40//Sun Yeon'un Anneliği

1.4K 230 70
                                    

Günaydın👋🏻👋🏻👋🏻

Ben yine duygusalım niye böyle oluyor yazarken anlamıyorum elxmldmxld

İyi okumalar dilerim~~~

...........

     Bina çatılarında, ağaçların üzerinde, yol kenarlarında ve kaldırımlarda kalın bir kar tabakasının hüküm sürdüğü; hava sıcaklığının sıfır dereceye yaklaşmaktan bile çekindiği çetin bir kış gününde, dışarının aksine olabildiğince sıcak olan evlerinin salonunda, Jeongguk yanındaki Taehyung ile birlikte oturuyordu. Evleri sıcaktı, hatta sıcacıktı zira annesi şu anda Yeonjun yere oturmakta ısrar ettiği için sıcaklığı arttırdıkça arttırmıştı. Soğuk olan şey, oda değil, odada bulunan insanların arasında oluşan atmosferdi. 

Jeongguk, haftalar öncesinde sevgilisine verdiği sözü tutmak için onların aile içi meselelerine en az annesi kadar müdahil olmaya başlamıştı. Başı koltukta geriye yaslanmış önlerindeki sehpada ödev yapan kardeşini izleyen Taehyung'un omzuna yaslıyken tam karşılarındaki koltukta oturan kadını izliyor, ilk defa olmasa da, ikinci ya da üçüncü defa gördüğü bu kadını zihninde anlamlandırmaya çalışıyordu. Odada hüküm süren sessizlik her ne kadar alışık olmadığı bir şey olsa da, şu anda düşünürken kendisine yardımcı olduğu da bir gerçekti. 

Bakışları, karşısındaki kadın evlerine geldiği andan beri onun üzerinden bir an olsun çekilmemişti. Bir koluyla Taehyung'un kolunu sıkı sıkı kavramış, sanki ona sığınan kendisiymiş gibi bir görünüm çiziyor olsa da, aslında işler şu anda tam tersi seyrediyordu. Kendisine ruhsal olarak sığınan kişi Taehyung'un ta kendisiydi. Jeongguk bu yüzden ufak temaslarla ona dokunmayı bir an olsun bırakmıyordu. Son yarım saatten beri aralıksız gerçekleştirdiği çok fazla şey vardı. 

Sun Yeon, o gün omuz kısımlarında ufak dekolteleri olan krem rengi bir kazak giymişti. Kahverengi saçları arkadan gevşek bir at kuyruğuyla bağlanmış, iki küçük tutam şakaklarına doğru dökülüyordu. Jeongguk, üstün matematik becerilerini kullanarak kadının en az kırk yaşında olduğu kanaatine varmıştı. Yalnızca, görüntüsünü yaşıyla bağdaştıramıyordu. Çok genç gözüküyordu sevgilisinin annesi. Giyim tarzı, saçlarını toplayışı ve yüz hatları, yaşlılığa dair bir eser bile yoktu. Hep böyle bir kadın mıydı emin değildi. Taehyung'a sormaya da çekiniyordu. Şu an daha önemli mevzular varken, böyle bir şeyi sırf kendi merakını gidermek için sorgulamak sanıyordu ki bencillik olurdu. 

Jeongguk'un büyük bir özveriyle incelediği Sun Yeon'un bakışları ise çoğunlukla kendisini umursamadan ödev yapan küçük oğlunda, bazen ise kaçamak tavırlarla büyük oğlundaydı. Gerçi, Taehyung onun varlığını Yeonjun'dan bile daha çok görmezden geliyordu fakat Sun Yeon bunu umursuyor gibi değildi. Jeongguk, hikayenin tamamını bilmediği için şu anda yalnızca gördüklerinden çıkarımlar yaparak ilerleme mecburiyetindeydi. Her şey düzeldikten sonra bir gün, kesinlikle Taehyung'a soracaktı. Doğru zamanı bekliyordu. Pek çok şey için olduğu gibi...

Yeonjun'un önündeki ince test kitabında bulunan ve aynı zamanda ödevi olan basit problemleri çözerken kaleminin çıkarttığı sesler dışında çıt çıkmayan salonda, Jeongguk holden gelen adım seslerini duyduğunda başını oraya çevirdi. Aynı anda, annesi elinde taşıdığı tepsiyle içeriye girmiş, Jeongguk ona yardım etmek için Taehyung'un kolundan çıkarak ayaklanmıştı. Annesinin taşıdığı, içinde beş büyük kupanın bulunduğu tepsiyi saniyeler içinde kendi ellerine aldı ve annesi kendisine gülümserken tepsiyi salonun ortasındaki sehpaya taşıdı. Son zamanlarda, annesine ufak işlerde bile olsa yardım etmek çok hoşuna gidiyordu. Bunun sebebi büyük çoğunlukla artık çocukluk döneminden çıkmış ve etrafındaki insanların önemini fark etmeye başlamış olmasıydı. Ne zaman, ailesi hakkında düşünse, anne ve babasına büyük bir saygı duyuyor ve bu saygı da onlara olduğundan çok daha düşkün bir hale gelmesine sebep oluyordu. 

little followerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin