31//Yüzleşme

2K 267 202
                                    

Tünaydın👋🏻👋🏻

Duygusalım şu anda, ağlamama şu kadarcık kaldı🤏🏻

Neyse, iyi okumalar dilerim~~

.............

   Saat gece yarısına yaklaşmışken, dışarıda hafif hafif serin bir rüzgar esiyor, apartmanların ara sokaklarında uğuldayarak dolanıyordu. Sokaklarda çok fazla insan kalmamıştı. Çoğu kişi sıcak evlerine, yuvalarına dönme derdindeydi. Etraf sakindi. Küçük çocuklar çoktan bir sonraki gün erkenden kalkmak ve enerjilerini depolamak adına uykuya dalmışlardı. Yeonjun da bu küçük çocuklardan biriydi. Yatağında, abisinin üzerine sıkı sıkı örttüğü battaniyeye ve kolları arasında bırakmaya niyetli olmadığı oyuncak arabasına sarılıyordu. Kulağındaki kulaklıklardan kısık sesli bir müzik yükselirken, yüzünde huzurlu bir ifade vardı ancak yatakta tek başınaydı. 

Çünkü Taehyung, kardeşinin uyumasına yardımcı olduktan sonra mutfağı toparlamak ve bir süre daha internetten iş ilanlarına bakınmak adına onun yanından kalkmış, henüz birkaç dakika önce tertemiz yaptığı mutfakta, üç saat kadar önce Ya Eun'un oturduğu sandalyeye oturmuştu. Bir eli yanağındaydı. Uykulu hissediyordu fakat yine de ağrıyan gözlerini küçük telefonundan çekmiyordu. Ya Eun gitmeden önce omzunu hafifçe okşayıp her şeyin düzeleceğini söylemiş olsa da, yeniden yalnız başına kaldığında hiçbir şeyin yolunda gitmediği bariz bir gerçekti. 

Şu anda hayatında yolunda giden ve yüzünde bir gülümsemeye sebep olan yegane şeyler, Ya Eun'un derdini anlamış gibi kendi elleriyle yaptığı alışveriş ve sürpriz bir şekilde kardeşine getirdiği müzik çalardı. Eğer o olmasaydı, şu anda telefonu elinde olamayacaktı. Ve o, boş zamanı olan akşam vakitlerinde yatmadan önce de iş arama işlemine devam edemeyecekti. Bu konuda, yalnızca bakışlarıyla belli etmeye çalışsa da Ya Eun'a gerçekten minnettardı. 

Boştaki eliyle, yanan ve yandığı için kendi iradesi dışında yaşaran gözlerini ovaladı ve oflayarak girdiği son siteden de çıktı. Sanırım, artık gerçekten bir mucize beklemeye başlaması gerekecekti. Her şeyin düzelmesi ve bu zorluktan da alnının akıyla yalnız başına sıyrılması için. 

Bir süre daha, oturduğu sandalyede site site gezdi ve çalışma saatleri ve fiyatı çok istediği gibi olmasa da makul olan birkaç ilanı kaydetti. Birazdan kalkıp yatmaya hazırlanması ve kafasında uyumadan önce yarın Jeongguk'un yanına gittiğinde ona söyleyeceklerinin küçük çaplı bir provasını yapması gerekiyordu. Açıkçası, Ya Eun'un söylediklerinden sonra gerçekten bütün çekinceleri ortadan kaybolmuş gibiydi. Sadece kendi zihninden her zamanki gibi kaçmayı ve en kısa sürede Jeongguk'a yeniden sarılmayı istiyordu. 

Onun planları mutfak sandalyelerini düzeltmek ve bir an önce yatmaya hazır hale gelmekti ancak beklemediği bir günde, beklemediği bir saatte art arda yumuşak vuruşlarla çalınan kapıyla, daldığı telefon ekranından sıyrılıp kaşlarını çatmadan edememişti. Başını kaldırıp bir anda tarifi imkansız bir endişe yüreğini doldururken mutfak kapısının dış kapıyı gören açısına baktı ve yutkundu. Ev sahibi mi gelmişti? Annesinin faturaları ve kirayı ödediği kredi kartının kapandığını öğrendikten sonra en büyük endişesi buydu. Faturalara daha vardı ve kirayı ödemesi için ay sonuna kadar da vakti olduğunu düşünmüştü ama yine de... 

Telefonunu masanın üzerine bırakıp ayaklanırken, kapıdakinin kim olabileceğine dair kendi kendine fikir yürütmeye çalışıyordu. Ev sahibinden sonra ilk aklına gelen kişi babası olmuştu ama onu da beş ay önce en son eve girmeye kalkışında kovduğunu gayet iyi hatırladığından, o çok yüksek bir ihtimal değildi gözünde. Gecenin bu saatinde herhangi bir arkadaşı gelmiş olamazdı. Onlarla daha bugün okulda görüşmüştü ve üstelik aileleri de izin vermezdi. Ya Eun olamazdı, daha birkaç saat önce buradaydı. 

little followerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin