TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)

TUZAK Bölüm 56

Selam TUZAK'çılarım..

Yeni bölümü keyifle okuyun..

Dinçer, Elif yokken İstanbul'da kalması için tek bir sebep göremiyordu. Doğukan ile karşılaşacak ilk kişi olmak için ısrar ettikten sonra keyifle indi birimin sığınağına. Doğukan eli kolu bağlı olmadığı halde süt dökmüş kedi gibi yere oturmuş, korkuyla bekliyordu başına gelecekleri.

"Başın sağolsun diyeceğim de imkansız, buradan cesedin çıkar ancak!" derken gömleğinin kollarını kıvırıyordu Dinçer.

"Abi ben bilsem..." diye yalvarmaya başlayan Doğukan'ı "İştt!" diyerek susturdu Dinçer.

"Hep mi aynısınız? Savunmasız kadınlara karşı aslan yakalanınca kedi." dedikten sonra "Ayağa kalk!" diye emretti Doğukan'a.

Doğukan ayağa kalktığında bir umutla saldırdı Dinçer'e ama yediği yumrukla hızla yere yapışması bir oldu. Dinçer onunla klasikleşen hareketini tekrar ederek Doğukan'ın yanına gittikten sonra eğildi ve saçlarını tuttu sıkıca, ardından kafasını çarptı taş zemine. Doğukan'ın gözleri kayarken o tekrar tekrar vurdu başını, ta ki bayılma noktasına geldiğini anlayana dek.

Doğukan'ın kendine gelmesini bekleyen Dinçer, "Bu ellerle mi taciz ettin Leyla'yı, bunlarla mı vurdun?" dedikten sonra eline aldığı kerpetenle ve Doğukan'ın çığlıkları eşliğinde bütün parmaklarını tek tek kırdı.

"Tüh!" dedi işi bittiğinde. "Sırada seninle tanışmak için bekleyen çok kişi var ama sen onlarla tokalaşamayacaksın ne yazık ki."

Doğukan uzun bir süre acıyla haykırdı ve artık feryatlarına salya sümük karıştığından Dinçer yine yanına eğildi ve sakin bir sesle sordu.

"Leyla da böyle yardım çığlıkları atıyor muydu sen ona vururken?"

"Bi.. bi.. bilsem.." derken acıyla kıvranıyordu Doğukan.

"Hep yanlış kelimeler be şekerim. Neyi bilsen?" dedikten sonra yerde yuvarlanan adamın gözlerini hedef aldı yumrukları.

"Bu gözler mi sapıkça baktı kardeşime?"

Dinçer, Doğukan bayılana dek devam etti saldırısını ve ardından Yasin'i arayarak tanışma faslını bitirdiğini söyledi. Anlaşmaları böyleydi. Doğukan'a kolay bir ölüm yoktu kesinlikle. Her tanışmanın ardından Yasin müdahale edecek sonra sıradaki girecekti yanına.

Dinçer işi bittiğinde Tekirdağ'a dönmek için yola çıkmış, orada kendisini aşkla beklemediği kesin olan karısını zorlamamaya karar vermişti.  Elif ile organizasyondan sonra yüzleşecekti genç adam ve evliliklerinin ilk ciddi konuşmasını da o gün yapacaktı.

Kaan ikinci sırada girdi Doğukan'ın yanına ve genç adamın kırık parmaklarını gördüğünde sanki çok üzülmüş gibi derinden bir iç çekti.

"Dinçer çok ayıp etmiş, bana ayak parmakların kalmış görüyor musun? Eldiven giyeyim en iyisi." dedikten sonra elinde getirdiği çantayı masanın üzerine koyarak bir süre malzemelerini ayarladı ve ardından Doğukan'ı sedye gibi bir masaya yatırarak el ve ayaklarını bağladı.

"Ben çalışırken sen de ne kadar öldürülesi bir pislik olduğunu düşün." dedikten sonra kulaklıklarını taktı Kaan. Zaten uykusuzdu bir de bu şerefsizin çirkin sesiyle başını ağrıtamazdı. Kaan el parmaklarındaki tırnakları sökerken Doğukan'ın acıyla haykırdığını anlayabiliyordu ama o istifini hiç bozmadan çalışmaya devam etti ve zaten bir süre sonra çırpınma çabaları sona erdi. Muhtemelen şoktan ve acıdan bayılmıştı pislik.