Günaydın👋🏻👋🏻👋🏻
İyi okumalar~~~
...............
Taehyung, arkasından gelen Ya Eun'dan önce mutfağa girdiğinde, bakışlarını mutfak penceresinden gözüken manzarada gezdirdi. Yalnızca evin etrafını saran çitler ve onların üzerinde birikmiş kalın kar tabakaları gözüküyordu ancak yine de küçük çapta bir kaçış için yeterliydi. En azından, Ya Eun mutfak kapısını arkalarından kapatana kadar zihnini başka bir şeyle meşgul etmek için yeterli olmuştu.
"Otursana." Ya Eun, bir eli diğer kolunu ovalarken ayakta dikilen ve boş gözlerle camdan dışarıyı seyreden Taehyung'a şefkatle bakarak mırıldandığında, Taehyung bariz bir irkilmeyle ona döndü ve birkaç saniye ne dediğini anlamaya çalıştı. Daha sonra ise başını hızlıca sallayarak mutfaktaki sandalyelerden birine oturup ellerini kucağında birleştirdi. Bu sırada Ya Eun da direkt olarak konuya girmemek ve onu tedirgin hissettirmemek için tezgaha yönelmiş, "En sevdiğin tatlıdan yaptım. Bir dilim ister misin?" demişti her zamanki yumuşak ses tonuyla. O böyle söylediğinde, Taehyung başını çevirip tezgahın üstüne baktı.
Bir saat öncesinde eve geldiklerinden beri annesinin varlığı yüzünden o kadar gerilmişti ki, etrafını inceleyecek vakti olmamıştı hiç. Şimdi ise kardeşini annesiyle birlikte salonda bıraktığı için hissettiği tedirginliği yanı başındayken bunun üstesinden gelmeye çalışıyordu. "Olabilir, sanırım yani." Yükseltmeyi başaramadığı sesiyle ne dediği bile doğru düzgün anlaşılmazken mırıldandı ve başını yeniden pencereye çevirdi. Ya Eun kendisi ile ne konuşmak istiyor olabilirdi ki? Bir şeyleri belli ettiğini sanmıyordu. Her zamanki gibiydi. Biraz çekingen, durgun ve sessiz. Onun yanında çoğu zaman bu ruh halinde olurdu zaten. Bu yüzden kadının bir şeyi anlayıp anlamadığını kestiremiyordu. Ya Eun'un kendisini ne kadar tanıdığını, bilmiyordu.
Tıpkı, o günlük hayatında kendi zevklerini ve arzularını bir kenara bırakıp sürekli kardeşine odaklanırken en sevdiği tatlının ismini nasıl öğrendiğini bilmediği gibi. Jeon Ya Eun, Kim Taehyung için tam bir bilinmezlikten başka bir şey değildi. Jeongguk'un kendisini ne kadar tanıdığını bilebilirdi. Onun yanında söylediği her bir şeyi aklında tutar, ona verdiği bilgilerin kritiğini zihninde yapar, kontrolü elinden bir an olsun bırakmazdı. Ya Eun'un yanında bunu yapamıyordu çünkü kadın yaşının getirdiği bir olgunluktan mıdır bilinmez, onu tanımak için kelimelere ihtiyaç duymuyordu. Bu da, Taehyung'u geriyordu.
Ya Eun, birazdan içerideki herkes için de tabaklara koyacağı tatlıdan bir dilimi kesip küçük tatlı tabağına yerleştirdi ve yanındaki tatlı çatalıyla birlikte masada oturan gencin önüne bıraktı. Ardındansa karşısındaki sandalyeyi geriye çekerek kendisi de masaya yerleşti. Taehyung, kadının varlığı tam karşısında belirdiğinde yeniden bakışlarını kaçırmış, eline tabağın yanına bırakılmış çatalı almıştı. Ancak çatalı yalnızca elinde tutmakla kaldı. Çünkü Ya Eun, onu ve hareketlerini izlerken, "Son zamanlarda kendini nasıl hissediyorsun?" diye sorduğunda, bir şeyler yemeye takati kaldığından emin değildi.
"Jeongguk mu bir şeyler söyledi?" Sevgilisinin ismi dudaklarından dökülürken başını kaldırmadan kirpiklerinin altından kadına baktığında, Ya Eun gülümsedi hafifçe. Böylece Taehyung, gerçekten Jeongguk'un bir şeyler anlattığından emin olmuş oldu. Yine de, bu gerçeği öğrendikten sonra bile ona kızmamıştı. Hem de hiç. Çünkü Jeongguk'un kendisini düşündüğünü biliyordu. Ne kadar olgun davranırsa davransın o hala yeni yetme bir gençti ve elbette annesinden yardım isteyecekti. İyiliğini düşündüğü için ona kızmazdı. Kızamazdı.
Ya Eun, Taehyung'un gülümsemesiyle aldığı cevaptan sonra sessiz kalmasını seyrederken, yüzü donuklaşırken iç çekmesine engel olamadı. Onun hatasıydı karşısındaki gencin içine kapanması. Bunu oğlu onunla konuştuktan sonra ancak fark edebilmesi de cabasıydı. "Özür dilerim." Hafif bir kırmızıya boyanmış dudaklarının arasından sızan özürle, Taehyung başını kaldırdı aniden. "Neden?" diye sordu hemen sonrasında da. Ya Eun'un özür dilenecek bir şey yaptığını düşünmüyordu kadının kendisinin aksine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little follower
FanficKim Taehyung sorunlu aile ilişkileri ve bakmak zorunda olduğu küçük kardeşi ile hayattan en büyük tokadı erkenden yiyen bir gençti. Jeon Jeongguk ise mükemmel ailesi ve yolunda giden hayatıyla yalnızca meraklı küçük bir çocuktu. Jeongguk'un her gü...