Eve nasıl, ne kadar hızla geldiğimizi anlamadım. Ama Klaus'un sürekli evin korunmasından sorumlu olanları arayıp ulaşamaması benim içimde büyümün kontrolünü kaybetmeme sebep olacak ladar korkutuyordu.
Ben görene kadar anlamasam da Klaus benden önce kan kokusunu almıştı. Her gün yüzlerini gördüğüm adamlar şimdi yerde kalpleri sökülmüş ve lanetlere maruz kalmış yatıyordu.
"Sia!"
Arabadan inerken son aklıma geldiği için ikimizi de kalkana alıp evin içine girdim. Mutfağı kontrol ettikten sonra hızla yukarı çıkıp diğer odalara baktım. Duvarlarda düz çizgi halinde kan izleri vardı. "Sia?!"
"Nerina..."
Odalara tekrar bakmaya başladığımda Klaus beni durdurdu. "Sesini duyuyor musun? Kol nerde?"
"Eudiksia burda değil."
"Ne demek burda değil?!"
Nefesimi kontrol altına alıp duvara yaslandım. Dışarıdaki cesetler ve burdaki kan bir kavgayı gösteriyordu ama... Arkadaşım nerde?
"Hey, sakinleş ve gidebileceği yerleri hatırla."
"Evden gitmemesi lazımdı..."
"Eve saldırı olmuş Nerina, kaçmıştır. Düşün?"
"Bilmiyorum.... Bil... Evi! Evine gitmiş olabilir ya da hastaneye bilmiyorum."
"Gidip bakalım burayla ilgilenecekler, hadi." hızla aşağı indik ama kitaplığa gözüm takıldı.
"Stan orda mı?"
"Çıkması imkansız."
"Klaus kontrol edelim." beni onaylayıp kısa sürede bakıp geldi. "Orda mı?"
"Gitmiş."
Eğer eve saldıranlar onu kurtardıysa ve Sia onunlaysa... Lütfen ona bir şey olmasın. "O yaptı. Tanrım... Kol nerde?"
"Aşağıda, boynunu kırmışlar o uyandığında her şeyi anlatır."
"O zamana kadar evine bakalım." hiç umudum yoktu ama hızla arabayı binip zar zor hatırladığım evine baktık, burda değildi.
"Nerina düşün, başka neresi olur?" 9 yıl boyunca hiç konuşmadık ki, son bir ayda da benim başımdaki beladan dolayı onun hayatına hiç odaklanamadım.
"Yok... Bildiğim başka yer yok."
"Nerina eğer Stan yaptıysa hayatta bırakacaktır lütfen kendini topla."
"Kendimi mi toplayayım?! Klaus sesini duydun, çığlığını duydun! Her nerdeyse canı yanıyor, eğer hala hayattaysa! Ve onun bu dünyada benden başka kimsesi yok!" kollarını bana sardığında Sia'nın da huzur bulmasını istedim ama çığlığı zihnimdeydi. "Kol uyanmıştır, gidip ne olduğunu öğrenelim." tekrar arabaya dönüp eve dönene kadar onu aradım ama açmıyordu.
"Uyanmış"
Adımlarımı hızlandırıp boynunu tutan Kol'un yanına gittim. "Ne oldu burda? Sia nerde?!"
"Sia burda değil mi?!"
"Değil! Kol ne oldu burda?! Stan nasıl çıktı?! Kim saldırdı?!" Klaus beni yavaşça çekip uzaklaştırdı. "Cevap ver!"
"Biz... Bar kısmındaydık ve içiyorduk sonra evin dışında koşuşturma başladı adamı kontrol etmek için aşağı indiğimde seni gördüm Nerina, buradaydın. Sana Sia'nın yanına çıkmanı söyledim sonrada bileğindekini gördüm o an onun sen olmadığını anladım ama bir anda boynum kırıldı ve az önce uyandım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMI
FanfictionEcnadeyn kitabının devamıdır. İlkini okumalısınız.