İyi akşamlar ve SÜRPRİZ👋🏻👋🏻👋🏻
Evet, çatlardım yazmasam o yüzden bir ilk gerçekleştirdim elxmkxmr
Çok söyleyecek bir şey yok. Sizden tek istediğim, bu bölümde uzun bir zaman sonra aramıza dahil olacak olan biriciğimi anlamaya çalışmanız🥺
İyi okumalar dilerim~~~
..............
Gökyüzünün rengi beyazdan çok griye çalan bulutlarla kaplandığı bir günde, henüz yeni yeni sonbahara geçiş yapılıyor olmasına rağmen etrafta hafif bir esintinin kol gezdiği şehirde, okulları henüz bitmiş olan ilkokullu yüzlerce çocuk, hoplaya zıplaya onları evlerine götürmek üzere gelen ailelerinin yanlarına doğru yol alıyorlardı. Kimileri, okul bahçelerini kaplayan betonun üzerine tebeşirle çizilmiş sek sek çizgileriyle gider ayak oyunlar oynuyor, kimileri ise kendi çaplarında büyük çocukların yaptıkları gibi sohbet etmeye çalışıyordu.
Çocuklardan uzakta, okul bahçesinin dışında ise, belli başlı tanıdık arabalar bekliyordu. Bunlar, aileleri onları yürüyerek almak zorunda olmayan çocukların anne veya babalarına aitlerdi. Büyük ihtimalle arabalarının şoför koltuğunda oturmuş, geçen günün hesabını yapıyorlardı. Bir de, gözleri okul kapısında çocuklarının gelişini gözlüyorlardı. Bir anne, ya da bir baba, evladını yalnızca uzaktan kısa bir anlığına görse bile tanırdı. Sesinden, giyiminden, tavrından ve yanındaki tanıdığı, bildiği arkadaşlarından. Arabalarda bekleyen çoğunluk ailelerde de durum bu şekildeydi.
Bir arabada hariç. Diğer arabalara oranla okul kapısına daha uzakta kalan beyaz arabanın ön koltuğunda oturan beden, hariç. Herkes, her gün gördüğü, kahvaltısının bizzat elleriyle hazırladığı, kıyafetlerini giydirdiği, okula bıraktığı evladını tanırdı. Ancak son bir seneden beri çocuklarının yüzünü bile görmemiş, eski evi olarak nitelendirdiği o yıkık dökük apartman dairesinin önünden bile geçmemiş olan Kim Sun Yeon, tanımazdı. Tanıyamazdı. Çünkü o, iki oğlunun ne kadar büyüdüklerini bile kestiremeyecek kadar uzun süredir, hayatını onlardan uzakta sürdürüyordu.
Arabanın şoför koltuğunda, onun hemen yanında oturan sevgilisinin ise zaten bahsi geçen çocuklara dair hiçbir fikri yoktu. Yine de o, daha çok Taehyung'u andıran Sun Yeon'un tedirgin yüz ifadesinde sevecen bakışlarını gezdirirken, bu durumu çok da umursuyor gibi değildi. Hala evli olan kadının son birkaç aydır ortalıklarda olmayan kocasının aksine, onun kendi isteğiyle sarıya boyattığı düz parlak saçları, düzgün bir giyimi ve gülümsediği için neredeyse ortadan kaybolmuş olan küçük gözleri vardı. Yanında oturan kendisinden birkaç yaş büyük kadına birazdan yapacağı şey için cesaret vermeye hazır gibi görünüyordu.
"Sevgilim, daha fazla endişelenme, lütfen. Her şey güzel olacak. Sana söz veriyorum." Uzanıp dışarıya akın eden çocukları boş bakışlarla izleyen kadının yanaklarından kavrayarak kendisine çevirdi ve soluk pembe dudaklarını yumuşacık bir öpücükle alnına bastırdı. Sun Yeon, alnında hissettiği dudaklarla iç çekmiş, gözlerini sıkıntıyla yummuştu. Korkuyordu. Her ne kadar uzun süredir psikoloğu ve sevgilisiyle bu günün planını yapmış olsalar da, çok korkuyordu. "Korkuyorum Yoongi. Onları uzun zamandır görmedim. Şimdi böyle, bir anda..." Kendi düşüncelerinden ve geçmişinde işlediği günahlardan son zamanlarda fazlasıyla korkan bir kadın için, fazla bile konuşmuştu hislerini açıklamak uğruna. Üstelik, yanındaki sevgilisi bu hayatta onu en iyi anlayan kişiydi.
"Şhh, böyle düşünme. Psikoloğun ne söylediğini hatırla. Sen onların annesisin. Şimdiye kadar bu sorumluluğun üstesinden gelecek kadar iyi olmasan da, iyileştin öyle değil mi? Daha fazla geç kalmadan onları da iyileştirmen gerekiyor." Sun Yeon, ince beline kolunu dolayıp onu kendisine çektikten sonra omzuna doğru yaslayan adamın çok sevdiği parfümünü solurken, bir kez daha iç çekti. Bu konuşmayı kaçıncı defa yapışlarıydı, onu bile artık sayamayacak haldeydi. Sürekli, yapabilirim, artık iyiyim, sonunda onlar için iyi bir anne olabilirim diye avutuyordu kendisini ama bir an sonra, aklına şimdiye kadar yaptığı ve büyük oğlunun ve eşinin üzerine yıktığı sorumluluk geliyor, ağlayacak bir hale gelirken aptallığına yanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little follower
FanfictionKim Taehyung sorunlu aile ilişkileri ve bakmak zorunda olduğu küçük kardeşi ile hayattan en büyük tokadı erkenden yiyen bir gençti. Jeon Jeongguk ise mükemmel ailesi ve yolunda giden hayatıyla yalnızca meraklı küçük bir çocuktu. Jeongguk'un her gü...