Yemek masasına yaklaşıp "günaydınlar, hani beni bekliyordunuz anne, bütün kahvaltıyı bitirmişsiniz" dedim mızmızlanarak.
"Yarım saattir seni bekliyoruz, çocuklarım açtı bizde başladık" dedi annem, "ama anne ayrımcılık yapıyorsun onları benden çok seviyorsun, hem şu şeref...li arkadaşım kargalar bile kahvaltısını yapmadan neden bizde" dedim çayımdan içerek.
"Abi seni görmeye geldim ise gitmeden birşey konuşacaktım senle" dediğinde kaşlarımı çattım. Yektaya ne oldu gibisinden bakarken bana kaşlarıyla sonra dedi. Annemin bize baktığını görüp, boğazında birşey kalmış gibi öskürdü.
"Siz yine ne kaş göz yapıyorsunuz?"
"Hiç sultanim yektanin bugün duruşması var onu konuşmak istemişti benimle" dedim. Başını anladim anlamında sağladığında, yine ucuz sıyrıldım.
Yekta ile ayağa kalkıp, kapıya doğru yürüdük ayakkabılarımızı giyinip çıktık.
"Yekta anlat bakalım ne bukadar önemli olan"
"Abi dün şu yaşlı moruk mesleğinden çıkarıldı" Dediğin de keyfim yerine gelmişti. Kötü insanlarin arkasını para karşılığında toplayıp polislik mesleğine leke sürüyordu serefsiz, aklıma gelenle dönüp arkadaşıma baktım "ee bunda o kadar kötü birşey yokki, neden heyacan yaptın?"
"Asıl sorun işte bu onun yerine atanan komiser, adi neydi, neydi ha buldum Aras Duhan. Adam bildiğin manyak taktımı birine peşini bırakmıyor."
"Biz ne polisler gördük be abim merak etme buda gelir gider" dedim kendimden emin ses tonuyla.
Sabahları mahallede yürümeyi çok seviyorduk bu yüzden Yektayla birlikde çıktığımızda mesaj atıp Rıza ve Sedada mesaj attık. Onlarda işe gitmeden yanımıza geldiler. Sohbet ederek yürüdük, karşımıza çıkan insanlarla selâmlasip. Büyüklerin ellerinden öpüyorduk. Sonra herkes mahallenin dışında park ettiği arabalarına yaklaşıp, gülümsedi. " Yekta şu yeni polis hakkında bilgi bul ve saat 6da her zamanki, yerde buluşuyoruz. Adamlarıda toplayın yeni işler yapalım" Dediğimde
"Tamam abi"
"Tamam abi"
"Görüşürüz kardeşim" dediler.
Oradan ayrıldıktan sonra üniversiteye geldim. Burada çocuklara ders veriyordum. Paraya ihtiyacım olmasada insanlara resim yapmayı öğretmeyi seviyordum. 3 dersim ve bir tanede özel dersim vardı. Lan ben nasil maçtayım böyle düşünmeden edemiyordum. Sanat seven mafya diye geçince aklımdan kahkaha attım. Herkes dönüp bana baktığında kendimi toparlayıp tekrar yürüdüm.
Derse girdiğimde sınıfın tamamının dolu olduğunu görüp gülümsedim hepsi benim öğrencim değildi. Bütün derslerimde böyle olurdu, insanlarin keske bana değilde resme ilgisi olsaydi dedim kendi kendime.
Bütün dersler bittikden sonra sadece özel dersimin kaldığı için mutlu oldum. Saate baktığımda öğle arası olduğu için herkesin yemekte olacağı için bende kafeteryaya girip boş masalardan birine oturdum. Telefonu elime alıp akşam yapacağımız iş hakkında araştırmaya başladım.
Sonra whatsapp girip iş adlı grupa girdim.
Selam ağalar
Yekta: selam abi
Sedat: sselam ne cabuk özledin bizi
Boş yapıyorsun yapma abicim Rıza abi nerede?
Yekta: toplantısı vardı
Tamam bugünkü adamımız Savaş bulut saygın iş adamı maskesiyle kadın ticareti yapıyor. Kadınları tırların arkasında başka ülkelere geçiriyor ve orada hayat kadını olarak satıyor. Bu günkü işimiz o adamın elinden o kadınları almak ve polise teslim etmek
Riza: tamam da kardeşimpılanvarmı? Bu arada. A.Selam
Yekta: onları bulduktan sonra, ya Savaş denen serefsiz orda olmazsa?
Sedat: orada olmasada adamlarını konustura biliriz ve biz onların hepisini tırınarkasınabağlayıp polisi ararız ve uzaktan izleriz
Sedat bilmiyorum nasıl yapıyorsun ama, iki dakika önce yavşak herifken şimdi mantıklı ola biliyorsun
Evet arkadaşlar Sedat haklı öyle yapacağız ama bence böyle büyük işi kimseye bırakmaz kendi yapar, elimizden kaçmasın diye adamların bir kaçını yolun bir tarafını, birkaçınıda bir tarafı tutması için bırakırız. Ben size yeri mesaj atarım şimdi derse gitmem gerekiyor.
Sedat: oda benim gizli özelliğim bebeyim♡ iyi derslerrrr, çocukların üstüneçok gitme kocacığım
Rıza: benim gözlerimdayanmıyorartık bu sapkınlığa gidiyorum