Saldırı ve savunmaya dayalı kavga önce Klaus'un gelmesi daha sonra da Sia'nın durmamız için bağırmasıyla son buldu.
Elijah benim güneş ışığından kaçmak için adeta duvara sinen Kol'a yaklaşmamam adına ben de aradan çekilmesi adına her şeyi yaptık. Benim yoğunluk bileklerde olan morluklarım onunsa yüzünde yoğunlaşıp karnına yayılarak ceketinin üstünden belli eden kanı vardı.
"Sizin derdiniz ne?!"
"Bunu Nerina'ya sorup cevabı alınca bizi de aydınlat!"
Elijah'ın cevabına karşılık sinirle bir kez daha atıldım ama Klaus'un karnıma bastırdığı eli beni durdurdu. "Sen karışma."
Ne olduğunu anlamaya çalışan gözleri benimle buluşunca yerini öfkeye ve kardeşine olanların hesabını soran ifadeye bıraktı.
"Benim kardeşlerimle kavgaya tutuşuyorsan elbette karışırım! Şimdi biriniz bana mantıklı bir neden söyleyin!"
"Kardeşin üstündeki laneti kaldırmak için Sia'ı zorlamış." sesimi anlaması için sakin tuttum ama cümle ağzımdan çıktığı an ayni öfke beynime hücum etti. "Sanki daha önce yaptığı yetmemiş ve karşılığında bu laneti almamış gibi onu kara büyünün kucağına atmış!"
Klaus beni onlardan biraz daha uzaklaştırmak istese de başaramadı.
"Kol! Yaptın mı bunu?!"
Beni geçip hala sormasına sinirlenerek karnımdaki elini ittim. Onun vereceği cevaba ihtiyacım yok, gerçeği zaten kapının önünde endişeyle bana ve diğerlerine bakan Sia'nın gözlerinde görebiliyorum. Üstelik Rebekah ve Marcel'in de kuşkuyla baktığı bir gerçek.
Geri döndüğümde Kol'un hala ona baktığını görüp boşluktan yararlanarak bileğini kırdım.
"Kol!"
"Nerina! Sakinleş ve bana bırak!"
"Cezasını ben veririm!"
Aynı sinirle beni kapıya doğru itti.
"Ben yaptın.... Nerina doğru söylüyor, kurtulmak için en iyi yol Eudiksia'nın yardım etmesiydi, bir tek ondan şüphelenmezdin..."
Kol'un Elijah'ı geçerek doğrudan gözlerime bakması ve Sia'nın akmaması için uğraştığı gözyaşları Klaus'u itmem için gerekli adımı arttırmıştı.
"Kol kapa çeneni! Nerina odaya çık. Sia lütfen..."
"Sakın!" Kol'u pencereye fırlatıp Klaus'un onu son anda tamamen yanmaktan kurtarmasıyla geldiğinden beri adım atmamış arkadaşımın yanına geçtim. "Sen de dahil biriniz bile onunla yalnız kalmayacak. Kol ve yaptığını destekleyen kim varsa beş dakika içinde evimi terk etsin yoksa aynı laneti hepinize yaparım."
Sızlayan bileğimi umursamadan Sia'nın elini tutup çocukların sorgularından kaçarak odasına girdim. Girdiğim gibi de sert yüzeye düştüm.
" Nerina? "
" İyiyim, sadece... "kalkmama yardım edip gücü azalmış ayaklarıma rağmen yatağına taşıdı. Geriye doğru yatarken düşündüğüm iki şey vardı. Biri Sia'nın güvenliği ikincisi yorgun düşen bedenimde uyanan kan arzusu.
....
"Nerina... Kalkabilecek misin?"
Klaus'un kısa ama fark edemediğim duygu yüklü sesi yüzünden doğrulmaya çalıştım ama aynı şekilde ağrıdan inleyerek geri yattım.
"Önce gözlerini aç."
Beynim ikinci kez komut alıp gözlerimi hafifçe açtı. Sia ve Klaus'un seslerinin aksine tepemde olmaları yüzünden irkilip bileğimden destek aldım. "Sesleriniz daha uzak geliyordu."