Açık Pencere

78 8 0
                                    

"Lütfen o günü hafızandan siler misin?" gözlerini sıkıca kapatmış halde, sanki dua ediyor gibiydi.

"O ilk gün, günün sonunda başardığım en büyük şey intihar etmemiş olmamdı sanırım."

"Lütfen denemediğini söyle."

"Deneyecek kadar iyi halde değildim." sonunda gözlerini açınca dizlerimin yanına çöküp yüzümü avuçlarının arasına aldı. Bunu yaptığında bu sefer gözleri kapanan bendim çünkü kendimi çok yorgun hissediyorum. "Sözlerin en keskin bıçaktan bile fazla can yakıyor."

"Çünkü ben düşüncelerini silah bilmiş kendini bununla yaralamaya alışmış bir katilim. Bunu sana göstermek istemezdim, hiç bir zaman istemedim."

"Böyle olmasını bende istemezdim ama senin geçmişini düşününce bundan başka yol da yoktu."

"Özür dilerim. Özür dilerim." Kendi göğsüne çektiğinde bir süre kokusuyla rahatlamaya çalıştım. Şuan göğsü dünyanın en huzurlu yeriydi. Bunun büyüsüne kapılmamak için zihnimi yokladım.

" O hançer olayına kadar Nerina benim zihnimdeydi, benimle beraber yaşadı sence hala devam ediyor mudur?" özellikle onunla geçirdiğim zamanlara şahit olduğu gerçeği huzurumu kaçırıp kıskançlığımı ortaya çıkarıyordu.

"Sanmıyorum ama zihnine girip gösteri yapabilir. Daha önce yaptığı için şimdi de yapabilir."

"Burda uyumak istiyorum, yalnız." yavaşça göğsünden yatağa bıraktığında kokusunun azda olsa sindiği yatağa yüzümü gömüp uyumaya çalıştım.

Uykuya dalmada güçlük çektiğim gibi kulaklarım da her sesi duyuyordu. Özellikle evin içinde gezen Klaus'un sonunda odaya girip, yanıma uzanarak kolunu karnıma dolamasını, eskisi gibi yüzünü gömemediği saçlarımın kokusunu içine çektiğini duyuyordu. Karnımın üzerinde, gezinmek isteyen elini sabit tutmaya çalıştığını anlayınca elini tutup sırtımı göğsüne daha çok yasladım. "Yalnız demiştim."

"Sadece uyumak istiyorum ama kokun hiç yere tam olarak sinmemiş."

...

Sabah son zamanlardakinden daha iyi bir şekilde uyanmıştım. Sanırım bunda elini hemen göğsümün altına koyup uykusunda bile sıkarak kendine çeken Klaus'un etkisi yüksekti.

Zihnimi ondan alıp aklıma gelen şeyle yataktan çıktım. Eğer Stan bağı kullanabiliyorsa bende kullanabilirim ve bu sayede nerde olduklarını bulabilirim.

Haritayı masaya koyup elimden akan küçük kanın dağılmasını izledim. Büyüyü bitirdiğimde onların korunma büyüsü yaptığını anlamıştım hatta dövmeyi kullanmama rağmen kanın sıkışmış gibi her yerde durmasından anladığım kadarıyla Nelina'nın gücünü kullanan Stan yapmıştı.

Yüzüğümü avucuma alıp mührün gücünü büyüye verdim. Kanım bağlandığı kanı ararken bende çayı avucuma alıp Klaus'u uyandırmaya gittim. Dün herkesi uyarıp Nelina'nın ölmemesi gerektiğini söylediğini duymuştum bu yüzden bir an önce onu bulup bağı kırmamız gerekiyordu.

"Uyan. Klaus uyan."

"Nihayet adımı söyledin. Unuttuğunu düşünmeye başlamıştım." kalkmasını beklerken beni yanına çekip kollarının arasına aldı. "Günlerdir uyumuyorum Nerina, bozma şimdi"

Yüzüm onun boynunda, çenesi saçlarımdaydı. Keşke burda kalmayı ne kadar çok istediğimi bilsen Klaus.

"Daha sonra uyursun. Nelina'yı buldum sanırım."

"Önce bağı kıralım."

"Önce onun sorun çıkartmadan öleceğinden emin olalım sonra bağı kırarız"

ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin