"Nasılsın?"
"Aşırı huzursuz."
Alexandre'ın aksayan bacağını saklamaya çalışarak yanıma yaklaşmasını beklemeden sandalyeyi ona iteledim. O gülümseyip otururken hem kendime hem ona doldurduğum bardağı uzattım. "Sen nasılsın?""Kırık ayak bileğim ve ben gayet iyiyiz."
Anlaşılan odada sıkıldığı için değil kaçtığım delikte beni kontrol etmek için geldi.
"Birkaç metre yürümek zorunda mı kaldın?"
"Yürümenin yorucu olduğunu unutmuştum, iyi geldi." Birbirimize gülümserken bardaklarımıza dönüp asılan yüzümüzü sakladık.
"Ayağını getir."
Kendimi toplamışken bir türlü büyünün işe yaramadığı ayağını düzeltmek için kendime çektim ama izin vermedi.
"Gerek yok Klaus."
"İyileşmeyen bir ayakla mı duracaksın?"
"İyileşmiyor zaten." ikinci kez engelledi.
"Uzun zaman sonra ilk kez bu kadar gücümü harcamıştım şimdi bir daha deneyelim."
Yeniden bileğine uzandığım zaman elini omzuma koydu. "Konuşmuyorsun. Yine."
"Her şeyi anlattım zaten."
"Ben dışarıda olanları değil içinde olanları, zihninde olanları soruyorum." ayağını yere bırakıp Nerina'nın attığı son mesajı gösterdim.
"Meydana girişi engellemeşsin ama gece yarısı hepimiz orda olacağız. Hepiniz orda olacaksınız"
"
Hepiniz ve hepimiz derken kimleri kastediyor?"
"Bilmiyorum Alex."
"Klaus, Ecnadeyn ne zaman uyandı? Bir anda su üstüne çıkmayı nasıl başardı?"
Susuzluğuma işe yaramayan kanları bir kez daha doldurup ona döndüm. "Bir anda olmadı. Meclise girdiğinde bazı eski ve yaşlı cadıların Ecnadeyn'i taşıdığına dair söylediklerini duyuyordum. İsveç'te ayin öncesinde o evi patlatan Nerina değildi. Stan ile konuştuğu zaman duyduğum sesi hatırlıyorum yarım saat önce benimle konuşan sesti. "
" İsveç.... Klaus orda neredeyse ölüyken çıkmış o zaman. Yani o kulübede... "
" Benim de aklıma o gelirdi eğer hiçbir sebep yokken de çıktığını bilmeseydim. "
" Ne zaman? Neden söylemedin? "
" Kulübeden önceki gece. Uzun bir süre daha çıkmaz o sürede de bir yolunu bulurum diye düşünüyordum. "
" Nerina çok güçlü bir cadı, ona karşı koymasına yardım edebilirsek eğer... "
" Nerina'nın ona karşı çıktığını sanmıyorum Alex. En azından şimdilik."
"Bu daha korkutucu. Bütün gün uyarsan bile çocuklar annelerini gördüğü an onunla konuşmak isteyecekler." Dediğini onaylayıp yeniden bardağa döndüm ama elimden aldı. "Klaus."
"Bilmiyorum Alexandre. Benim tanıdığım kadın kızımızı o tehlikeye atmazdı ama orda gerçekten öldürmek isteseydi karşı koyacak gücüm yoktu."
"Bu ne demek?"
"Nerina onunla anlaşmış olabilir demek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMI
Fiksi PenggemarEcnadeyn kitabının devamıdır. İlkini okumalısınız.