Yeni bölüm sizlerle...
Keyifli okumalar diliyorum... :)
**************************************************
"Kızım, iyi misin?"
Fatıma, boğuk boğuk duyduğu seslerle birlikte yavaş yavaş gözlerini açtı. Aynı zamanda hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Nefes almakta güçlü çeker gibi bir hali vardı.
Gözlerini açtığında önce bulanık gördüğü için hiçbir şeyi seçemedi. Sonrasında görüntü yavaş yavaş netleşince, karşısında Abdullah eniştesini, Ebubekir'i, Esved ve Ecved'i gördü. Kendisi de bir koltuğa uzanmış yatıyordu.
"Fatıma, iyi misin?"
Ecved'in sesini artık net bir şekilde duyabiliyordu. Hiçbir şey söylemeden yerinden doğrulmaya kalkınca herkes tarafından, hep bir ağızdan durduruldu.
"Ben iyiyim, kalkmak istiyorum."
Sözcükler ağzından bir hayli yorgun çıkmıştı. Hafifçe yerinden doğrularak koltuğun üzerinde oturdu.
"Bir an gözüm karardı, önemli bişey yok."
"Bayılmadan önce ağlıyordun kızım, bir yerin mi acıdı? Ağrın falan mı var?"
Eniştesini ilk kez kendisine karşı bu kadar endişeli görüyordu Fatıma.
"Dedim ya, bir an gözüm karardı sadece, biraz da midem bulandı, ondandır. Ağrım falan yok merak etmeyin."
Ebubekir, böyle bir durumda bile kendisinden uzakta duruyordu. Kısa bir an göz göze geldiler. Fatıma, kalbinde önce bir korku, sonra ise derin bir acı hissetti. Ebubekir için ise Fatıma'ya karşı hissettiği şey, koca bir boşluktu...
Sonrasında Ebubekir, herkesin bakışları altında odayı terketti.
Tek taraflı aşkla başlayan bir evlilik, tecavüzle devam etmişti. Şimdi ise bir tarafın her geçen gün artan tahammülsüzlüğü, diğer tarafın da tecavüz travması ve korkusuyla daha ne kadar devam edebilirdi?
Fatıma ve Ebubekir artık yan yana gelmekten korkan ve yan yana gelmeye tahammül edemeyen evli bir çiftti...
Münir beyin ve Bilal'in arabası karahanlı villasının önüne arkalı önlü yanaştı. Bilal, şoför koltuğundan inerek arka koltuğun kapısını açtı ve Sahara ile göz göze geldiler. Bilal, genç kızın mavilerinden gözlerini bir an olsun ayırmadan, genç kızın alçıdaki bacağına ve eline dikkat etmeye çalışarak onu bir çırpıda kucağına aldı. Böylece Sahara'nın mavilerine biraz daha yakından bakma fırsatı bulmuştu. Sahara, biraz da olsa tereddüt ederek ellerini Bilal'in boynuna doladı.
"Esma kızım, hemen kapıları açın! Gelinimi odasına çıkaralım!"
dedi Sultan hanım heyecanla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD-I SABA
Aktuelle Literatur"Girebildiğin gönül, memleketindir..." 🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀 Basit bir yaşam hikayesi olmayan Sahara'nın Bilal tarafından yeniden yazılan hikayesine tanık olmaya var mısınız? Bad-ı Saba : Doğudan esen hafif ve hoş rüzgar, seher yeli. Divan edebiyat...