TUZAK Bölüm 41

4.8K 590 241
                                    

Selam benim canım TUZAK'çılarım...

Anladığım kadarıyla bana oldukça kızgınsınız, ben de barışalım diye oturdum ellerimle size bölüm yazdım lakin nedense bölümün beni affettireceğinden şüpheliyim (Yüzlerce ben ettim siz etmeyin emojisi)

Bölüm teşekkürleri;

CigdemCigdem5 , aainnh , rihannagnu , KardelenC4 , sdreee , vuslat57 ,  bircan_49  , irem2709 , haruxxx ve blueeenurse41 destekleriniz için..


Konuşmak imkânsız gibiydi, ağzına açsa çığlıklarının tüm dünyayı önüne katıp yok edeceği hissine kapılıyordu. Buz gibi bir Kütahya gecesinin sonunda, sahi kaçıncı gecesiydi bu gözüne uyku girmeyen; sigarasından çektiği derin nefes, çiğ düşmüş gözlerinin önünden havaya karışırken o, Tuna'nın gözleri önünde yere yığılışını, o hastane sedyesinde nefessiz olmasına karşın hiç ölmemiş gibi yatışını unutmaya çalışıyordu.

Sıkıntıyla bir nefes alırken yeni bir sigara yaktı güneşin ilk ışıklarında. Parmakları soğuktan donduğundan çakmağı yakmakta zorlandı ilk anda ama o, inatla yaktı sigarasını. Bir çeşit destek gibiydi onun için, parmaklarındaki sigaradan, içine çektiği nefesten, kederini değil dumanını bıraktığı havadan..

Dayanılmaz bir acıydı..

Bir anda belini kavrayarak onu arkaya iten elle, dağ gibi iki adamın arkasından duyduğu sesler..

Silah sesleri..

Tehlike geçene kadar kendini bırakmayan, kurşunlara direnen iki adam.

Derin bir nefes çekti yine içine. Üç gün önce o anda kalmıştı özgürce nefes aldığı anlar. Şimdi ise aldığı her nefes yaşadığı acıya hapsolmuş gibi için için yakıyordu Ayşe'yi.

Gözünün önünden geçen kısa ama ömürlük anılar yeterli değildi ona. Yaramazlık yaptığında tek kaşını kaldırarak yandan bakmasına, zıpır çocuklar gibi dudaklarını büzmesine, leydiler benim tırnağım olamaz, diyen şımarık hallerine veda etmek istemiyordu.

Hazır değildi bu veda için!

Kalbinde çok büyük yer açmıştı Tuna için ve orası onunla dolup taşmadan nasıl toprak oldu diyecekti?

Eğer yanlarında olmasaydı Tuna'nın kendini koruyacağı ve şu an hayatta olacağı gerçeğiyle nasıl yüzleşecekti?

Oğullarının bayrağa sarılı tabutuna dayanılmaz bir acıyla sarılan ailesine nasıl destek olacaktı?

Duyduğu sela sesiyle irkildi genç kadın. Kaç gün geçmişti ki; Tuna kendi selasını okuyarak gelmişti peşlerinden. Buyurun cenaze namazıma, derken kirpiklerini onlarca kez kırpıştırmış, Ayşe gülmemek için zor tutmuştu kendini ve Şafak'ın peşinden gitmeden önce ona göz kırpmadan yapamamıştı. Oysa o gün sela bu kadar hüzünlü gelmemişti ona. Şimdi niye için için kanıyordu öyleyse?

Omzuna konan şal ile arkasına döndü Ayşe. Derya doktorların tüm itirazlarına rağmen ertesi gün çıkmıştı hastaneden. Yarası ciddiydi ama onu tutamamışlardı hastanede ve tüm ekipler cenaze nakil işlemleri yapılana dek, neredeyse tek kelime etmeden birimde kalmıştı gece gündüz sonra da özel olarak ayarlanan bir araçla Kütahya'ya, Tuna'nın baba ocağına gelmişlerdi.

TUZAK (KAÇINILMAZ AŞKLAR-3) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin