52

1K 39 2
                                    


Iyi okumalar bitanelerim 😍😍


"Abi hayalleriniz inanılmaz güzelde, kaç gündür eve gitmiyoruz. Bu günde gitmezsek bizim için iyi olmuycak"

Aynur haklıydı eve gitmeleri gerekiyordu. Umut annesini özlemişti ama oğlunu ve sevdiği adamı bırakmak çok zoruna gidiyordu. "O zaman eve gidelim, yarında bizde toplanıp herşeyi açıklamaya çalışalım böyle olmuycak, gizli saklı bir yere kadar artık çocuklarımız var" korkuyordu 28 yaşında olmasına rağmen.
annesinin bitanesiydi, onu bırakmazdı. Arkasında dururdu oğlunun. Rıza yere bakıp düşüncelere dalmıştı.

Yiğit annesine söylediğinde ne kadar mutlu olacağını düşündü. Kucağındaki çocuğa daha sıkı sarılıp, saçlarına öpücük kondurdu. Kendisi çocuktu belki, belki onun daha sevgiye ihtiyacı vardı ama şuan kucağındaki çocuğa bütün meliğini verirdi. Çünkü artık o çocuk, dışarıdan gelme, başkasın değil onun ve sevdiği adamın çocuğu olmuştu.

Rıza gözlerini yerden ayırıp yanında çocukla çocuk olan sevdiğine baktı. Kararını vermişti ne olursa, olsun bu fotoğrafta yer almak için herşeyi yapardı.

Aras annesi öldüğünden beri babasıyla arasına duvarlar yapmıştı, ama ona söylemesi gerekiyordu ve bu telefonda olunmayacak birşeydi. Oğluna sarılıp daha yeni duş alması ile şampuanın ve teninin masum kokusu gülümsetti Arası, "babası kılıklı, çok  güzel kokuyorsun" dedi.

Umut, Arasın sözleri ile gülümseyip boynuna gömdü burnunu "birde kendi kokundan haberin olsa" dedi boğuk sesle.

Evden çıkmaları zor olmuştu. Iki çocukta Elif ve Arasla kalacaktı. Umut ve Yiğit kucaklarından bırakmadıkları çocuklardan ayrılmaya çalışıyordular. Aynur, Sedat ve Yekta iki çocuğu da öpücüklere boğuyordu.  Çocuklarımız bizim aksimize çok şanslılar amcaları, halaları var. Biz tamamen kimsesiz kalmıştık.

Yazardan

Eve girdiklerinde Seyhan ve Zehra hanımlar salonda oturmuş sohbet ediyorlardı. Yiğitin daha yüzünden gitmeyen yaralar görür görmez sormuşlardı neler olduğunu, hatta çoktan teslimlerini bile ellerine almışlardı. Umut biliyordu bunun olacağını bu yüzden çoktan yalanını hazırlamıştı.

"Kapkaç bir kadını soyuyormuş Yiğitte yakalamak için peşinden gitmiş sonrada olanlar olmuş" demişti.

Ailesi bu yalana inanmamak gibi seçenekleri yoktu. Umut kaç zaman böyle yüzünde yaralarla geldiğini bir sureden sonra bırakmışlardı. Yiğiti aralarında oturtup, biri yaralarına bakarken ticari saçlarını okşuyordu.

Yiğit sanki orada değilmiş gibi dalmıştı. 'ne zaman bukadar çok sevmişti çocuğu, şimdi ondan ayrı kalmak kalbini sızlatıyordu. Birde anne olsa neler yapardı diye düşünmeden edemedi. Annesini çok özlemişti. Başını Seyhan hanımın omzuna koydu, annelerin kokusu aynı olmaya bildirdi ama oda bir anne kokusuydu.

Umut karşısında dizi ile birleşmiş kadınlara bakıp gülümsedi. Kadınları bir türlü anlamıyordu tv programı ile gülüyorlar, agliyorlar onlar için üzülüyorlar. Sanki haberleri gerçek dünyadan yokmuş gibi, sanki kimse tv de olandan daha kötü hayat yaşamıyormuş gibi. Yiğitin saçlarını da okşamaya ihmal etmiyorlardı. Göğsüne inen mutlulukla yarının çok güzel geçeceğine inanıyordu.

Ayaga kalkıp yavaşca odasına ilerledi. Içeri girip yatağına uzandı. Yarın olacakları düşünmeden edemiyordu ama en çok ta Rıza için üzülüyordu. Onun annesi kizsada kabul ederdi ama Rızanın babası katı kurallı insandı birde 4 ailenin en büyüğüydü. Annesine güveni tamdı ne olursa olsun onun arkasinda durar diye düşünüyordu.

Sabah olduğunda annesi  "eşek sıpası hala uyanmadın mi?" diye söylene söylene içeri girdi. Umut bu defa geri uyumadan ayağa kalkıp banyoya girdi. Öyle yemeğinde söylenecek ve her gün sevdiği adamla çocuğunun yanında kalacaktı.

Dolabını açıp içinden kot pantolon ve üzerine ggri bol kazak giyip önünüde kota sıkıştırdı. Aynada tekrar kendine bakıp gülümsedi.

Yiğit ise siyah yırtık pantolon giyip üzerinede, siyah gömlek giydi. Saçlarını dağınık bıraktı.

Aylin sacları yukarıda toplayıp yeşil pantolon ve üzerine beyaz kısa kazak giydi.

Herkes yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.  Sonda ise Yekta, Sedat ve Rıza giriş yapmışlardı. Sedat Aylini yanına çekip saçlarına öpücük kondurdu, Rıza çaktırmadan Yiğite göz kırpıp yerine geçti.

Mesaj olarak "önce ben söyliyeceğim eğer tepki vermezlerse sizde söyleyin" yazıp grupa attı. Yekta yanında olduğunu hiss ettirmek için omzunu sıktı. "Her zaman yanındayım" deyip hareketini onayladı.

"Yine ne haytalik yaptınızda bizi buraya topladınız?" Evet bu defa konuya Yektanin babası başlamıştı. 'ne kadar ciddi görünsede ailedeki herkes onun kalbini biliyordu ama yinede çekiniyorlardı ondanda.

" Ben size birşey söylemek istiyordum, ama ne tepki vereceğinizi, yanlış anlayıp. Anlamayacağınızi bilmiyorum. Öncelikle söylemek istiyorum ki bu bir hastalık değil"

"'ne söyleyecekseniz doğrudan söyleyin, iyice merak ettik"

"Ben birinden hoşlanıyorum"

🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰

Yeni bölüm isteyen okuyucularıma bir bölüm daha atacağımı☺😊

Söyledik ama hala başlangıç bu, bakalım bizim çocukları daha neler bekliyor🏳️‍🌈💜💪

Gizemli Mafya (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin