Avukat 45. Bölüm FİNAL

4.4K 155 120
                                    


Hakan'ı görmezden gelip yürümeye devam ettim.
O bana ağır tüfek olduğunu düşündüğüm bir silahı doğrulttuğu halde tereddüt bile etmedim.

Bu oyunu bitirmenin vaktiydi.

Doktor buradaydı biliyordum.

Hakan ile beni oyalamasına müsade etmeden maskeli adamların arasında onu seçebilmek için etrafımı detaylıca inceledim.

Gözlerim dolaştı, bir noktaya odaklandı.
Onu yine o soğuk bakışlarından tanımıştım. O her şeyini kaybetmiş bir adamdı, onu o soluk, ölü gözlerinden yüzlerce insan arasında bile tanıyabilirdim.

O da benim gözlerime odaklanmıştı.

Galiba gördü.

Artık oyun oynamadığımı.

Biliyordu.

Ben de biliyordum.

"Bunu sana ben mi yaptım Beril?"

Gözlerimi kapattım.
İçimde bir çok yaş biriktirdiğim için hiç birini tutamadım, ve çatırdıyan vazodan su taşmaya başladı.

Beni bu halde gördüğünde ne hissettiğini bilmiyordum.

Gözlerinde bir şeylerin kırıldığını sandım bir an.
Kısa bir an.
Kısa bir an, onu tekrar bulduğumu sandım.

"Yeter." dedim.
"Beni ne kadar cezalandıracaksın?"

Sesim yorgundu, halim bitkindi.

"Buraya ne için geldin avukat hanım?" diye sordu.

Fark ediyordu biliyordum.
Karşısında titremiyordum.

"Kuzey'i öldürmedim." dedim sorusuna cevap vermeden.
"Yanıldın."

O rahat, o her şeyi bildiğini sanan tavrından nefret ediyordum.

"Kaybettin." dedim.

"Sen hep kaybettin."

Doktor.

Doktormuş.

"Bana geri dön Beril."

"Geri döndün." dedi ilk defa sesinde şaşkınlık duyuyordum. İlk defa onun içinde ki canavarın da bir şey hissettiğine şahit oluyordum.

"Ali'yi bırak gitsin."
Fakat bu sefer benim gözlerimde de can yoktu.

Beni öldürmüştü.

Ben uzun zamandır ölmüştüm.

Her şeyi kaybetmiştim.

Her şeyimi ona kaybetmiştim.

Doktor.

Doktormuş.

"Git burdan Beril. Gitmezsen ben, ben ne yaparım bilmiyorum."

O kadar çok yara doluydum ki, o kadar çok yara açmıştım ki kendimde, şimdi dimdik ayakta durabildiğime seviniyordum.

Avukat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin