Iyi okumalar birtanelerim 🤗🤗
"neymiş o iki şey?"
"birincisi nasıl yaptın bilmiyorum ama bu kadar zayıflamağı başardığın gibi almayıda başaracaksın" sonra gözlerini Umutun gözlerine sonrada dudaklarına indirdi. Umut kararan gözlerle yutkundu.
"Ikincisi" dediğinde Aras tekrar gözlerine bakıp "şu, canın yandığı halde çizmek istemediğin karizmanı, canını yakarak sikecegim ah pardon sileceğim" deyip son kez yüzünün her yerine bakıp önüne döndü.
Umut, Arası böyle sinirli en son ne zaman görmüştü hatırlamaya çalıştı ama birşey bulamayınca, daha fazla sinirli kalmaması için elini Arasın elinin üzerine koydu.
Aras gözlerini yoldan ayırıp elinin üstündeki ele baktı. Elinin üstü hem kan hemde patlamıştı. Kalbi tekrardan sıkıştı. Daha fazla sinirlenip "var ya" sözünün devamini getirmedi.
3 tane araba evin önünde durdu. Umut ve Aras inip önden kapıyı çaldılar. Aras Umutu tutmak isterken "yapma dahada üzmeye hakkım yok onları" dedi. Aras başını sallasada ondan sadece 1 adım geride durdu. Kapıyı açan kardeşi ve Elifti onlara sarılıp içeri girdiler.
Umut adamlara işare verip salona geçti.
Herkesle sarılacak durumda olmadığından uzaktan başıyla selam vererek geçiştirdi.
"Çocuklar nerede?"
Aynur abisine dalgın dalgın bakarken Umutun sorusuyla kendine geldi.
"Yektalar aşağıda, çocuklarda yukarıda uyuyor"
"Şimdi amcalar teyzeler, size herşeyi evinizde çocuklarınız anlatır. Üzgünüm ama gerçekten çok yorgunum. Bir süre hepimiz burada yaşiyaciğiz bu bir haftada ola bilir bir ayda. Bir ihtiyacınız olursa kızlara söyleyin, onlarda bize söyleyi versinler. Burada yaşadığımız sürede kesinlikle alt kata inmek yok, en üst katta benim, Yektanin, Rızanın ve Sedatin odaları var. Mutfak, Oyun salonu, sinema salonu evde ne isterseniz bula bilirsiniz. Sizden 1 isteğim var oda dışarı asla çıkmamanız. Aynur beni çocukların odasına götür" deyip herkesi cevapsız bırakıp çıktı odadan. Umut odayı geçerek en üst katta bastı asansörde. Yürüyecek hali kalmamıştı. Aynur abisine bakıp koluna girdi odasına girip yatağa oturmasına yardım etti.
Aynur acil çantasını eline alıp geri döndüğün de, Umut siyah gömleğinin düğmelerini açmıştı.
Sırtında, karnında kollarında sopa izleri vardı. Yüzünde kası ve dudağını kenarı sadece patladığı için fazla acımıyordu.
Elini kemerine attığında "abicim üzgünüm ama" deyip pantolonunu biraz aşağı çekti. Aynur gördüğü bıçak yarasıyla gözlerini büyüttü. Hemen kanı temizledi. "Abi dikiş atmam gerekiyor, dayana bilecekmisin?" Umut acıyla inleyip "abicim ne yapacaksan yap yoksa bizimkiler burayı basacak"
"Birinin yardımına ihtiyacımız var" Dediğin de Umut hiç düşünmeden "Yektayi ara bana ver" dedi.
Yekta sırtlarından bıçaklayan adamı dövmekle meşguldü. Telefonu çaldığında adamlardan biri açıp kulağına yaklaştırdı. Nefes nefese "alo" dediğinde Umut ne işle meşgul olduğunu anlayıp başını fırladı. "Ben olduğumu çaktırma" Dediğin de Yekta telefonu alıp "efendim Volkan" (Aklıma nereden geldiyse sadakatsizdeki şerefsiz)
"Benim odama gel, biraz yardımın gerekli"
"Evet dinliyorum. Abi devam edin konuşup geliyorum" deyip odadan ayrıldı. Hemen asansörle Umutun odasına çıktı. Içeri girer girmez gördüğü manzarayla kapıya dayandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Mafya (Gay)
Romance"neden beni koruyorsun?" başını polise çevirerek, polis anlamamış gözlere baktığında "hem benim yanlışımı yakalamak için an kolluyorsun, hemde beni korumaya çalışıyorsun, neden?" Diye sordu. "Çünkü ben suçunu kanıtlayamadım insanların, suçlu olduğ...