Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı.
Korkuyu Beklerken, Oğuz Atay
Melike POYRAZOĞLU
Melike'nin üzerine olan ama asla hiçbir işine bakmadığı hastaneye geldi gençler. Kapıda karşılandı gençler. Volkan'ın odasına kapıdaki güvenlik eşliğinde gittiler. Volkanı görmesiyle nefesi kesildi Melike.
"Bana bu kadar kötü olduğunu neden söylemedin?"
"İyileşecek çünkü. İyileşmeli..."
Sarp derin nefes alıp Melike'nin başının üzerinden öptü.
"Her şeyi eski haline döndürmenin her yolu deneyeceğim bebeğim korkma. Üzülme."
"Çine gitme konusunda..."
Melike topuklu giymediğinden başını kaldırıp baktı Sarpa.
"Volkanı da götürebilir miyiz?"
"Sormamız gerek. Elimden geleni yaparım."
"Çindeki ev Daniel'in evi gibi insanlarda uzak olsun."
"Öyle zaten düşünme sen bunları iyileşmene bak."
"İyim..."
Melike gözlerini yere indirdi.
"Yani sanırım."
Sarp Melike'nin çenesini hafif kaldırıp sevdiğinin gözlerine baktı.
"Bastırma. Duyguların bastırılması bana çok pahalıya patladı. Her ne kadar sonucunda sen olsanda bunun bedelinin acısını en iyi ben bilirim."
Melike kollarını Sarp'ın beline doladı.
"Seni seviyorum."
"Bende seni güzelim bende seni çok seviyorum."
📘📘📘📘📘
Esra ROTA
Sadece azıcık tatil yapmak istemişti genç kız. Ha yaptı orası ayrı konuydu ama iki haftası iyi geçtiği için sonraki gün başına roket düşmediği kalmıştı. Ha pardon o da düşmüştü.
Ara ara geceleri kabuslarına o sahne eşlik etse de sakinliğini korumak zorunda kalmıştı Esra. Ha bir de Doğan faktörü vardı ki o bambaşka senaryoydu. Telefonu bir kez daha titreyince hipnozdan çıkıp açtı telefonu Esra.
"Efendim Doğan."
"Adımla sesleniyorsun yine. İyi misin diye soracaktım."
"İyim."
Doğan biraz daha konuşmak için direnmek istedi ama son yaşananlardan sonra Melike'nin ne demek istediğini anlamıştı. Esraya izin vermeliydi. Esra konuştu yeniden.
"Doğan ben bu ilişkiyi istemediğime karar verdim. Son yaşananlar... Ben bir kez daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum. Umarım kendimi açıklayabildim."
Doğan'ın kalbinde değil beyninde bazı şeyler paramparça oldu.
"Anladım. Esra ben..."
Uzun bir sessizlik oldu. Ardından Doğan kalbindeki tüm acılara rağmen konuştu.
"Ne zaman ihtiyacın olursa..."
Esra Doğan'ın lafını kesti.
"Biliyorum teşekkürler."
Doğan daha fazla dayanamadı ilk o kapattı telefonu. Melike Doğan'ın ardındaydı. Yiğit'in evlerindelerdi. Melike Doğan'ın omzuna dokundu. Ardından üzerindeki şalı düzleyip daha da sarındı şala. Doğan ardına bakıp tekrar döndü dışarıyı izlemeye. Yağmur yağmaya başlamıştı artık değişik bir hava vardı Ankarada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
📘ÖLÜMCÜL AGÂH🍷
Romansa"Kan yemini..." "Ne!? Kan mı bunlar?" "Kan yemini bizi birbirimize bağlar. Vücudumuza işlediğimiz semboller de bunun kanıtıdır." 🍷📘 "Kan yemini güçtür. Güvencedir ve bağlılıktır. Kan yemini bozulmaz. Onu ancak ölüm bozar. Kan yemini ettiğin kişiye...