"Girebildiğin gönül, memleketindir..."
🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀
Basit bir yaşam hikayesi olmayan Sahara'nın Bilal tarafından yeniden yazılan hikayesine tanık olmaya var mısınız?
Bad-ı Saba : Doğudan esen hafif ve hoş rüzgar, seher yeli. Divan edebiyat...
Okurken dinlemeniz için fon müziği de ekledim sizin için... :)
Keyifli okumalar diliyorum... :)
***************************************
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ebubekir o sabah, günler sonra nihayet eve uğramıştı. Fatıma kapının önünde zil zurna sarhoş bekleyen kocasını içeri aldı. Ecem ve Aylin okulda olduğu için Fatıma evde yalnızdı. Bekir'in kolunu omzuna atarak oturma odasındaki koltuğa oturtmak üzereydi ki dengesini kaybeden Bekir koltuğa düşünce Fatıma da onunla birlikte onun üstüne düştü. Kocasının gözlerinin içine baktı. Çünkü sadece böyle zamanlarda, Bekir kendinde değilken ona bu kadar yakın olabiliyordu. Kocasını bu hale getiren şey, kendisinden başka bir kadına aşık olmasıydı, biliyordu ve artık bununla yaşamak istemiyordu Fatıma. Sahara'nın her fırsatta yoluna taş koyması canını çok sıkıyordu. Yıllar evvel tam da sevdiğine kavuşacağını düşünürken babasının;
"Ebubekir'in sevdiği varmış, onu alacakmış. Bu iş olmayacak!"
Demesiyle dünyası başına yıkılmıştı. Şimdi ise tam sevdiğine kavuşmuştu, Bekir'i, sevdiği, kocası olmuştu ki bu sefer de Bekir'in kalbindeki Sahara onları rahat bırakmıyordu. Madem hayat ona istediğini vermiyordu, o da zorla alırdı. Tıpkı bu zamana kadar zorla aldığı gibi...
Bir elini Bekir'in omzuna doladı. Diğer eliyle de Bekir'in yanağını avucunun içine alarak mırıldandı;
"Sana Sahara'yı unutturabilirim."
Sonra da dudaklarıyla kocasının dudaklarına yaklaşarak öpmeye başladı.
Bekir sarhoşluğun verdiği şaşkınlık ve kendini bilmezlikle, kendisini öpen bu kadına, hormonlarının da etkisiyle ilk başta karşı koyamadı. O da Fatıma'yı öpmeye başladı. Bekir'in bu hareketi genç kızı şaşırtsa da sesini çıkartmadan, gözlerini kapatarak kocasını öpmeye devam etti. Bekir'in bunu bilinçsizce yaptığını bilse de bu onu heyecanlandırıyordu. Sonra bir anda bişey oldu ve Bekir'in dudakları Fatıma'yı öpmeyi bıraktı. Genç kız gözlerini açtığında kendisine nefretle bakan bir çift göz gördü karşısında.
İşte yine aynı bakış...
Düşmana bakarmış gibi, iğrenerek... o gün otel odasında kendisinin Sahara değil de Fatıma olduğunu anladığı andaki bakışın aynısı...
Bekir bir anda kendini toparladı ve Fatıma'nın az önce söylediği şeyi ancak idrak edebildi;
"Sana Sahara'yı unutturabilirim"
Bir anda dudaklarını Fatıma'nın dudaklarından kurtararak, kollarını tutup sinirle üstünden savurdu ve kalkıp odasına giderek kapıyı kilitledi. Fatıma'nın içerde attığı çığlıklara kulaklarını tıkayıp kendini yatağa bıraktı.