"SAHARA"

57 2 1
                                    

BÖLÜME ÇOK YAKIŞACAK BİR ŞARKIYLA GELDİM :)

ŞİMDİDEN SÖYLÜYORUM, YENİ BÖLÜMDE SÜRPRİZLER VAR :)

KEYİFLİ OKUMALAR...

*****************************

Ecem, kendisine sinirli ama bir o kadar şefkatle bakan arkadaşı Aylin'in neden ve nasıl şu anda burada olduğuna bir anlam verememişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ecem, kendisine sinirli ama bir o kadar şefkatle bakan arkadaşı Aylin'in neden ve nasıl şu anda burada olduğuna bir anlam verememişti. Esved ve Abdullah beyden uzaklaşıp Aylin'in yanına gitti;

"Aylin..! Senin burda ne işin var!?"

Aylin, Ecem'e hala aynı ifade ile bakıyordu;

"Burda ne işim mi var!? Bilmem, belki de İzmir'e, memleketine gitti diye bildiğim en yakın arkadaşımın Adana'da yaşamaya başladığını, hatta eski sevgilisinin şirketinde çalışmaya başladığını öğrenmişimdir!"

Ecem, başını önüne eğerek, ellerini suç işlemiş küçük bir kız çocuğu gibi önünde birleştirdi;

"Ne desen haklısın..."

Sesi çok da gür çıkmamıştı. Aylin'in gözleri doldu;

"Bu mu yani? Buraya kadar gelip senden bir açıklama bekliyorum, bana söyleyeceğin şey bu mu!?"

Ecem'den ses çıkmayınca Aylin sözlerine devam etti;

"Peki, öyle olsun bakalım."

Arkasını dönüp gidecekken Ecem onu durdurdu;

"Aylin dur! Gitme lütfen!"

Sonra çantasından bir anahtar çıkararak Aylin'e uzattı;

"Bak, bu benim evimin anahtarı. Al bunu. Sana bir taksi çağıracağım ve evin adresini vereceğim. Eve gir ve beni bekle. Şimdi şirketin davetini bırakıp gidemem ama geldiğimde sana her şeyi anlatacağım."

Aylin, az ötede meraklı gözlerle kendilerini izleyen Abdullah bey ve Esved'e baktı;

"Madem şirketin bu 'çok önemli' davetini bırakıp gidemezsin, o zaman neden davetin ortasında çıkıp bu adamlarla gizli saklı buluşuyorsun? Deminden beri sizi izliyorum. Kim bu adamlar Ecem?"

"Aylin bak, sana söz veriyorum her şeyi anlatacağım ama şimdi nolur al şu anahtarı ve eve git, lütfen..."

Aylin, tekrar arkasını dönüp gitmeye yeltendi;

"Gerek yok Ecem. Ben bu gece Adana'dan ayrılacağım zaten. Bu saatten sonra bir şey dinlemek istemiyorum."

Ecem, ağlamaklı gözlerle baktı arkadaşına;

"Aylin yalvarırım yapma. Bir kere dinle, sonra tatmin olmazsan, bana inanmazsan, arkamda durmazsan git. Hiçbir şey demeyeceğim ama nolur bunca yıllık dostluğumuzu yabana atma..."

BAD-I SABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin