Ateşe atılmış bir adamın yüzüne akıtılan bir damla suyun değeri nedir? Bir gece yarısı, bir çölde yolunu şaşırıp kalmış adama, uzaktan görünen bir ışığın değeri nedir? Hasta döşeğinde müthiş sancılarla kıvrandığımız anda elimizi sıkan elin değeri nedir? Haksız yere darağacına giden bir masum indinde, son saate yetişen adalet hükmünün değeri nedir?Yaban/Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Melike YAZGIN
Genç kız önce Elife ardından Emreye baktı. Sarp'ın beline dokunmasıyla kendine gelirken anında şaşkın yüz ifadesinin yerini gülümsemeye çekti Melike. Sarp girdi ilk söze.
"Bebeğim Doğan. Kendisi kardeşim sayılır. Emre, Doğan'ın arkadaşı. Birkaç gün önce yurtdışından geldiler. Beyler, Melike kız arkadaşım. Elif, Melike'nin arkadaşı."
Melike ufak bir tebesümle konuştu.
"Memnun oldum."
Doğan baştan aşağıya süzdü Melikeyi. Bu hareketyle Melike istemsizce kaşlarını çattı.
"Merak ettiğim şey şu bu kadar sıradan bir kıza nasıl bu kadar tutuldun?"
İlk tepki Emreden geldi.
"Doğan!"
Ardındanda Sarp konuştu. Tek nefeste ve zehir akan bir dille.
"Sen terbiyeni takınmazsan bunu ben sana gerekirse seve seve gerekirse de s..."
Sarp'ın lafını Melike'nin elini tutması bozdu. Melike yumuşacık sesle konuştu.
"Olurda ileride sevdiğin kadınla karşılaşırsak umarım bu sözlerin aklına gelir Doğan."
Melike Sarp'ın elini alıp kucağına koydu ve bu sefer Sarpa hitaben konuştu.
"Anlamakta zorlanıyorum bu kadar mı yakışmıyorum yanına."
Emre arkadaşının yaptığı saygısızlığı açıklığa kavuşturmak adına konuştu.
"Aslında Sarp'ın tamda yanında görmek istediğim kız tipisin ancak Sarp'ın bir anda aniden birine tutulması hepimizi oldukça şaşırttı. Bir de tabi her şeyden eli..."
Enseye bir tokat. Tokat atan elin sahibi Doğandan başkası değildi. Elif ilk defa konuştu masada.
"Sarp neyden elini eteğini çekti Emre?"
Lep demden leblebiyi anlamak. Elif'in genel haliydi.
"İşlerden son zamanlarda pek işlerle ilgilendiği söylenemez."
İşte bu Doğan yakaladı Melike'nin zayıf noktasını ama ilginçti. Melike'nin zayıf noktası Sarptı. Tıpkı Sarp'ın zayıf noktasının Melike olması gibiydi. Sarp Doğan'ın konuşmasını farklı bir dille kesti.
"вы здесь, чтобы встретиться с ним. Если не хочешь умереть, заткнись."
(Onunla tanışmak için buradasın. Ölmek istemiyorsan sus.)
"Ты босс."
(Patron sensin.)
Elif rahatsızlık duymuştu bu durumdan. Ortak dil konuşulan bir alanda farklı dile geçmek saygısızlıktı ona göre ama Melike ona dikkat etmeyecek kadar dalıp gitmişti. Önüne gelen siparişe kadar tek kelime etmeyip sadece masayı izlemişti. Emre girdi söze.
"Eee ne okuyorsunuz kızlar? Otağda olduğunuza göre Hacettepedesiniz."
Melike tam konuşacaktı ki Elif konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📘ÖLÜMCÜL AGÂH🍷
Romance"Kan yemini..." "Ne!? Kan mı bunlar?" "Kan yemini bizi birbirimize bağlar. Vücudumuza işlediğimiz semboller de bunun kanıtıdır." 🍷📘 "Kan yemini güçtür. Güvencedir ve bağlılıktır. Kan yemini bozulmaz. Onu ancak ölüm bozar. Kan yemini ettiğin kişiye...