"Nerina şuan bunu konuşmak istemiyorum ama seni suçlamadığımı bilmen lazım."
"Ama öyle. Eleanor'un kalbi sökülürken..."
"Nerina!"
"Ya da kızının ben diğer kapıyı açtığım için..."
"Yeter!" gözleri koyu maviye döndüğünde boğazım sıkılıyormuş gibi hissettim. Bellamy'nin kolumu tutup annemi itmesiyle büyü bozulsada bu tepki beni rahatlatmıştı.
"Lily!" Wilson kendine çekip boynuma bakınca ona gülümseyip boğazımın acısını görmezden geldim. "Nerina, iyi misin?"
"Özür dilerim canım." annem bana yaklaşmasını Wilson'ın yanına geçerek engellesem de bunu refleks olarak yapmıştım.
"Kraliçe iyi Lily, benimle gel." Swayze'nin annemi götürmesine izin vermeyip Wilson'ın kolundan ayrıldım.
"Sorun değil, hakettim." annemin dolan gözlerine bakmamak için ona ilk defa öfkeyle bakan Wilson'a döndüm. "Ben iyiyim,Swayze annemi kaldığı yere götürür müsün? Gerisini Wilson anlatır bana."
"Tabiki, dosyaları al. Daha sonra iletişime geçeriz." onlar uzaklaştığında yavaş adımlarla bahçenin içinde gezip sessizlik büyüsü yaptım.
"Nerina annen adına özür dilerim."
"Sorun değil dedim ya, vermesi gereken tepkiydi geç bile kaldı." benimle devam eden adımlarını durdurup söylemeye çalıştığı şeyden sinirle vazgeçip asıl istediği şeye geçti.
"Dıştan gördüğümüz her şey daima gerçekleri yansıtmıyor. Herkesin kimseye göstermediği bir yanı vardır ve bu da anneninkiydi. Eleanor'u ve Nela'yı bir anneye göre az sevdiğini hatta babalarını düşündükçe nefret ettiğini söylese de onları seviyordu."
"Sence ben bunu kıskanıyor muyum? Hayır!" bunu söylemek istemiyordur umarım.
"Tabiki hayır ama bunu kabul ederse bana ve sana ihanet edeceğini düşünüyor, bu yüzden de duygularını baskılıyor. Ve baskı altında kaldığı zaman zihni onu Veronica'nın bir zamanlar ona yaşattığı cehenneme götürüyor." o beni incelerken annemi düşündüm. Güçlü ve güzel görünüşünün altında hala o kırgın genç kız yatıyor mu? "Çoğu dengesiz ve aşırı davranışının nedeni de bu. "
"Bunları bilmiyordum ama verdiği tepkiler yüzünden onu suçlamıyorum. Klaus'u öldürmeye çalışması ya da az önceki durum için."
"Anlattığına göre birlikte hiç tam olarak vakit geçirmemişsiniz."
"Bu doğru, karşıma çıktığında günlerce kabul etmeyip direndim daha sonrada beni cadı olduğuma ve Klaus'u gerçekte tanımadığıma ikna etmeye çalıştı."
"Nerina senin de kendini suçlaman yersiz. Sende mevcut düzende yapabileceğin en iyi şeyi yaptın."
En iyi şeyde kardeşimi ve yeğenimi öldürmek. "Her neyse dosyada neler var?" durup ilk sıradakini açtı. Sadece notlar değil fotoğraflarda vardı. Yüzleri ezberlemek için yaklaştım. "Bunlar mı?"
"Sadece bizim bulduklarımız. Tüm planları bu şehre yönelmeye başlamış. Artık küçük gruplar halinde değiller neredeyse bireysel takılıyorlar ama sürekli iletişim halindeler. İçlerinde casus olduğunu biliyorlar ama vampirlerin casusunu henüz bulamamışlar."
" Dövmeler aynı. Farklı yerdeler ama aynısı. " üç kadın iki erkekte de aynı dövme vardı." Sembolleri mi?"
" Hayır sembolleri iki ayrılan suyun yuvarlak hale gelmesi. Bu seviyeleri gösteren dövmeler. Dövmesi olmayanlar çaylaklar." çok genç duran bir adamın fotoğrafını çıkarıp bana uzattı."Fazla bilgileri olmamakla beraber sorgulamaya dirençliler. Fiziksel olarak hemen ayırt edilebilirler çünkü erkeklerin saçı daima asker gibi kadınların ise kısa ve toplu. Yine de bazı özel sorgulama ile konuşurlar." o fotoğrafı yerine koyup dövmeli olana geçti."Dikkatli bak, çatal bir tane işlenmiş. İlk seviye. Genelde çaylakların eğitiminden sorumlu olurlar. Casusların nereye ve kime gideceklerini planlarlar. Sayıları vampirler ve cadılarda eşit tutuluyor. Öğrendiğimize göre 8 cadı 8 vampire varmış ama İsveç'te hepsi öldü. Yani yakında çaylaklar arasından seçim yapacaklar bunu kullanmalıyız. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMI
FanfictionEcnadeyn kitabının devamıdır. İlkini okumalısınız.