TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 57

Selam benim canım TUZAK'çılarım..

Hikayemizde sona gelmek üzereyiz, kimler benim gibi üzgün?

Keyifle okuyun..

Ezgi, karşısında kendine hakim olabilmek için gerçekten oldukça çaba sarf eden Tuna'nın bu saf hallerine üzülüyordu ama Şafak özellikle belirtmişti acımak yok diye.  Şafak emindi Tuna'nın sapasağlam olduğuna ve Ezgi'nin genç ajanın canına okurken elini korkak alıştırmaması gerektiğini tekrar tekrar vurgulamıştı.

Ezgi, herhangi bir psikolojik sorunu olmayan Tuna'nın yakında delirmesini bekliyordu zira bugün daha saldırgan daha kavgaya meyilliydi genç adam.

Zor bir hayatı olmuştu Ezgi'nin yirmi yaşına dek. Evet, yirmi yaşındaydı Ezgi. Amerika'da yaşayan ailesinden on sekiz yaşında diplomasını alınca kaçmış, kendi ülkesinde huzur aramıştı genç kadın. Kötü bir ailesi yoktu kesinlikle ama o, üstün zekalı bir çocuk olarak oldukça baskıcı ve sıkıyönetimde büyümüştü. Kimilerinin çok havalı olduğunu düşündüğü üstün zekası nedeniyle çok yalnız kalmıştı Ezgi. Hayatının hiçbir döneminde kendi yaşlarında bir arkadaşı olmamıştı mesela ve eğitimleri hep devlet yararı düşünülerek olmuştu ama o direterek psikolog olmak için savaş vermişti ailesine karşı ve reşit olduğu gün kaçmıştı ülkesine.

Birimin onu nasıl bulduğu konusunda hiçbir fikri yoktu genç kadının ama kolay olmamıştı ilk yılı. Koca koca adamların daha yeni reşit olmuş bir doktorun üstün zekasından etkilenmediği kesindi, zira onu ciddiye almadıkları çok barizdi. Kendi kendine kalıp başarısız hissettiği bu anlarda Şafak yardımına koşmuş, bir abi gibi desteğini esirgememişti ondan. İki yılın sonunda birimden istifa eden Ezgi'ye Beşiktaş'ta bir klinik açması için destek olmuş, varlığıyla yanında olduğunu defalarca kanıtlamıştı. Onun ricasını asla kırmazdı Ezgi. Tuna'ya sağlam olduğunu itiraf ettir demişti Şafak ona ve genç kadın ikinci günde delirme noktasına getirmişti Tuna'yı.

"Şimdi." dedi Ezgi eline penis modelini aldığında, "Bu sende olan. Normal zamanlarda böyle sönük." dedikten sonra düğmeye bastı ve "Etkilendiğinde ise böyle oluyor." dedi.

Tuna, o anlarda ciddi ciddi kendinden şüphe duyuyordu. Belki vurulunca bitkisel hayata girmişti genç adam ve bu yaşadığı anlar da saçma rüyalarından ibaretti. Yok, böylesi bir saçmalığın gerçek hayatta olması imkansızdı kesinlikle ve bu kadın ona bir kez daha cinsel herhangi bir imada bulunursa katil olacaktı.

"Bu da bende olan." dedi Ezgi vajina modeline bakarken. "Bilmek istediğim şu Tuna. Hangisi etkiliyor seni?"

Tuna sinirle kalktı ayağa.

"Bana bak doktor, hayatımın hiçbir anında cinsel kimliğimden de malum bölgemin yeteneklerinden de şüphe etmedim. Yok, ispatla diyorsan adresimi vereyim sana."

Ezgi karşısında öfkeden kudurmuş adamdan hiç etkilenmeyerek konuştu kayıt cihazına.

"Hastanın cinsel dürtülerinin baskılandığı kanaatindeyim."

Tuna öfkeyle bir adım daha yaklaştı kadına.

"Bu kanaate nasıl vardın doktor?" diye sordu dişlerini sıkarak.

"Sakin ol Tuna, hastanede uyandığında hafızasının büyük bir bölümü yoktu ve sen sadece arkadaşlarının cinsel hayatındaki anılarını hatırladın belki de kendini onların yerine koymak istedin. Sen yapamadığın için baskıladığın duyguların o anıları hatırlamana sebep oldu."

Tuna, eliyle alnını tutarken kadını camdan dışarı fırlatmanın iyi bir fikir olmadığını tekrar ediyordu kendine.

"Sabrımı zorlama doktor! Hafızam da anılarım da ve vücudumdaki her bir organ da sapasağlam. Hastanede olanları hak etmişti o adamlar, yüzüme bir kez bile bakmadan benim yerime başkasını gömdüklerinden fazlasıyla hak etmiştiler üstelik."