"Efendim biz ne yapalım?"Yanıma üşüşen silahlı adamları tamamen unutmuştum.
Kuzey'e ulaşmalıydım.
Betül'e zaman kazandırmak zorundaydım.
"Ne kadar dosya varsa hepsini toplayın. Geriye delil bırakamayız." dedim.
Onlar acele ile etrafta koşuşturmaya başladıklarında ben hızla Kuzey ile anlaştığımız noktaya, binanın ana katındaki depoya indim. Doktorun beni takip ettiğini hissedebiliyordum. Onun gözleri hep benim üzerimdeydi, her bir gölge gibi bir adım geride beni izliyordu.
Depoya yetişip, Kuzey'i gözlerini saatine dikmiş bir şekilde bulduğumda geç kalmamış olmaya seviniyordum.
"Kuzey dur!"
Kuzey elini yavaşça patlayıcıları harekete geçirecek düğmeden uzaklaştırdı.
"Neler oluyor? Plan değişikliği mi?"
Deponun ağır kapısını hızla kapattım.
"Evet. Dur. Sakın yapma."
Nefes nefese kaldığım için bir süre iki büklüm bir şekilde, ellerim dizlerimde soluklandım."Sakin ol Avukat. Ben de kendimi uçurmaya meraklı değilim."
Acaba ben gelmemiş olmasaydım da Kuzey son saniyede bana ihanet edip kaçar mıydı?
"Plan iptal." dedim nefes nefese.
Burayı havaya uçuramayız.
Kötü bir plandı.
Hâla içerde denekler olabilir.
Hâla masum insanlar burada esir tutuluyor olabilir, aynı Betül gibi.
Doktorla yüzleşmek istemiyorum.
Planı gerçekleştiremeyiz.
O yokken ondan bahsetmek kolaydı, ama şimdi buralarda olduğunu bilirken kaçmamak imkansızdı. Ona Ali'nin yerini sormam gerektiğini, onu tehdit etmem gerektiğini düşünmüştüm fakat bu planı kurarken doktordan ne kadar çok korktuğumu hesaba katmamıştım.
Kuzey bana baktığında onun da tereddütlerinin canlandığını gördüm.
"Evet. Evet, haklısın."
İkimiz de aslında ölmek istemiyorduk.
"Daha fazla insan kurtarabiliriz." dedim.
Kuzey patlayıcıların tetikleyicisini hâla elinde tutuyordu. Gözlerimi eline kitlemiştim.
"Evet." dedi.
Elimi uzattım.
Ama geri çekildi.
"Bende kalsa daha iyi olur. Sen iyi görünmüyorsun."
Kuzey'e doğru bir adım attım.
"Kuzey, bana bırak."
O da geriye doğru bir adım attı.
"Bence bu iyi bir fikir değil avukat."
Sorun şuydu ki, patlayıcılar elinizde olduğu sürece hayatınızı garantiye almış oluyordunuz.
İçeriye şu an Doktor'un adamları ya da Hakan girse, sadece bir kişiye ateş etmekte tereddüt edeceklerdi.
Belki de bu binadan ikimizden biri canlı çıkacaktı sadece.
Kuzey de, ben de bunun farkındaydık.
"Beni tanımıyor musun? Sana ihanet etmeyeceğimi biliyorsun Kuzey. Senden başka kimsenin de kalmadığını biliyorsun. Zor bir durumda kalırsak ben ikimizi de buradan canlı çıkartabilirim. Ama sen? Sen bunu yapamazsın. Fevrisin, düşünmeden hareket ediyorsun. Bana bırak Kuzey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avukat
ActionHiç bir şeyden korkmayan birini ne kadar tehdit edebilirsiniz ki? "Beyefendi burası dağ başı değil, bir hukuk ülkesi. Anayasası olan bir ülkede kimse kimseyi bu şekilde tehdit edemez." "Ne yazık ki sizin kitaplarınızın adaleti sokakta geçmiyor...