10//"Minik tavşanımın iyi yapamayacağı hiçbir şey yok."

3.1K 371 47
                                    

Hafta sonu gelip de dershane curcunasına kalmadan önce son bir bölüm atayım dedim....

İyi okumalar dilerim~~

........

"Bana olan kırgınlığın sonunda geçtiğine göre, artık daha önemli meselelerden konuşabiliriz." Jeongguk sırt üstü uzandığı, yumuşacık halısında kıpkırmızı olmuş yanaklarını tutuyorken tavana bakıyordu. Hyung'unun öpücükleri ve bazen aşırıya kaçan küçük ısırıkları yüzünden, yanağında diş izleri bile çıkmış olabilirdi. Onun için sorun değildi ama annesine ve olur olmaz her şeye karşı merak dolu Yeonjun'a yanaklarının neden bu halde olduğunu açıklamak bir sorun olabilirdi. Pembe pamuk şeker bulutlarının üstünde süzülürken sesini ancak hayal meyal duyabildiği Hyung'unun sureti, tavanla arasına girdiğinde, yanaklarını boydan boya kapattığı ellerini gözlerine doğru sürükledi. Bunu isteyen kendisi olmasına rağmen şimdi nasıl bu kadar utanabilirdi?

Taehyung onun parmaklarının arasından kendisine kaçamak bakışlar atmasını, göz göze geldiklerinde ise sıkıca gözlerini kapatıp huysuzca mırıldanmasını izlerken, dudaklarından art arda kaçan kıkırtılara engel olamıyordu. Bir dakika öncesinde aldığı her öpücükte memnun bir tavırla gülümseyen ve onu daha fazlasını yapmaya teşvik eden arsız çocuk nereye gitmişti? Ellerini küçüğünün bileklerine sarıp yüzünü açığa çıkartmaya çalışıyor ve, "Jeongguk, utanacaksan neden seni öpmemi istedin ki?" diye oyuncu bir ses tonuyla onu daha da utandırırken hala kıkırdıyordu.

Jeongguk parmaklarını ayırarak kısık gözlerle dibindeki yüze baktı. Kare şeklini almış gülümsemesi ve darmadağın olmuş saçlarıyla ona gülmekten fazlasıyla memnun görünüyordu. Bileklerine sarılmış ellere rağmen parmaklarını yüzünden çekmeyi reddederken mırıldandı. "B-Bir gün ben de seni utandıracağım! Sonra, sonra da tepende dikileceğim! Görürsün sen." Taehyung çocuğun savurduğu basit tehdide karşı başını geriye atarak bir kahkaha patlattı. Tüm hafta boyunca bu kadar çok güldüğü bir başka zaman daha hatırlamıyordu. Ellerini Jeongguk'un bileklerinden çekip halının yumuşak yüzeyine yaslayıp gülmeye devam ettiğinde, sözleriyle başaramadığını gülüşüyle başarmış, küçük olanın ellerini yüzünden çekip gülüşünü izlerken doğrulmasını sağlamıştı.

Jeongguk yattığı yerden kalkıp, büyük olanın bakışları altında el işi masasına yöneldi. Küçük parmaklarıyla masasının altındaki çekmeceleri açıp kapatırken, "Buralarda bir yerde olmalı." diye kendi kendine mırıldanıyordu. Aradığı şey, naylon bir poşete sıkıca sardığı havucuydu. Bir hafta önce aşırdığı havuç, koyduğu çekmecede birkaç gün bile dayanmadan çürüdüğü için, ikinci havucu alırken yanına bir de naylon poşet almış, havucunu Hyung'u gelene kadar korumak için sarıp sarmalamıştı. Tüm hafta boyunca ona sinirli olsa bile, hafta sonu gelip Hyung'u gönlünü aldığında kardan adam yapma planlarını hayata geçirmek isteyeceğini biliyordu. Bu yüzden çoktan hazırlıklıydı. Hatta kıyafet dolabını alt üst ederek, artık kullanmadığı bere ve atkılarını bile bir araya getirmiş, kendi çapında birbirleriyle en çok uyumlu olanları bir kenara ayırmıştı. Yapacakları kardan adamın gece olduğunda üşümesini istemiyordu.

Alt çekmecelerin birinde sonunda aradığını bulduğunda, bütün havuçlar arasındaki bilerek en büyüğünü aldığı turuncu havucunu elinde sıkı sıkı tutarken arkasını döndü ve hala onu izleyen büyüğüne gösterdi. "Hyung! Kardan adam yapalım mı?" Taehyung çocuğun elinde tuttuğu, kat kat poşete sarıldığı için artık neredeyse seçilmeyen havucu gördüğünde, "Ah, ben de tam bunu soracaktım!" dedi. "Benim için ayırdığın havuç bu mu?" Jeongguk hala azar azar sızlayan yanaklarına rağmen kocaman gülümseyerek oturduğu yerden kalkan Hyung'una adımladı. "Evet Hyung! Senin için en büyüğünü seçtim. Ama annem bilmiyor," gözlerini kocaman açıp parmak ucuna kalkarak ondan uzun olan bedenin kulağına yaklaşmaya çalıştı. Taehyung da biraz eğildiğinde, amacına sonunda ulaşmıştı. "Ona söylemeyelim olur mu Hyung? Çünkü dün tüm akşam bu havucu aradı!" Yeniden ayak tabanlarının yere basmasını sağlayıp kıkır kıkır güldüğüne, Taehyung iç geçirdi. Bazen baş belaları olarak gördüğü ilkokullulardan birini bu derece tatlı bulduğu için, kendisine inanamıyordu...

little followerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin