Arzu edilen şeyi elde etmek, onun ne kadar nafile olduğunu keşfetmektir.
Hiçliğin Mutlu Sessizliği, Arthur Schopenhauer
Melike YAZGIN
Yiğit Bey'in gitmesinin ardından iki saat geçmişti. Melike ise hayattan soyutlanmış şekilde yeni gelen kitapları rafa diziyordu. Ne yapmalıydı gitse ümit vermiş olacaktı Sarp'a ve boş ümit veremezdi kimseye.
Gitmese borçlu hissediyordu kendini Sarp'a karşı. İlgisinin farkındaydı genç kız Sarp'ın. İşin kötü yanı bundan hoşlanıyordu ayrıca ama ona ilgi gösterirse ailesiyle ilişkisi bozulabilirdi.
Son kitabı da koydu rafa. Derin bir nefes alıp koydu kafasını rafa. Tam o an da arkasında patronu belirdi. Kızı korkutmamak adına yavaşça vurdu bastonunu yere. Melike direk arkasını döndü. Patronu girdi söze.
"Biriyle tam bir ilişki kurabilmen için önce kendinle ilişki kurabilmelisin. Eğer kendi yalnızlığımızı kucaklayamazsak, inzivaya karşı kalkan olarak başka birini kullanırız."
Demiş Nietzsche. Nedir bu kadar kafanı karıştıran güzel kızım."Genç kız gözlerini yere indirdi.
"Birine göz göre göre acı veriyorum ama eğer o acıyı onun üzerinden alırsam bu sefer benim canımı daha fazla kişi yakacak ve ben bunu kaldırabileceğimden emin değilim."
"Onun acısını mı yükleneceksin yoksa başka bir acı mı?"
"Ona sevgisinin karşılığını verirsem eğer karşılık verdiğim için cezalandırılacağım."
Yaşlı adam gülümsedi sımsıcak.
"Haddimi aştığım için bağışla beni ama konu Sarp mı?"
Melike şaşırmıştı.
"Onu tanıyor musunuz?"
Yaşlı adamın gülümsemesi tebessüme dönüştü.
"Elimde büyüdü sayılır. Kitapları sever kerata. Eskiden onların ailesiyle çalışırdım. Asıl mesleğim avukatlıktı sonra oğluma devrettim mesleğimi sonra da burayı açtım. Acı çeken kişi sanırım Sarp değil mi."
Melike gözlerini kaçırarak ve hafifçe başını sallayarak onayladı karşısındaki adamı. Yaşlı adam anladım dercesine başını salladı.
"Acılar farklıdır güzel kızım ama en zoru sevda acısıdır. Bunu anlamak zor değil. Mecnun sevdasından dolayı o kadar çok acı çekiyormuş ki Leyla'nın köyünün yollarındaki köpeklerin ayaklarının altını severmiş. Leyla'nın bastığı yere bastıkları için. Diğer acılara katlanılır yavrum ancak iki şeyin acısı ağırdır. Birincisi ölüm, ikincisi sevda."
Melike düşündü sonra.
"Bencillik ediyor gibi hissediyorum."
"Hayır yavrum bencillik etmiyorsun aksine başkalarına da acı çektirmemek için çabalıyorsun."
"Ne yapacağımı hiç bilmiyorum."
Gülümsemesi geri gelmişti genç kızın patronunun.
"Mantığını bir kenara bırak ve kalbinin sesini dinle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📘ÖLÜMCÜL AGÂH🍷
Romance"Kan yemini..." "Ne!? Kan mı bunlar?" "Kan yemini bizi birbirimize bağlar. Vücudumuza işlediğimiz semboller de bunun kanıtıdır." 🍷📘 "Kan yemini güçtür. Güvencedir ve bağlılıktır. Kan yemini bozulmaz. Onu ancak ölüm bozar. Kan yemini ettiğin kişiye...