Gizemli Mafya (Gay)

38

Iyi okumalar bebitolarim 😍

Elifin sözleri ile gerileyen ortamı gören Yekta boğazını temizleyip "onu bunu boş verinde, çocuklara arabaları getirttim. Herkes işe gitmesi gerekiyor" deyip Elife kaşını kaldırarak baktı. Elif sözlerinin yarattığı sessizliği anlamıştı, şimdide Yektanin bakışları ile yüzünü astı. Umut olgunluğa çok genç yaşta başladığı için, şuanda Elife cevap verip konuyu kapatmalıydı.

"Elif başta seni sevmesemde, sonuç olarak sevdiğim adamın kardeşisin bu yüzden benimde kardeşim sayılırsın. Doğru söylüyorsun mafyayım ve Arasda polis. Onun işi suçları olan insanları yakalamak ve benide bir suç işlediğimde yakalayacağına adım kadar eminim. Mafya olmam, kötü adam olduğum anlamına gelmiyor, heleki sevdiklerime karşı fazla korumacıyım. Beni herkes tanır, 5 kardeşim var senle de altı, öğretmenim, Arası seviyorum ve ben sevdiğim insanları canım pahasına korurum"

Aras ağzı açık Umutu izliyordu. Umut sözünü bitirdikten sonra son kez Elife bakıp gülümsedi. Elif kafasını sallayıp aynı şekilde gülümsedi.

Yemek bittikten sonra herkes ayrılıp işlerine yol aldılar.

Aras yanında elleri ile oynayan kıza bakıp başını sağa sola salladı ve derin nefes aldı. "Özür dilerim tutamadım kendimi"

"Biliyorum ama yeri değildi. Masadan ya biri onun yaptığı işi bilmeseydi, ya Umut anlayışla karşılamayıp sana bir şey söyleseydi. Beni nasıl duruma soktuğunun farkındasın değil mi?" Aras cümlelerini sesini normal tutarak kurmuştu.

Umut, evden ayrıldığından beri aklında sadece Arasın bu işlere daha çok bağlamasını sağlamak vardı. Yiğit kaşları çatık arabayı süren abisine bakıp, telefonu eline aldı. Yektaya girip mesaj yazdı.

Yiğit: abi

Yekta: efendim abim

Yiğit: bu gün annemi görmeye götürürmüsun, annemi özledim

Yekta: tabiki götürürüm abim, okuldan çıktığında mesaj at gelip alayım  tamam mı kardeşim hem annende seni Özlemiştir.

Yiğit: teşekkür ederim abi

Gülümseyip telefonu kapattı ve derin nefes aldı. Bir kaç haftada annesini çok fazla özlemişti. Telefonla konuşuyordu ama yinede burnunda tütüyordu.

Yiğit ders arasinda Umutla konuşup kafeteryada yemek yemek için anlaşmışlardı. Yiğit dersten çıkıp acıkdığı için karşısına bakmadan hızlı yürümeye başladı. Birde birine çarpıp durdu. Omzu acımıştı, başını kaldırıp özür dileyecekken, hiç beklemediği birini gördü. Hatıralarla yumruğunu sıktı. "Karşına baksana lan" deyip karşısına baktığında oda anın şaşkınlığı ile ağzı açıldı. Deniz Yiğiti görüp hemen yanına gelip kolana girdi "Yiğit bende seni arıyordum" Yiğit sadece karşısındakine bakıyordu. Çocuk konuştuğunda "ooo küçük ibinemizde buradaymış"  sözlerine yanındaki arkadaşları kaşlarını kaldırdılar, sonra tiksinir gibi ağızlarını büktüler. Yiğit "bende seni burada görmeyi beklemiyordu oruspu çocuğu" dedi. Genç gülüp "bak sen küçük ibneye dilide uzanmış" Dediğin de Yiğit "Emir siktir git" deyip Denizin elinden tutup yanından geçmeye çalıştı. Bütün travmalarını onun yüzünden almıştı, şimdide karşısındaydı. Kalp, hayal hatta hayat kırıklığı karşısındaydı. Içinden binlerce küfür etti kendisine 'hay amina koyduğum ne baht varmış sende' diye geçirdi içinden ama elini tuttuğu kızın yürümediğini anlayıp arkasını döndüğünde Emirin kızı tuttuğunu fark etti. "Ibne şimdide kızlarla mı takılıyorsun" dediğinde Yiğit bardağı taşıran son damlayla, Emrin yakasından tutup kafasını gencin suratına geçirdi. Emir yiğite gore daha kaslı ve uzun olduğu için biraz sendeleyip arkaya gitti. Deniz, Yiğitin kolundan tutup "hadi gidelim Yiğit kulak asma onlara" diye yürütmeye çalıştığında geç kalmıştı artık "güzel kız arkadaşını bir süre senden alıcaz" deyip yiğite vurdu.  Arkadaşları ve Emir, Yiğite aynı anda vurdukları için Yiğit fazla ayakta duramamıştı. Deniz ilk yumrukta Umutu arayıp haber vermişti.

Umut kafeteryada oturmuş Yiğiti bekliyordu ancak içini kemiren hiss bir türlü gitmiyordu. Ta ki Denizin telefonda söylediklerinden sonra Umut küfr edip koşmaya başladı.

Yiğit yerde tekmelenirken deniz yardım için bağırıyordu ama kimse 3cu kurs gençlerine söz söyleyemediler. Öğretmenler Uumutdan erken geldiği için, onları ayırıp Emirleri müdürün odasına göndermişti. Umut çatıp hemen kardeşinin yanına çöktü. Yüzü kanlı ve yari baygin olan kardeşine bakıp hemen kucağına aldı. Öğretmenler arkasından seslense de duymuyordu. Denizde, Yiğitin çantasını alıp arkasından gitti. Umut son hız arabayı hastanenin önünde durdurup, Yiğiti acile götürdü. Yiğite pansuman yapıp sistem taktılar. Baygın halde uyuyan kardeşine bakıp gözlerinden akan yaşı sildi. Deniz ilk defa bu yüzünü gördüğü hocasına baktı. Sonra elini Umutun koluna koyup "hocam iyi olacak" Dediğin de çalan telefonla Umut telefonunu çıkardı. Yekta arıyordu açıp "alo"

"Ya kardeşim Yiğiti okuldan alacaktım annesini görmeye gidecektik ama arıyorum açmıyor yanında mı söyle bekliyorum okulun önünde"

"Yekta bir şey oldu. Okulda 4 5 kişi Yiğite saldırmış yerde baygın buldum şimdide hastanedeyiz"

Yekta sinirle elini saçlarına geçirdi "hangi hastane"

Umut adresi verip telefonu kapattı. Pencereden kardeşini izlemeye devam etti 'taki koridorun bir ucunda Rızanın sesini doyuncaya kadar. Rıza, Umutu görüp daha hızlı koştu. PPencereden haraketsiz uyuyan sevdiğine bakıp yumruklarını sıktı. Dişlerinin arasından "kim yaptı" dedi. "Bilmiyorum daha, gozunu açsın öğrenicem ve doğduğuna pişman edicem" dedi. Sedat ve Yektada artık yanlarındaydı. Aynur stajer olduğu hastene olduğundan bakiciligini o üstlenmişti. Deniz pencerenin önünde bekleyen adamlarla ağzı açık kalmıştı.

Aynur yanlarına geldiğin de, "merak etmeyin iyi olucak" dedi. Rızadan onca Yekta "yaraları neler" diye sordu. "Bir kaburgası çatlamış, bir kac haftaya iyileşir"

Rıza, Denizi görüp " senin burada ne işin var?" Sordu. Umut "kıskanmanın yeri değil, Yiğitin haberini o verdi bana" dedi.

Rıza "kimdi saldıranlar, ordaydın  bilirsin"

Deniz "bilmiyorum ben sadece isminin Emir olduğunu ve eskiden tanıştıklarını biliyorum"

"Demek ismi Emir, görsen tanırmısin?"

🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈

Acaba bu kardeşler emire ne yapacak😁😁

Ah Emir ah kitabıma girir, girmez bokluk yaptın affedemeyiz.