"Kanımı kullanmışsın, ikinci kez!" yerdeki bilekliğe bakarak söylese de, amcasına ondan habersiz kanını verdiğim günü de ima etmişti.
"Aslında üçüncü kez ama sen onu bilmiyorsun"
"O gücüne güvenmen boşuna, senden çok daha güçlülerinizi altettim!" kalkanı parçalamak fırlattığı tahtayı geriye atıp merdivene çıktım.
"Umrumda değil ama son kez beni dinlemen için şans veriyorum sana."
"Şans? Lütfetmişsin!"
"Klaus o gün söylediklerinden sonra ciddiyim son şansın."
"Henüz bir şey dememiştim bile!"
İkinci kata geldiğimizde artık kalkanı küçültüp duvara yaslandım.
"Özür dileyeceğin günü iple çekiyorum."
"Öyle bir gün gelmeyecek, şimdi bana başka kimlerin bildiğini söyle!"
"Burda gördüklerin!"
"İçerideki casusun Alexandre yani, onu nasıl kandırdın?!"
"Kandırmadım. Dinledi ve inandı."
"Yalan söyleme! O bana asla ihanet etmezdi!"
"Hiçbirimiz sana ihanet etmedi!"
"Amcam ve annem için bunu söylemeyeceğine göre başka kim var?!"
Kalkana yumruk attığında adeta göğsümde hissetmiştim.
"Başka kimse yok!"
"Nelina hala seninle, amcamın kendini cennette gibi hissettiğinden eminim, annem bana ihanet eden birini daha buldu. Alexandre senin yalanlarına inandı. Diğerleri kimse umarım onları yalanlarına inandırdığın için yanındadır gerçi bacak arana alıp, inlemelerini dinlettiysen hayır diyecek fazla kimseyi tanımıyorum."
Kalkanı ileri atıp onun korkuluklardan aşağı düşmesinden sonra savunmayı bırakıp canını yakmak için bildiğim tüm büyüleri kısa süre kullandım.
"Söylediğin her şeyi hakediyorsun! Diğerlerini bilmiyorum ama beni bu yola sen ittin! Bir kere! Sadece bir kere dinleyip anlamanı istedim! Görüyorum ki hata yapmışım."
Elimi ileri savurduğumda göğüs kafesinden gelen kırılma sesini duydum.
"Yalancı!"
"Ben mi yalancıyım?! Seni sürekli affettiğim için belki farkına varmamış hatta kendin bile unutmuş olabilirsin Klaus ama burda beni yalanla suçlayacak son kişisin! Sakladığın şeyleri anlamak çok mu zor sanıyorsun?! Ayini öğrendiğim ilk an neden seninle yapamadığımı, neden Nelina senin gücünü kullanırken benim kullanamadığımı sorup durdum! Parçaları birleştirince cevaba ulaşmak hiç zor olmadı, sadece senin söyleyeceğin güne kadar beklemek istedim!"
" Beklerken de boş durmamışsın! " bana attığı tahta parçasını geri ona attım ama bu sefer bile isteye omzundan girmesini sağladım."Senden utanıyorum!"
"Hayatımı mahvettin! Senin yüzünden hiç bilmediğim bir dünyada yapayalnız yıllarımı geçirdim! Senin yüzünden anneliğimin tadını bile çıkaramadım! Senin yüzünden çocuklarımın gün gün büyümesini izlemek yerine onların çocukluklarını senin bir zavallı gibi geçirdiğin geçmişine kurban ettim! "
"Suçlu..."
"Her şeyin suçlusu sensin! Güya bizi korumakmış, senin derdin sadece kendinsin! Onları gerçekten sevebilirsin ama onları haketmiyorsun! Yarattığın hapishanede sen sıkılana kadar tutmak istediğin bir başka düşmanlarınız senin gözünde! Ama haklısın, eğer sana karşı biraz olsun gururumu düşünseydim kendimi sana sevdirmeye çalıştığım o ilk an çeker giderdim! Tek başıma çok savaş verdim Klaus ve hepsi senin yüzündendi! Senin yanında olmaya, her hatanı görmezden gelmeye çalıştım ve yaptımda ama o kelimelerinin hiçbirini bana söylemene izin vermem! Senin beni hiç sevmediğini iki kolumun arasındaykende biliyordum, ben sadece bu yalan biraz daha devam etsin diye uğraştım ama artık yoruldum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMI
FanfictionEcnadeyn kitabının devamıdır. İlkini okumalısınız.