Herkese merhabalar... Bu haftaki bölümümüzün bir de türküsü var...
Jehan Barbur-O yar gelir
Türküden bir mısra bırakarak keyifli okumalar diliyorum... :)
Evlerine vara gelen de usandım yar yar
Usandım yar yar, usandım...
El oğlunu ben kendime yar sandım yar yar
Yar sandım yar yar, yar sandım...
Yüreğime hançer de vurdu, gül sandım...
***********************************************************************
Rabie hanım Karahanlılara Nihan için geçmiş olsun ziyaretini yapmış evine dönerken, Bilal de Sahara'yı psikoloğa götürmek için arabaya bindiriyordu. Sahara buruk bir tebessümle annesine el sallayarak bindi arabaya.
Her ne kadar kabul etmese de, Sultan hanım Rabie hanımı şoförle eve bıraktırmakta kararlıydı. Sultan hanım Salih'e haber vermek için dışarı çıktığında, Rabie hanım bahçe kapısının önünden geçerken Münir beyi çiçeklerinin arasında oturmuş ağlarken gördü.
Sahara gibi kendisini ya da kızını suçlamıyordu tüm bu olanlardan dolayı ama yine de içinde ufak bir vicdan azabı da yok değildi Rabie hanımın. Sonuçta onlar yüzünden bulaşmışlardı Mihran'lara..
Gözyaşları içerisinde Münir beyin karşısındaki sandalyeye oturdu.
Evlatlarından vurulmuş bir anne ve bir babaydı onlar. Hiçbişey söylemeden sadece karşılıklı ağlıyorlardı. Kelimelerin anlatamadığını gözyaşları çok güzel anlatıyordu şimdi.
Bir müddet sonra Rabie hanımın gözyaşlarına sözlü yakarışları eşlik etti;"Bu nasıl imtihan Allah'ım! Bir yavrumuz karnında bebeğiyle yukarda yatıyor, bir yavrumuz yaşayan bir ölüden farksız, iyileşmeye çalışıyor. Ama bize bunları yapanlar hala zevk-i sefa içinde yaşıyor."
Münir bey gözyaşlarını sildi;
"Biz, kadere iman etmiş insanlarız Rabie hanım. Bilmemiz lazım ki; falanca ya da filanca bahane. Bunları yaşamak bizim kaderimizde yazılıymış. Siz bakmayın benim burda böyle ağladığıma.. Evin en büyüğü olarak güçlü görünmek zorunda olsam da, neticede babayım. Kimseye ağlayamayınca, burda çiçeklerime ağlayamaya geldim."
"Ya bu yaşadıklarımız Münir bey? Nasıl toparlanacağız? Bizim ne zaman normal bir hayatımız olacak? Bazen isyan ediyormuşum gibi geliyor, utanıyorum kendimden.."
Münir bey ayağa kalkarak toparlandı;
"Her dönemin çiçeği değiliz Rabie hanım, sürekli açamayız. Ama kökümüz sağlam, yıkılmayız."
*****************************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD-I SABA
Ficción General"Girebildiğin gönül, memleketindir..." 🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀 Basit bir yaşam hikayesi olmayan Sahara'nın Bilal tarafından yeniden yazılan hikayesine tanık olmaya var mısınız? Bad-ı Saba : Doğudan esen hafif ve hoş rüzgar, seher yeli. Divan edebiyat...