Gizemli Mafya (Gay)

47

Yazardan

Sarılı uzanmış uyuyorlardı. Telefonun sesine Aras uyandığında eline alıp açtı. " Alo"

Yekta " Alo Aras senmisin" dediğinde  telefona bakıp Umutun olduğunu anladığın  da Umutu dürtüp "uyan Umut Yekta arıyor" dedi.

Umut gözünü açıp telefonu kulağına koydu. "söyle yekta"

Aras saate baktığında gece yarısı olduğunu gördü. Kaşlarını çatıp Umuta baktı. Umutda dikilip sırtını yatağa dayadı.

"Tekrar söyle yekta"

"Abi bir sorun var, bir şerefsiz çete var yolda, yada yanlız yaşıyan kadınları hem taciz hemde tecevüz ediyorlar. Bu gün hastanede olduğumuzda bir kadını getirdiler hastaneye, böyle dağılmış, kendi canına kıymış, bende arttım kim ne olduğunu öğrendim. Şimdi araştırma yapıyorum"

"Çocuklar nerde"

"Dağ evinde hepsi"

Umut saate bakıp "tamam saat 2de orda olurum, sizde gelin, Rızayı da getir, Yiğitin yanında iki adam bırakın ve sakın ordan ayrılmasınlar ve odaya Emir, Aynur ve Elif hariç hiç kimseyi koymasınlar" dedi.

Aras hala Umutu izliyordu ama ne olduğuna anlam veremiyordu.

Umut telefonu kapatıp, hızla giyinmeye başladı.

"Neler oluyor anlatmayacakmısın"

"Bildiğin gibi sevgilim ben mafyayim ve şuan işimin başına gidiyorum"

Arasın kalbine kırgınlık çöktü. "Kötü birşey mi? Sana birşey olmuycak değilmi?"

Umut. Arasa sarılıp, iyi olacaktı ama yinede bilmiyordu. Belki birini korurken, belki bir kurşunla ölecek belli değil geri dönmesi. Saçlarından öpüp "geleceğim tamam mı sevgilim, ama beni bekleme uyu sen" dediğinde Aras "mutlaka gel iki elin kanada olsa gel" dedi.

Umut hızla evden ayrılıp Arasın arabasına bindi son hız arabayı sürüp çıktı mahalleden.

Dağ evine geldiğinde herkes toplanmış onu beklediğini görüp hemen neler bulduklarını sordu.

Yekta "çeteni buldum abi, ama bu gece bu olay olduğundan ortalıkta görünmüyorlarmış"

Sedat" ama her gün buluşuyorlarmış, galiba çaldıkları eşkıyaları, paraları patrona veriyorlarmış"

Riza"her gün saat 10da .... Bu depoda buluşuyorlar, patronları kadınlara ne yaptıkları ile ilgilenmiyor sadece parayı alıyor. Bide Umut galiba çocuk hırsızlığı yapıp onları dilendiriyorlar"

Umut duydukları ile yutkundu nasıl insanlığa sığardı bu, içlerinde hiç insaflisi yokmu onları şikayet ede diye düşünmeden edemedi.

"Kaç kişi olurlar?"

Yekta"bilmiyoruz ama fazla kişi olurlar"

Rıza "bence çocukları başka yerde tutuyorlar"

Sedat "Bende onu düşünüp araştırdım ama her gün aynı saatde buluştukları yer çocukların yanıymış galiba hergun bir olay olmasın diye onlara bakıyorlar"

Umut sinirlenip ayağa kalktı. Masada herkes oturmuş bir kaç kişi de ayakta kalmıştı.

"Herkes anlatımı neler olduğunu"

Herkes evet abi dediğinde

"Rıza sen Yektaya  yardım edip kamera görüntüleri, dosyalar, tecevüz edilmiş kadın ve kaçırılmış çocuk olaylarını bulup onlarla ilgili olanları hazırlıyorsunuz 6 saatimiz var size güveniyorum. Sedat sen kendine 30 kişi götürüp paslanmışlar diye bakıyorsun paslanan varsa dövüp burada birakiyorsun. Ve diğer 30 kişide benimle geliyor silah kullanmanızı gözden geçirelim. Herkes işini 9a kadar hall ediyor. 9ta çıkıp serefsiz avliyoruz"

Herkes kendini işine döndü. Sedat hepsini bir bir sınavdan geçiriyor, dövüşe bilenleri bir tarafa diğerlerinide bir tarafa topluyordu. Sonuç olarak 26 tane adam cıkmış geri kalan 4 kişi ise yeni gelenlerdendi.

Yekta kaçırılan çocukları, polise baş vurulan tecavüz olaylarını araştırırken, Rıza bütün kameraları tek tek araştırıyor kanıtları topluyordu. Tabi bazen karşı çıkmaya çalışan market, avmler de oluyordu ama hepsini konuşarak çözmeye çalışıyordu.

Umut ise silah atma odasında beş beş düzüp silah atmayı öğretiyordu. Evet hepsi biliyordu ama kendilerini korumak için yine daha düzgün öğretiyordu.

Aras geceden beri gözlerini kapıya dikmiş gelmesini bekliyordu Umutun, ama bir ses çıkmayınca saate bakıp çıktı evden. Dokuz gibi karakola gelip ne yapacağını düşündü.

Güvenlik kameraları olan yere gidip arabasının plakasını vererek bulmalarını istedi.

Aras arabanın hala dağ evinde olduğunu gördüğümde içine şu serpildi, daha sonra onun arabasını brakip gitme olasılığı aklına geldiğinde  derinden of çekti.

"Amirim araba harakete geçti"

Aras  hemen ekrana baktı. Demen daha oradaymış peki şimdi nereye gidiyor.

Neredeyse 45 dakika hiç durmadan hızla sürülen araba durduğunda Aras "nerede olduğunu bulun hemen" dedi. Bulunan adresi alıp meslektaşlarından birinin arabasını ödünç alıp oraya doğru sürdü.

Olan yere geldiğinde sessizce arabayı gözle görünmeyecek yere park edip depoya baktı.

💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜

Iyi okumalar okuyucularım 💞🤩🏳️‍🌈