TUZAK Bölüm 50

4.7K 623 495
                                    

Selam benim canım TUZAK'çılarım...

Bu bölümü Tuna hayranları için yazdım...

Keyifle okuyun...

Diyorlar ki öldü..

Öküz Damı, tarihi boyunca böyle bozguna uğramamıştı. Birimin en havalı ekibi karizmasının yerlerde sürünmesine bile razıydı ama karizmaları yerin yedi kat dibine girmiş, diğer ekiplerin maskarası olmuşlardı.

Oysa her şey ne kadar da yolunda ve havalı ilerlemişti. Urfa'da aşiret konağını basmışlar, uyuşturucu sevkiyatını engellemişler ve Tuna'yı almak için aynı gün yola düşmüşlerdi.

Düşmez olaydılar...

Yerci'lerin başka bir isimle kayıtlı olan evlerinin yerini bulmak çocuk oyuncağı kadar kolay olmuştu onlar için.

Bulmaz olaydılar!

Nasıl da küstah ve küçümseyen hareketlerle sarmıştılar evin etrafını..

Sarmaz olaydılar!

Yerci'nin korumalarını etkisiz hale getirmek kolay olmamıştı onlar için. Adamlar onlarla erkekçe dövüşmemişti kesinlikle, adamlar elleri belinde çirkef kadınlar gibi çene yarışı yapmıştılar uzun bir süre.

Leydimizi vermeyiz, diyerek saç baş kavgaya tutuştuklarında deneyimli ajanlar gülme krizine girdiğinden bir bölümünün gerçekten saçı başı yolunmuş; bir kısmının da kol ve bacakları ısırık iziyle dolmuştu.

Adamların farklı bir saldırma stili vardı allah için!

Ve Tuna hepsini kendine benzetmeyi başarmıştı gördükleri kadarıyla.

Tabi ekibin rezillik diye nitelendirdikleri kısım burası değildi kesinlikle.

Adamları etkisiz hale getirdikten sonra yanlarında gelen ambulans ile yarı baygın haldeki Tuna'yı göndermişler, genç ajan tam teşekküllü bir hastanede yoğun bakıma alınmıştı.

Kaçırıldığından beri Tuna'ya bakan doktorun evladından ayrılan bir anne misali Yasin'in önüne atılıp beni ayırmayın ondan, diye yalvarması da bir noktada normal kabul edilebilirdi.

Ve hatta korumaların Tuna'ya bir şey olursa ekibin ecdadına yapacakları saldırı tehdidi bile olağan gelmişti onlara...

Bahçede rengarenk kurdelelerle süslenmiş eşek zaten günlük hayatlarının bir parçası olduğundan asla yadırgamamışlardı, bu zamanda kurdeleyle süslenmiş eşeği olmayan kim vardı ki?

Rezillik tam olarak Tuna'nın uyandığı an yani bir gün önce başlamıştı.

Ekipler, Beren, Barış, Melisa, Dinçer ve hatta Tekirdağ'dan gelen Elif...

Herkes uyanacağı an için hazır beklemişti hastanede, hepsi o an'a tanık olmak istemişti.

İstemez olaydılar...

"Bütün suç sende şef! Öldü sandık gömdük, ne diye eşelersin toprağı. Adamlar iyilik yapmışlar meğerse bize, kurtarmışlar bizi ondan." derken yılmış bir halde koltuğa attı Yasin kendini.

"Bu defa biz öldürelim ve gömerken kimin üstüne toprak attığımızdan emin olalım." diye önerdi Can mor gözüne bakarken.

"Hiç değilse dilini keselim." derken gözlerini kısmış, dudağındaki büyük yara bandını kontrol ettikten sonra Tuna'nın resmine dart oklarını atmaya devam etti Sedat.

TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin