Avukat 33.bölüm

2K 152 100
                                    


Ali tedbirli bir şekilde arabaya doğru ilerlerken onu kolundan tutup önüne geçtim.

Arabanın içine görebilecek kadar yakınlaştığımızda, hiç beklemediğimiz biri sürücü koltuğundan inip bizi karşıladı.

Şimdi önümüzde Sıla Aslan duruyordu.

Onu gökte ararken yerde bulmuştuk.

Gökte ararken, yerde bulmak.

Onu biz bulmamıştık. Sıla bizi bulmuştu.

"Avukat."

Ali ve ben yan yana dururken tam karşımızda duran Sıla'nın arkasında gecenin karanlığı neredeyse üstümüze yıkılacak gibiydi.

Kapkara gökyüzünü kaplayan parlak yıldızlar bile hissettiğim dehşeti hafifletemezdi.

"Hayattasın!" dedi Ali sevinçle Sıla'ya doğru gitmek isterken. Kolunu daha sıkı tuttum ve hareket etmesine izin vermedim.

"Hayattasınız." dedi Sıla, Ali'ye karşılık olarak.

"Beklemiyor gibisin."

Sıla soru sormadığımı biliyordu.

Gözlerini benim üzerimden bir saniye bile ayırmadı.

"Onca uğraş, onca çaba... Görünen o ki hepsi boşaydı."

Ali ikimizin ne konuştuğunu anlamadığı için arada kalmıştı.
Sıla ve benim ifadesiz gözlerimize maruz kalmak can sıkıcı olmalıydı.

"Sendin." dedim.

"Evet." dedi.

Ali bana sorarcasına baktığında, açıklık getirdim.
"Hain sendin. Sen bizi sattın."

"Ben sattım." dedi kabul ederek.

Sıla burada yalnız olamazdı.

Hainin o olduğunu nasıl hesap edememiştim?

Sıla hayatta kalmıştı. Biz hepimiz ölü sayılırdık.

Benim kurduğum oyunu bana karşı kullanarak Sıla galip gelmişti.

"Neden diye sormayacak mısın?"

Hayır. Çünkü önemsiz.

"Kimin için?" dedim. Cevabını tahmin ettiğim halde.

"Levent ile birlikte senin sonunu getirmek için o kadar uğraştık ki. O kadar çok hesap yaptık, öyle bir oyunun içine düştük ki, senin şu an ayakta olmanı anlayamıyorum."

Yalan söylüyordu.

Sadece Levent ile bu kadar çok yol kat edemezdi.
Çok daha güçlü birinin desteğini almıştı.

"Levent öldü." dedim buz gibi bir sesle.

Sıla'nın kılı bile kıpırdamadı.

Neredeyse kendimi görüyordum onda.

Sıla cebinden bir şey çıkardı. "Bak bende ne var! Bütün bu savaşı bitirmen için ihtiyacın olan tek şey, deneylerin görüntüleri."

Karşılığında ne istiyorsun Sıla? Sana verecek bir şeyim yok. Beni tehdit edebileceğin bir şey yok! Ne istiyorsun?

Ölmemi mi?

Hiç sorun değil.

"Karşılığında ölmem mi gerekiyor?"

Ali tedirgin olarak bana baktı. Ölümü göze aldığımı o da iyi biliyordu.

"Hayır. Ölüp kurtulmanı istemiyorum. Seni tanıdıkça anladım ki, sen hayatta olduğun her saniye hak ettiğin cezayı çekiyorsun. O yüzden senden canından daha önemli bir şey istiyorum. İtibarını istiyorum."

Avukat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin