3.BÖLÜM

1.2K 75 27
                                    


"İnsan yapıp ettiklerinde kimseyi örnek almamalıdır. Çünkü durumlar, koşullar, ilişkiler hiçbir zaman aynı değildir ve karakterlerin farklılığı eyleme de farklı bir görünüm verdiği için iki kişi aynı şeyi yapsalar da yaptıkları şey aynı değildir. İnsan yeterince düşünüp taşındıktan ve iyice gözden geçirdikten sonra kendi karakterine uygun bir biçimde davranmalıdır. Demek ki pratik yaşamda özgünlük kaçınılmazdır; yoksa insanın yaptığı kendisine uymaz."

Arthur Schopenhauer

Melike YAZGIN

Melike her şeyden habersiz elinde kitap poşetiyle çıktı dev gibi kitabevinden. Önünde Sadiye ve Yeşim, yan tarafında Sultan vardı. Yeşim hızla koştu kaldırımın bitimine. Alkan enişte gelmişti demek ki. Melike biraz Sultana yaklaşarak girdi koluna Sultan'ın. Havanın keyfini kaçmasından mıdır nedir huzursuz oldu bir an Melike. Birkaç seri adımın ardından görülmüştü eniştesi ve biricik kankası.

(Yüzlerini eklemek isterdim ama hayallerime uyan birilerini bulamadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yüzlerini eklemek isterdim ama hayallerime uyan birilerini bulamadım.)

Melike şaşkınlığını gizlemeyi başarmıştı. Kesinlikle herkesi beklerdi ama onu asla. Önce baktı kız ruhunu ölümden kurtaran genç adama. Sonra aklına okuduğu kitabın dizeleri geldi.

"Anladım ki kadının mutluluğu, ne erkeğin onur ve otoritesi ne de cömertlik ve yumuşaklığıdır."

Asi Ruhlar-Halil Cibran

Yeşim bir mıknatıs misali bulmuştu kalbini verdiği adamı. Kızlarında onlara yaklaşmasıyla ev sahibi gibi tanıtmıştı tek tek kızları. Genç adam nezaket gereği başıyla selamlamıştı hepsini. Sonuçta elini uzatsa da sorun olmazdı ama yapmak istemediğine karar verdi.

📘📘📘📘📘

Sarp POYRAZOĞLU

Şimdiden sıkıldığını hissetti genç adam ve hasta oluyordu yavaş yavaş. Grip olmanın etkisi boğazıyla başını çoktan vurmuştu.

Biricik yengesini gördü o an da. Yaşının getirdikleri umurunda bile değildi. Koşuyordu sevdiği adama doğru. Hoş karşılıksız değildi bu sevgisi. Kardeşi bildiği adam sanırım havada yakaladı sevdiği kadını. Böyle oluyordu demek ki sevmek.

Sonra onu gördü. Dünden beridir beynini istila eden genç kız. Aurasının renginin değiştiğini fark etti Sarp ama renk vermeyecekti. Çünkü karşısındaki kız da aynısını yapıyordu. Sakince sanki ilk defa birbirlerini görmüş gibi tanıştılar. Demek adı Melikeydi ha. Kadın hükümdarı. Adının hakkını veriyor diye düşündü Sarp.

Kafeye varana kadar Yeşim ve Alkan haricinde kimseden ses çıkmıyordu. Grupça cam kenarını tercih ettiler. Bir an kalbinin dediğine uydu Sarp. Yavaşça döndü yeni tanıdığı ama tüm gece boyunca düşündüğü kıza. Ya yorgun ya da hasta diye düşündü. Renk vermese de solgundu yüzü.

📘ÖLÜMCÜL AGÂH🍷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin