Dün gece bu kitabı yazarken bizim eğitim sistemine göre yazdığım ve bunun mantıklı olmadığı konusunda kendi kendimle uzun bir süre tartıştım ve en sonunda oturup kore eğitim sistemini araştırmaya karar verdim slxmlzmdkd
Şimdiye kadar okullarından çok bahsetmediğim için bir sıkıntı yok ama bu andan sonra okullarından bahsederken farklı şeyler görürseniz şaşırmayın tamam mı😊😊
İyi okumalar dilerim~~
...........
İlk kar tanesi sokaklara düştüğünde, tüm şehir yalnızca bir gecede beyaza bulanmıştı. Genel halk karın yağışına, meteorolojiden aldıkları bilgiler doğrultusunda pek şaşırmasa bile, bir gece ansızın gelen bu sürpriz, çocuklar için heyecan vericiydi. Bir buçuk ay sürecek kış tatilin başlamasına yalnızca bir hafta kala, kalın montlarını, berelerini ve eldivenlerini kuşanan tüm öğrenciler okullarının bahçesinde karla oyunlar oynarken eğleniyorlardı. Derslerin başlamasına on dakikadan kısa bir süre kalmış olması, o an için kimsenin umurunda değildi. Topluca giriştikleri kar topu savaşını fazlasıyla dikkate alırlarken, saate bakmak kimsenin aklına gelmiyordu.
Taehyung okul bahçesinin kenarındaki banklardan birinde sırtındaki sırt çantasıyla otururken, önünde koşturup durarak birbirlerini kardan adama çevirmek konusunda fazlasıyla ısrarcı davranan arkadaşlarını izliyordu. Kendisi kar eldivenlerini arkadaşlarıyla oyun oynayacaklarını söyleyen küçük kardeşine verdiği için, şu an da kar topu savaşı gibi büyük bir şeye girmeye hazır değildi. Ama arkadaşlarına direktifler vererek az da olsa oyuna katılırken, o da fazlasıyla eğleniyordu. Jimin'in arkasından gizlice yaklaşmaya çalışan Namjoon'u parmağıyla gösterip, "Chim, tuzak!" diye bağırdığında, Jimin anında arkasını dönmüş ve ani bir refleksle elindeki kar topunu onlardan ay olarak daha büyük arkadaşlarının suratına yapıştırmıştı.
Namjoon isyan etmek için açtığı ağzına bir anda giren avuç dolusu karla ne yapacağını bilemeyerek kendi elindeki kar topunu ondan kısa olan Jimin'in yüzüne fırlattı. Böylece ikisi de adrenalinden kızarmış yüzlerini boyayan karlarla öylece kalakaldılar. İkisini savunmasız yakalayan ama gülmekten elindeki bir dolu kar topunu yere düşüren Yugyeom beton zeminde ayağı kayıp kalçasının üstüne yere düştüğünde, şaşkınlıklarından yeni yeni sıyrılan ikili birbirlerinin üstlerine yıkılarak gülmeye başladılar. Küçük oyunlarından neredeyse herkes zararlı çıkmıştı. Onlardan birkaç metre ötede bankı da kendisiyle birlikte geriye yatıracak kadar sesli kahkahalar atan Taehyung, tüm kaostan karlı çıkan tek kişiydi.
Jimin ve Namjoon hala gülerlerken elleriyle yüzlerindeki karları almaya çalışıyor, kalçasının acıdığı hakkında söylenip duran Yugyeom ise bedenini tamamen yatırdığı zeminde gri bulutlarla bezeli gökyüzünü izliyordu. Taehyung tüm bahçeyi saran zil sesiyle oturduğu yerden kalktı. Yavaş yavaş karla oynamayı sonlandırıp, okul binasının içine doğru adımlamaya başlayan öğrencilerin arasında, o da arkadaşlarının yanına yürümeye başladı. "Kaç dakikadır, çeşit çeşit rezilliğe tanık oldum ama şüphesiz, en beteri sizinkiydi." alaycı gülümsemesiyle üçünü göstererek konuştuğunda, Namjoon uzanıp onun elinden kendisine ait çantayı alırken gözlerini devirdi. "Ha ha ha, gerçekten çok komiksin." Jimin, Namjoon'un aksine arkadaşlarının alayına yalnızca gülerek karşılık verdi. "Bence fazla abartıyorsun Joon, halimiz gerçekten komikti."
Namjoon hala yerde hayatı sorgulayan Yugyeom'u elinden tutup ayağa kaldırırken söylendi. "Tabi canım, böyle düşünmene hiç şaşırmadım gerçekten. Bir kere de Tae ile farklı düşünseniz ağzım açık kalacak." Yugyeom onu kaldıran arkadaşının omzuna gevşek bir tavırla kolunu yaslayıp ağırlığını üstüne verirken konuştu. "Evet, sen ağzın açık beklerken bu sefer kar topunu ben atarım. Hiç merak etme!" Her gün olduğu gibi, en büyükleriyle dalga geçme faslını sınıflarına girene kadar sürdürdüler. En sonunda en arka sırada yerlerini aldıklarında ise, Namjoon göğsünde bağladığı kollarıyla onlara trip atıyor, Jimin ise ona sırnaşarak kendisini affettirmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little follower
FanfictionKim Taehyung sorunlu aile ilişkileri ve bakmak zorunda olduğu küçük kardeşi ile hayattan en büyük tokadı erkenden yiyen bir gençti. Jeon Jeongguk ise mükemmel ailesi ve yolunda giden hayatıyla yalnızca meraklı küçük bir çocuktu. Jeongguk'un her gü...