"Girebildiğin gönül, memleketindir..."
🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀
Basit bir yaşam hikayesi olmayan Sahara'nın Bilal tarafından yeniden yazılan hikayesine tanık olmaya var mısınız?
Bad-ı Saba : Doğudan esen hafif ve hoş rüzgar, seher yeli. Divan edebiyat...
Geç oldu ama güç olmadı :)) Yeni bölümümüz sizlerle...
*******************************
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabahın ilk ışıkları göz kapaklarından içeri süzülürken, uykulu gözlerini yavaş yavaş araladı Bilal. İki kolunu havaya kaldırarak gerindi. Aynı zamanda karşısında duran yatağa bakıyordu. Yatakta görmesi gereken kişiyi, Sahara'yı göremeyince, Sahara'nın psikolog randevusu aklına geldi. Uyku sersemliğiyle yavaş yavaş yattığı yerden doğruldu. Kendine geldiğinde telaşla etrafında bakındı. Lavabodan gelen sesleri duyunca Sahara'nın lavaboda olduğunu anladı.
Yatağından kalktığında aynı anda lavabonun kapısı açıldı ve Sahara elinde havlu, ellerini kurulayarak içeri girdi.
"Sahra! Beni neden uyandırmadın? Doktor randevusuna geç kalıcaz. Hadi, hemen hazırlan da çıkalım."
Bilal, bunları söyledikten sonra hızla lavaboya doğru ilerlerken, Sahara'nın cümlesiyle olduğu yerde kalakaldı.
"Ben bugün tek başıma gidicem."
Donuk bir ses tonuyla söylemişti bunu Sahara ve Bilal'in yüzüne bakmıyordu.
Bilal ise Sahara'nın yüzüne bakakaldı.
"Ne demek 'tek başıma gidicem'? Ama neden? Buna gerek yok ki. Hem neyle gideceksin?"
"Taksi çağırdım, birazdan gelir."
Sahara bunu söyledikten sonra giysi dolabını açarak kıyafetlerini aldı.
"Sahra, bişey mi oldu? Neden böyle yapıyorsun?"
Sahara hala Bilal'in yüzüne bakmıyordu.
"Psikolog randevuma tek başıma gitmem için illa bişey mi olması lazım Bilal? Şimdi izin verirsen hazırlanmam gerek."
Bilal, Sahara'nın sesindeki bu anlamsız öfkeyi anlayamamıştı. Hiçbir şey söylemeden kıyafetlerini alarak lavaboya girdi ve Sahara'ya hazırlanması için fırsat verdi.
Bilal, lavabodan çıktığında Sahara hazırlanmış, Bilal'in yatağını toplamış, kendi yatağını düzenliyordu. Bilal'i görünce hemen işini bitirip çantasını alarak odanın kapısını açtı. Koridordan hızlı adımlarla ilerlerken, Bilal de peşinden gidiyordu.
"Sahra dur! Noldu şimdi? Neden böyle yapıyorsun anlamıyorum. İzin ver de seni götüreyim işte!"
Ancak Sahara Bilal'e hiçbir karşılık vermeden merdivenlerden hızla inerek evin kapısını açtı ve dışarı çıktı. Tabii peşinden de Bilal...
Ev halkı ise olanları hayretle izliyordu.
Bilal daha fazla dayanamadı ve Sahara'yı kolundan yakaladı;
"Sahra dur lütfen!"
Sahara hızla arkasını dönerek kolunu Bilal'den kurtardı ve Bilal'e sinirli bir bakış attı. Bilal şaşkındı çünkü Sahara kendisine ilk kez böyle bakıyordu.