HERKES ÖLDÜRÜR SEVDİĞİNİ

98 7 46
                                    

Oysa herkes öldürür sevdiğini, kulak verin bu dediklerime,

Kimi bir bakışıyla yapar bunu, kimi dalkavukça sözlerle,

Korkaklar öpücük ile öldürür, yürekliler kılıç darbeleriyle,

Kimi gençken öldürür sevdiğini, kimi yaşlı iken,

Şehvetli ellerle boğar kimi, kimi altından ellerle,

Merhametli kişi bıçak kullanır çünkü bıçakla ölen çabuk soğur,

Kimi yeterince sevmez, kimi fazla sever, kimi satar, kimi de satın alır,

Kimi gözyaşı döker öldürürken, kimi kılı kıpırdamadan,

Çünkü herkes öldürür sevdiğini ama herkes öldürdü diye ölmez...

***

2 GÜN ÖNCE...

"Kendine gel artık!"

Abdullah bey, oğluna attığı tokatla gerçekleri de bir tokat gibi Ebubekir'in yüzüne vurmuştu. Karısı olacak diye gün saydığı kız, artık başkasının karısı olmuştu. Tam da şu an Ebubekir'in "keşke o patlamada ölseydim" dediği andı.

Kapıya vurulan anahtar sesiyle gözlerini kapıya çevirdiler. Gelenler Abdullah beyin diğer iki oğluydu.

"Naptınız? Bulabildiniz mi Karahanlılarla ilgili bir şeyler?"

Abdullah beyin oğullarından Esved söz aldı;

"Adana'nın çoğu tanıyor bu Karahanlıları baba. İnşaat işi yapan bir şirketleri var. Bir de Çukurova'da büyükbaş hayvan çiftlikleri varmış. Ordan da yurt dışına ihracat yapıyorlarmış. Ailecek bu şirkette çalışıyorlarmış işte. Kızı falan da . Bir de şimdi Bilal gelmiş, şirketin başına geçirecekmiş onu. Sahara'nın dedesiyle olan muhabbeti biliyorsun kendileri anlatmıştı zaten. Bu Münir Karahanlı Adana'da dürüstlüğüyle tanınan biri. Herkes onunla iş yapmak istiyormuş."

"Peki başka oğlu var mı bu Münir Karahanlı'nın?"

"iki oğlu, iki kızı var. Diğer oğlu küçük. 10 yaşında falan."

"O zaman Bekir'i dövmeye geldiklerinde yanlarındaki diğer adam kimdi? Nikahta da vardı o."

"Haa, o mu? Fatih Emir. Şirketin avukatıymış, 3 yıl önce de Nihan'la evlenmiş, yani aynı zamanda Münir Karahanlı'nın damadı."

"Şu Bilal'le ilgili bir şeyler bulabildiniz mi?"

Bu sefer sözü diğer oğlu Ecved aldı;

"Yok baba, herkes en son lisedeki halini hatırlıyor bu Bilal'in. 5 yıl Ankara'da yaşamış, Hacıtepe üniversitesi mi ne varmış orda okumuş, buraya da çok sayılı gelmiş işte ablasının düğününe falan. O yüzden onunla ilgili pek bir şey öğrenemedik."

Ecved bir süre duraksadıktan sonra tekrar konuşmaya başladı;

"Baba... Yalnız bu Münir Karahanlı baya nüfuzlu biri, her yerde eli kolu var, kızı aldı bir de oğluyla evlendirdi. Yani demem o ki, Sahara'yı onların elinden almak kolay olmayacak."

Abdullah bey altta kalmayı hiç sevmezdi.

"Onlar Karahanlıysa, biz de Mihran aşiretiyiz. Yok öyle namusumuzu kirletip sonra kaçıp gitmek... Bana bakın; soruştururken dikkat çekmediniz değil mi lan?

"Yok baba, biz Suriye'den geldik, Münir beyin namını duyduk, kendisiyle iş yapmak istiyoruz dedik."

"Haa iyi... Şu Bilal'le de ilgili bir şeyler öğrenebilseydik..."

BAD-I SABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin