Arasdan
Sudenin masajı ile Umuta çaktırmadan oradan ayrıldım. Sude " Aras beni kurtar" yazmıştı. Içeri girdiğimde neredeyse 15 kadın kavga ediyor Sudede ortada ayırmaya çalışıyordu. Hemen yanlarına gidip yüksek sesle "herkes ayrılsın" bağırdım. Sude oh be dediğinde gülümsedim.
"Sorun ne "
"Dün gece bir kadın evi basıldı, oradaki kadınlar, diğer karakolda kavga çıkmış yarısını bura yollamışlar, geldiklerinden beri kavga ediyorlar"
"Tamam götürün nezarethaneye" deyip odama geçtim.
Bir kaç saat geçmişti ki, yemek saati olduğunu anladığım da telefonu elime alıp Umutlara döner söyledim. Sevgilim olduğu için tabiki diğerlerinden farklı davranacaktım. Elime alıp dönerleri Umutların olduğu tarafa gittim. Gördüğüm görüntüyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Umut yerde oturmuş 2 kız yanında , bir kaç ise Sedatla, Yektanin yanında, yuksek sesle "neler oluyor burada" dediğimde beni farketmemiş Umut korkuyla başını kaldırdı. Hiç kimseden ses çıkmayınca tekrar sordum neler olduğunu kadınlardan biri ayağa kalkıp " ne bağırıyorsun ayol sessiz sessiz oturmuştuk" dediğinde daha çok sinirlendim. Kapıyı açıp meslektaşıma da Sudeyi çağırmasını söyledim.
Bende devreler gittikçe yanıyordu ama hala Umut hareketsiz yerde oturmuş ellerine bakıyordu, kızın biri kolunu bir omzuna atmış biride bacağına koymuştu.
Sude geldiğinde ona bakıp "burada neler oluyor hemen açıkla sude"
Sude sesimdeki sinirle korkup "şey Aras" sözünü kesip " Aras değil amirim diyeceksin, hemen anlat" dediğimde kafasını kaldırmayan Umut başını kaldırıp yüzüme baktı, dudağının kenarı kivrildığında Sudenin sözleriyle ona döndüm.
"Amirim kadınlar kavga ediyorlardı, bana eğer bizi ayırıp şu yakışıklıların yanına koyarsanız sessiz oluruz dediler bende kavga edenleri buraya koydum"
"Ne ne dedin sen, yakışıklımı? Bide sen onların sözüyle yaptın öylemi, Sude biz ne zamandır işimizi başkasının sözüyle yapıyoruz?"
"Ama Ar yani amirim sessiz olmaları için"
"Sude çık git gözümün önünden hemen"
Sudenin gözleri dolarken yanımızdan ayrıldı. Sedatlar alayla baktığında onlara dönüp "gülün siz, bakin bakalım son gülen nasıl gülüyor" dediğimde ıkiside bir birine baktı, bense son kez Umuta bakıp çıktım.
Odama geldiğim de, hemen telefonu elime alıp Elifi aradım.
"Alo Elif nasılsın"
"Iyiyim asıl.siz nasılsınız? Yakıtalar ne zaman çıkıyor, özledim onu burayı brakip orayada gelemiyoruz"
"Oradakiler nasıl kuzum bugün geleceğim sizleri görmeye, buradakiler iyiden öte mükemmeller"
"Nasıl yani"
Olanları kısa özer geçtikten sonra " Alo Elif ordamısın alo" telefona baktığında kapatmıştı. Zaferle guldüğümde, aklıma gelen görüntüyle yine sinirlerim hoplamıştı.
Kapım çalınmadan açılıp " Aras bizi hemen şunların yanına apar" dediklerinde, gülüp hemen dedim. Onlar arkada geldiklerinden ondan gidip "Sedat ve Yekta size sürprizim var" dedim. Ikiside merakla baktığında elimle "gelin kızlar" dedim.
Gözleri kocaman olmuş beni ve gelecek olanları izliyorlardı. Kapıyı açıp "içeri buyrun" dediğimde kızlar çıkıp içeri girdiler. Içeride olan kadınlara "bence burada dayak yemek istemezsiniz hadi" deyip hepsini oradan çıkardım Umut yanındakiler çıkmak istemediğinde onlara yaklaşıp "bence benim gazabıma düçar olmadan ellerinizi sevgilimin(!) üzerinden çekin" deyip onlara baktım. Ikiside korkuyla ellerini çekip çıktılar. Umut bana şok olmuş gözlerle baktığında ona yaklaşıp "l deyip uzaklaşmaya çalışanda yakamdan tutup "şerefsizliği meslek edinmiş biri olarak iyi anlıyorsun, ama ben kendimi iki kere yaraladım, üçüncü diye birşey olursa elimi senin kanına bulamam çeker giderim özür dilemeye bile bulamazsın" dedi. Gözlerimi gözlerine çıkardığım da gözlerindeki kararlılıkla yutkundum.
Yanlış anlayıp gittiğini gözümü önüne geldiğinde korkuyla yakasından tutup kendime çektim ve sıkıca sarıldım. Herkes kavgasını bırakmış bize bakıyordu ama ne bize bakan kadınlar, ne polisler, nede Sude umrumda değildi. Daha sıkı sarılmaya çalışıyordum. Umutda kollarını belime sardığında derin nefes alıp "sakin dinlemeden beni bırakma" dedim. Umut başını sallayıp "salaksın oğlum çok salaksın" dedi. Ayağa kalkıp kimseye bakmadan odama girip kapının önüne çöktüm. Evet en büyük korkumu, zaafımı sorsalar kaybetmek olduğunu söylerdim. Babamı, Elifi şimdi ise en önemlisi Umutu kaybetmekten köpek gibi korkuyorum.
💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛💛
Belkide korkusuz olduklarını sanan insanlarin bile kaybetmeye deli gibi korktuğu insan vardır. Ya korktuğu başına gelmiş insanlar (:()

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Mafya (Gay)
Romansa"neden beni koruyorsun?" başını polise çevirerek, polis anlamamış gözlere baktığında "hem benim yanlışımı yakalamak için an kolluyorsun, hemde beni korumaya çalışıyorsun, neden?" Diye sordu. "Çünkü ben suçunu kanıtlayamadım insanların, suçlu olduğ...