37//Dondurma Randevusu

1.6K 246 105
                                    

Günaydın👋🏻👋🏻👋🏻

Bizimkiler yine randevudalar👌🏻

İyi okumalar dilerim~~~

..............

    Sıcak bir yaz gününün öğlene denk gelen saatlerinde, üzerindeki sıfır kollu basketbol tişörtlerine benzeyen tişört ve dizlerine kadar gelen kısa pantolonuyla Jeongguk; küçük bir dondurmacı dükkanının içinde çeşit çeşit dondurmalara bakıyor, kendisi ve hyungu için en sevdiklerini seçmeye çabalarken sıra bekliyordu. Önünde ufak bir kız çocuğu babasının elini tutuyordu. Onların önünde ise kendisinden bir ya da iki yaş büyük olduğunu düşündüğü genç bir çocuk vardı ve satıcıya istediği çeşitleri söylemekle meşguldü. O külahına top top dondurmaları doldurturken, Jeongguk kendisine daha sıra olduğunun bilinciyle ellerini kot şortunun arka ceplerini yerleştirdi ve dükkanın dışındaki oturma alanlarına bakındı. 

Elindeki telefonla şu sıralarda takıntı edindiği bir oyunu oynayan Taehyung'u gördüğünde ise gülümsedi. Bugün buraya gelme sebepleri, büyüğünün açıklanan sınav notlarının istediği üniversiteye gidecek kadar yüksek olmasıydı. Zaten akşam evde bir kutlama yapacaklardı ancak Jeongguk sevgilisinin başarısını önden kutlamak istiyordu. Kendisi de yakında onun mezun olduğu liseye arkadaşlarıyla birlikte başlayacaktı. Okul değiştirmek, her defasında ona büyüdüğünü hissettiriyordu. Üç yıl önce, Taehyung ile henüz yeni yeni yakınlaşırken de ilkokuldan ortaokula geçmişti ve okulun ilk günü ona büyüyüp büyümediğini sormuştu. Şimdi ise buna ihtiyaç yoktu çünkü kendisi zaten büyüdüğünü biliyor, bunu hissedebiliyordu. 

Önündeki baba kız da dondurmalarını alıp sıradan çekildiklerinde, Jeongguk ellerini cebinden çıkarttı ve hazırladığı parayı önündeki cam tezgahın üzerine bırakıp kaç top istediğini, külahta değil de kapta olmasını istediğini ve dondurma çeşitlerini söylemişti. Bir an önce sevgilisinin yanına geri dönmek istediği için, karşısındaki adam elindeki kapları doldururken olduğu yerde kıpırdanıp duruyordu. Neyse ki, dondurmaları alma işi o kadar da uzun sürmedi. Yalnızca bir dakika gibi kısa bir sürenin sonunda, elinde iki kap dondurmayla sıradan çıkmış, dükkanın sonuna kadar açık kapılarının dışında kalan yine dükkana ait küçük masalardan kendilerinin tuttuğu masaya ilerlemişti. 

Jeongguk elindeki yoğun olarak çikolata çeşitlerinin bulunduğu kabı Taehyung'un önüne koyduğunda, Taehyung telefonunu kapatıp masanın üzerine ters şekilde bıraktı ve kendi kabını önüne çekerken karşısına oturan Jeongguk'a gülümsedi. Taehyung'un kabının aksine, Jeongguk'un tabağında çikolataya dair bir iz bile yoktu. Dört top dondurmanın dördü de kırmızı meyvelerin çeşitlerinden oluşuyordu. Aralarında uzun zamandır hüküm süren bu farklılık Taehyung'u her defasında gülümsetmeyi başarıyordu. 

Önündeki kapta duran küçük plastik kaşıkla, frambuazlı dondurmasından büyük bir parça kopartıp kaşığı ağzına götürdükten sonra, Jeongguk dondurma tadının damağına yayılmasına izin verdi. Kaşığı yeniden kaseye daldırmadan önce ise, "Sen de yesene hyung. Üniversiteli hyunguma aldığım ilk dondurma kabında erisin istemiyorum." diye mırıldandı oyuncu bir ses tonuyla. Taehyung, henüz üniversiteye başlamamış olmasına rağmen sonuçlar açıklandığından, hatta okullar kapandığından beri kendisine böyle seslenen Jeongguk'u gülerek karşıladı. "Sen hele bir liseye başla, görürsün sana her gün liseli Jeongguk diyeceğim. Bıkana kadar hem de." Elindeki kaşıkla küçük olanı göstererek söylediklerinden sonra kaşığı dondurmaya daldırdı ve büyük bir parçayı azar azar eriyen dondurmadan rahatlıkla kopartıp ağzına götürdü. 

"Benim liseli olmam o kadar önemli değil ki hyung. Senin üniversiteli olman daha önemli. Artık bizim çocuklara sevgilim üniversitede okuyor diye hava atabileceğim." Yeniden dondurmasından bir kaşık alan Jeongguk sanki bu planları aşırı önemliymiş gibi bir yüz ifadesine büründüğünde, Taehyung ağzındaki dondurmayı yutmasının ardından başını eğerek güldü. "Üniversiteye gitmem hangimize yaradı gerçekten merak ediyorum. Sana mı, yoksa bana mı?" İroni yaptığı açık sorusundan sonra, Jeongguk ani bir çıkışla kaşığıyla kendisini gösterdi. "Elbette bana! En havalı sevgili benim sevgilim. Artık üniversiteli olduğu için daha da havalı oldu. Ama hyung, oraya gidince beni unutmazsın değil mi? Baekhyun geçen gün öyle dedi. O yeni arkadaşlar edinir seni kesin unutur dedi." 

little followerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin