Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı'ya:
Olanlar oldu Tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!| Ah'lar Ağacı, Didem Madak
Sarp POYRAZOĞLU
"Öperim belki sanane."
Bu karnındakiler kelebek olamazdı olsa olsa kuş olurdu. Melike kendisini görmesiyle şok olduğu belli olmuştu. Yutkundu karşısındaki genç kız. Sarp ekledi sonra.
"Geçmiş olsun."
Melike derin nefes alıp verdi. Sadiyeye gıcıklık olsun diye öyle demişti ama karşısında Sarpı görmeyi aklının ucundan geçirmemişti. Genç kız gözü kapalı şekilde cevap verdi Sarp'a.
"Teşekkür ederiz."
Melike haricinde herkes gülmemeye çalışıyordu. Sarp gözleri parıl parıl bakıyordu içinde farklı şeyler uyandıran kıza. Genç ikilinin bakışmalarını odaya gelen hemşire bozdu. Hemşire Sadiye'nin damar yolunu çıkarıp gidebileceklerini söyleyince Yeşim ve Alkan arabayı çalıştırmak için çıkarken Melike de Sadiyeyi kolundan tutarak kaldırdı yataktan Sarp Sadiye'nin rahatsız olacağını düşündüğünden temas etmemişti hiçbir şekilde genç kıza. Melike Sadiye'nin koluna girince çantasını alamadı. Sarp çantayı fark edince Melike'nin olan çantayı anında eline aldı.
"Tamam hallettim."
Melike Sarp'ın yüzüne bakmadan onaylar anlamda başını salladı.
"Başka bir şey var mı?"
"Hayır."
İki genç kız kol kola çıkarken ardından da Sarp geliyordu. Oldukça sessiz sakin geçen bir yolculuğun ardından kimseden ses çıkmıyordu. Sakince indiler gençler arabadan. Sadiye'nin koluna girdi Yeşim. Yeşim Alkana hitaben konuştu.
"Gelin bir kahve içelim öyle çıkarsınız."
Alkan, Sarp'ın buna asla itiraz etmeyeceğini düşünerek onayladı sevdiğini. Gençler yukarı çıkarken Melike önden ilerleyip kapıyı açtı. Kenara çekilip herkesin geçmesini bekledi. En son Sarp geçerken istemsizce göz göze geldi iki genç Melike anında gözlerini kaçırırken Sarp bakmaya devam etti genç kıza. Alkan'ın öksürük sesiyle kendine gelip geçti içeriye. Sultan Sadiyeyi yatağa yatırırken Melike de oturma odasının kapısından konuştu.
"Kahveniz nasıl olsun."
Alkan tebessümle konuştu.
"İkiside orta olsun baldız."
Melike başıyla onaylayıp teşekküre geçen kahveleri yapmaya başladı. Elif geldi yanına sonra.
"Bu o mu?"
"Şiit. Duyacak."
"Yakışıklıymış."
"Elif..."
"Tamam. Sustum."
Saat on buçuk civarında telefonun çalmasıyla arayan kişiye baktı Melike.
"Efendim Birtanem."
...
"Ne yaptın aşkım. Hızlı konuş kahve yapıyorum."
...
"Aferin. Tamam kapat."
...
Melike Esra'nın bitirmesine dahi izin vermeden kapattı telefonu. Ardından yaptığı kahveleri tepsiye koyup içeriye geçti. Önce Alkana sonra da Sarpa uzattı kahveleri genç kız. Sarp'ın yüzü neredeyse sirke satıyordu. Melike boşluğuna denk gelerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📘ÖLÜMCÜL AGÂH🍷
Roman d'amour"Kan yemini..." "Ne!? Kan mı bunlar?" "Kan yemini bizi birbirimize bağlar. Vücudumuza işlediğimiz semboller de bunun kanıtıdır." 🍷📘 "Kan yemini güçtür. Güvencedir ve bağlılıktır. Kan yemini bozulmaz. Onu ancak ölüm bozar. Kan yemini ettiğin kişiye...