"Girebildiğin gönül, memleketindir..."
🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀
Basit bir yaşam hikayesi olmayan Sahara'nın Bilal tarafından yeniden yazılan hikayesine tanık olmaya var mısınız?
Bad-ı Saba : Doğudan esen hafif ve hoş rüzgar, seher yeli. Divan edebiyat...
Bilal, yaklaşık yarım saattir otel odasının kapısının önünde bekliyordu. Eliyle takım elbisesinin kravatını ve ceketini düzeltirken kapı açıldı ve Sahara tüm görkemiyle dışarı çıktı.
Siyah bir elbise giymişti genç kız. Elbise yarım kolluydu ve boyu da dizin bir karış aşağısında bitiyordu. Belinde çok zarif, taşlı bir kemer vardı. Siyah, zincirli çantasını düzeltirken Bilal'in yüzüne bakmaya utanmış, yanakları yine al al olmuştu. Bilal de alamıyordu ki Sahara'dan gözlerini. Uzun, siyah saçlarını açık bırakmış, böylece kocaman, mavi gözleri siyahlar içinde daha da belirginleşmişti genç kızın. O sırada asansörden inen bir grubun, Sahara'ya hayranlıkla bakması ve birbirlerini dürterek Sahara'yı göstermeleri Bilal'i rahatsız etmiş olacak ki, hemen Sahara'nın yanına geçip, elini tuttu. Bilinçsizce yapıyordu bu hareketi. Taa ilk zamanlardan beri süregelen koruma içgüdüsünden sanıyordu belki ama çok yakında o da anlayacaktı neden yaptığını.
*******************************
Selim bey Karahanlı inşaat ile ortak olmalarının şerefine otelde bir kutlama yemeği organize etmişti. Aslında Münir bey ve ailesini de davet etmişti ama Münir bey Adana'daki işleri bırakıp gelemeyeceğini söyleyince ısrar etmek istemedi. Aslında Nihan'ın ve karnındaki bebeğin artık tamamen iyileştiğini de öğrenmişlerdi. Bu da en güzel şekilde kutlanmalıydı tabiki.
*******************************
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bilal ve Sahara elele asansöre yürüdüler ve otelin teras katına çıktılar.
İçeri girdiklerinde tüm gözler bir anda onlara çevrildi. Sahara bir yandan hala bu ihtişamlı dünyaya alışamamış olmanın şaşkınlığını yaşarken diğer yandan da insanların aralarında fısır fısır ne konuştuklarını anlamaya çalışıyordu. Kokteyl masalarının aralarından ilerleye ilerleye terasın ortasına, Selim beyin yanına gelip durdular. Şimdi kimseden çıt çıkmıyor, herkes Selim beyin veyahut Bilal'in ağzından çıkacak bir çift söze bakıyordu.
Sessizliği Selim bey bozdu;
"Değerli dostlarım; bugün burda neden toplandığımızı hepiniz biliyorsunuz. Çok uzun süredir ortak olmak istediğimiz Karahanlı inşaatla bugün atılan imzalarla beraber resmen ortak olduk. Yeni otelimizin inşaatını Karahanlı holding yapacak. İki taraf için de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
Terasta bir anda alkış kıyamet koptu. Aniden irkilen Sahara Bilal'in elini tuttuğu eliyle genç adamın elini daha sıkı sararken, diğer elini de Bilal'in omzuna götürdü. İstemsizce yapmıştı bu hareketi. Ne de olsa ani çıkan seslere ve verilen tepkilere karşı hassasiyeti vardı.
Sözü yeniden Selim beyin almasıyla alkış son buldu;
"Biliyorsunuz Bilal bey ve eşini 4 gündür otelimizde misafir ediyoruz. Aslında 1 hafta kalacaklardı ama bazı nedenlerden dolayı yarın Adana'ya dönecekler. Onları burdan memnun bir şekilde yolcu edebildiysek ne mutlu bize."