20//Papatyalar ve Fotoğraf Makinesi

2.5K 304 92
                                    

Little follower ın taekooku bana küsmüştü umarım okuyucuları da küsmemiştir bu kadar geç kaldığım için👉👈

Amaaaaa kendimi affettirmek için upuzun ve çok tatlı taekook anlarıyla dolu bir bölüm yazdım size.

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar dilerim😊😊

.................

    Piknik alanına vardıklarında, saat henüz sabah dokuzu yeni bulmuştu. Bir satten uzun süren araba yolculuğu boyunca Jeongguk'ta dahil arka  koltuktaki herkes uykuya dalmış, bu sabah için tatil günü erken kalkmanın acısını aldıkları yarım saatlik uykuyla çıkarmışlardı. Hele Jeongguk, bir önceki gece arkadaşlarıyla geç saatlere kadar oyun oynadığı için Taehyung'un omzunda uyuya kaldığında top patlasa bile uyanmayacak kadar derinlere dalmıştı. 

Arabanın durduğunu fark ederek gözlerini ilk açan kişi Taehyung'tu. Yeni uyandığı için sızım sızım sızlayan göz kapaklarını aralayıp etrafına bakındığında, görüş açısına ilk giren şey omzuna yaslanmış kafanın uykusu sırasında kabarıp burnuna doğru kabarmış kahverengi saçlarıydı. Jeongguk'un kabarıp kıvırcıklaşmış saçlarının kokusunu aldığı her nefeste rahatlıkla hissedebiliyordu ve burnunu tamamen saçlarına yaslayıp derin bir nefes alma fikri bir anda zihnine çöreklenmişti. 

Eğer bunu yaparsa uyanacağını düşünüp onu çok rahatsız etmemeye çalışarak başını kaldırıp yanlarında uyuklayan kardeşine baktı. Üstüne örtülmüş ince battaniyeyi gördüğünde ise gülümsedi. Ya Eun Noona battaniyeyi olur da üşürlerse diye tedbir olması için getirmişti ve şimdiden kullanmıştı anlaşılan. Geniş yumuşak kumaşın yarısı başını cama yaslamış, kulağındaki kulaklıklardan biri omzuna doğru düşmüş kardeşinin üstünü, diğer yarısı ise onun kucağında uyuklayan Jeongguk'un ve kendisinin üstünü örtüyordu. 

Dudaklarını aniden gelen bir esneme karşısında Jeongguk'un sarılarak hapsetmediği eliyle kapattı ve gözlerini bu seferde içeriye güneş ışıklarının rahatsız edici derecede çok girmesini sağlayan pencereye çevirdi. Geniş kare pencereden gördüğü manzaranın yarısı bile başını tamamen o tarafa çevirmesi ve esnemesinin yarım kalıp kaşlarının kalkarak dudaklarının aralanması için yeterliydi çünkü dışarısı çok güzel gözüküyordu. 

Açık olduğunu yeni fark ettiği kardeşinin tarafında kalan pencereden arabanın içine cıvıldayan kuşların ve etrafta koşturan çocukların sesi doluyordu. Yakınlarda bir yerden su sesi de geldiği de kesindi. Görüş açısında ise yapraklarıyla gövdesinin dibinde oturan insanlar gölgelik yapan upuzun ağaçlar ve yerleri sıkça kaplayan çimler vardı. Belirli bir mesafeyle yan yana sıralanmış insanların eşyalarını yerleştirdiği, bazılarının ise çoktan kahvaltı etmeye başladığı kamelyalar vardı. Taehyung daha önce pikniğe hiç gitmediğinden olsa gerek, şu anda gördüğü her şey onun için hem çok yeni, hem de çok güzeldi. 

Eğer kucağında uyuklayan Jeongguk ve uyanmaya pekte niyetli olmayan Yeonjun arabada olmasaydı, çabucak dışarı çıkar, nasıl hissettirdiğini merak ettiği çimler ve ağaçların arasında gezinir dururdu. Belki uzaktan gördüğü rengarenk oyuncaklara sahip parka koşturur, kaç yaşında olduğunu umursamadan salıncaklardan birine oturup doyasıya sallanırdı. Küçükken, henüz kardeşi doğmamışken, evden kaçarak gizlice yakınlardaki eski olmasına rağmen ona çok keyif veren çocuk parkına gider, yere zar zor yetişen ayaklarıyla kendisini yapabildiği kadar hızlı sallardı. 

Yeonjun doğduktan sonra gitmek için çok fırsatı olmamış, yalnızca onu hevesini alması için götürdüğünde parka uğrayabilmişti ama sorun değildi. Kaç yaşında olursa olsun salıncağa binmek için asla yeterince büyümeyeceğini düşünüyordu. 

little followerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin