"Nerina sakin ol."
"Deniyorum."
Öfkemi kontrol altına almaya gerçekten çalışıyorum ama arabanın ani durması, fazla hızlanması ya da ışıkların yanıp sönmesi isteğimle yaptığım şeyler değildi.
"Kabul edelim bunu bekliyorduk. Sence Klaus oraya gitmene izin verecek miydi?"
"Tepki vereceğini biliyordum ama bu... Şuan yapamazdı! Yaptığı ihanetten sonra bunu yapmamalıydı! Duvara vurduğunda bile ses çıkarır tepki verir ne bekliyordu ki benden?!"
"Tamam haklısın ama aptallık etme ve anlatmak istediği şeyi dinle. Belki..."
"Klaus'u tanıyordum Sia, onun kendini haklı çıkaracak bahaneleri daima vardır. Attığı her adımın her ihtimalini hesaplar o. Planlarını genelde ben bozarım."
"Hadi ama sen bir kadınla konuştu diye kıskanacak biri değilsin. Bu sen değilsin."
"Sorun biriyle konuşması değil o kadınla konuşması... Sen neden onu savunuyorsun ki?" Evin önüne geldiğimizde bileğimi tutup inmemi engelledi.
"Çocuklar bir şeylerin ters gittiğinin farkında ve bugün evde onları zor tuttum. Üstüne birde sizin kavganızı verme onlara."o arabadan inip içeri girdiğinde söylediği şeyi düşündüm. Sakinleşene kadar burda kalmak daha iyi olacaktı.
Bunu bana neden yaptı ki? Hala Nelina'nın intikamını mı alıyordu benden? Daha birkaç saat önce onun içşn vazgeçtiğim ya da yaptığım hiçbir şeyden pişman olmadığımı söylerken nasıl hala canımı yakabilir ki?... Alnımı direksiyona yaslayıp içsel hesaplaşmalardan sonra arabadan indim. Bahçeden geçerken camdan içeriye göz attım ama olmaması gereken biri vardı... Ciddi mi bu? Camillie'nin burda ne işi var?!
Hızlı adımlarla içeri girsemde çocukların burda olmasından dolayı sakince onlara döndüm.
"Anne, babam konsere gitmemize izin vermedi." bakışlarımı elimi tutan Louis'in üzerinde tutup parmaklarını sıktım. "Sen de izin vermeyecek gibisin."
"Biz de boş odalardan birini kullanmaya karar verdik Sia teyze de bizimle olacak Efruz'u uyutup bizimle şarkı söyler misin?" Nim belli ki susturamadıkları Efruz'u kucağıma verince bu planının sahibini merak ettim. Her kimse işime yaratmıştı.
"Tabiki, siz ısının. Halledip hemen geliyorum." onlar yukarı çıkarken kalıp Klaus'un bahanelerini dinlemek istemediğim için merdivenlere yöneldim ama onlara bakmaktan da kendimi alamadım. "Sen de arkadaşlarımdan uzak dur." yanında gülümseme ve beyaz bir elbiseyle bana bakan Camillie'nin üstünde biraz oyalandım. " Yoksa karşılık veririm."
Efruz'un odasına girip sinirimi oğlumu öperek atmaya çalıştım. "Umarım kucağına gitmemişsindir bebeğim. Vampirlerin koku almasını özledim.... Ablaların gibi kokuyorsun." en azından oğlumu vermemiştir diye düşünüyorum. "Anneye dert güncellemesi geldi meleğim, yine seni büyüyle uyutmak istemiyorum lütfen beni mecbur bırakma."
Kapının açılmasıyla sıçrayınca büyüden başka çarem kalmamıştı. Onu beşiğine bırakıp öylece bana bakan ve ardından odaya çıkan Klaus'u takip ettim. Çocukların durduğu odadan müzik gelmeye başladığında odaya girmiştik.
"Derdin ne senin?!"
"Tanıdığım insanları rahat bırakmaman."
"Çünkü yersiz bir öfkeyle hareket ediyorsun!"
"Duygularımada mı karışmaya başladın? Neyi nerde hissedeceğimi sen mi söyleceksin?"
"İhtiyaç duyduğunda, evet!" onu geçip şişelerden birini bardağa doldurdum. "Benim kıyafetlerimi giyip o adamın yanına mı gittin?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMI
Fiksi PenggemarEcnadeyn kitabının devamıdır. İlkini okumalısınız.