"Kan yemini..."
"Ne!? Kan mı bunlar?"
"Kan yemini bizi birbirimize bağlar. Vücudumuza işlediğimiz semboller de bunun kanıtıdır."
🍷📘
"Kan yemini güçtür. Güvencedir ve bağlılıktır. Kan yemini bozulmaz. Onu ancak ölüm bozar. Kan yemini ettiğin kişiye...
Korkmamalıyım. Korku katilidir aklın. Korku, mutlak yıkım getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. Korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım.
Dune, Frank Herbert
MelikeYAZGIN
Sarp ve Melike rezervasyonlu lokantaya geçtiklerinde Sarp'ın sandalyesini çekmesiyle yerleşti yerine genç kız. Mumlar ve let ışıklarla hem loş hem de sakin bir ortam karşılamıştı genç kızı. Sevdiğinin karşınsına oturmasıyla genç kız konuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Seninle sanki uzun zaman boyunca başbaşa kalamamış gibiyiz."
"Bende öyle düşündüm. Sana yeterince zaman ayıramadım. Bizimde zamana ihtiyacımız var. Özel bir zamana."
Genç kız masanın üzeründen Sarp'ın elini tuttu.
"Seni seviyorum."
"Biliyorum."
"Aslında bu kadar yorulacağımı düşünmediğimden bende sana bir süpriz hazırlamıştım."
"Neymiş o?"
"Eve geçince belki gösteririm."
"Belki..."
"Çok yorgunum POYRAZOĞLU."
"Biliyorum. O yüzden bu gün senin günün ne istersen."
"Sadiye Maraşa geçelim dedi. Gidelim mi?"
"Gidelim güzelim. Annemlerle de vakit geçirmiş oluruz."
"Sarp..."
Genç adam gözlerinin içine baktı genç kızın.
"Melek annem beni hiç kabul etmemiş miydi? Ben sana yeterli olma..."
"Hayatta senden bir tane daha yok. Senin bir üstün yok güzelim. Senden daha iyisini bulamazdı. Herkes eksik ama sen tamsın. Bende olan eksik parça sensin."
"Melek anne böyle düşünmemiş olacak ki senin için birini seçmiş."
"Anlamıyorum. Bu benim hayatım. Söz hakkı onlara düşmez."
Genç kız gözlerinin içine baktı Sarp'ın.
"Her şey düzelecek. Umarım..."
"Düzelecek."
Güzel bir gece geçirmişti gençler. Eve geçtiklerinde iki genç de yorgun düşmüştü bedenleri. Ertesi sabah kalktıklarında hazırlandılar ardından Savaş ve Sadiye'nin davetiyle onların yanına geçmişlerdi. Öğle yemeğinden sonra çıkacaklardı. Kahvaltı yapmamışlardı o yüzden kahvaltıyı ve öğle yemeğini birleştirmeye karar verdiler. Kahvaltı masası hazırlanırken öylece oturuyordu gençler. Savaş'ın konuşması sessizliği bozdu.
