"Nerina sen burda kal."
"Hayır!"
"Çocuklar gelirse..." Klaus'un beni engellemesine izin vermemek için tuttuğu elimi geri çektim.
"Cadılar olaylar büyümeden onları durdurmaya çalışıyor ama savaşa dönmeden önce bizi değil Nerina'yı dinleyeceklerdir Klaus. Gelmeli."
Elijah'ın savunmasıyla hemen dışarı çıktım.
"Üçe ayrılalım merkezi siz alın gerisini de biz."
Klaus ile ben, Elijah ile Kol ve Rebekahla Marcel olarak ayrıldık ama onların nereye gittiğini göremedim."Dikkatli ol."
"Eve gelene kadar söyleyecek misin?"
"Evet! Niye bu kadar rahatsın?!"
"Yanımda sen varsın."
Sinirini bir süre yatıştırırdı bu. Karmaşanın başladığı yere geldiğimizde yerdeki çok sayıda ısırılmış vampiri ve parçalanmış cesetleri gördüğüm gibi ilk saldırıdan kıl payı kurtuldum.
Kalkanı yapıp dönüşmemek için direnen birine bildiğim tüm büyüleri yaptım ama bayıltmak dışında çözüm yoktu. Tanıdık gelen cadı yüzlerini görünce onlara ilerledim. "Bayıltın ama çok çabuk ayrılıyorlar."
"Öldürmek daha kesin çözüm."
"Dönüşürken yaptıklarından sorumlu değiller. Ormana çekin onları."
Klaus'un nerde olduğuna bakmak için döndüğümde tanıdık bir yüzle karşılaştım. "Zarar... Vermeyin."
"Jackson!"
Gözlerinin kontrolünü kaybetse bile sıktığı yumrukları direndiğini gösteriyordu. "Onlara zarar..."
"Beni dinle, ormana git." Uzamış tırnaklarını koluma geçirip kalkanımı kırınca ayağına vurup diz çöktürdüm ama iki bileğini zor tutarken alfalarını korumak için saldıran kurtları diğer cadılar uzak tutuyordu.
"Stanna! Gå tillbaka till där du hör hemma, månadens barn!"
Kulağıma gelen güçlü ve tekrar eden büyüye destek verip yapan her kimse yardım alması için gücümü serbest bıraktım.
Oldukça sert bir rüzgar her şeyi yıkarken fırlamamak için kendimi yere attım. Düşündüğümden daha sert çarpsamda rüzgar bittiğinde yerde yatan Jackson dışında etrafta kurt kalmamıştı. "Klaus?!"
Yerden kalkıp yanımda beliren ve yaralarıma bakan Klaus'u durdurup bizim gibi etrafa bakanlar arasındaki çok tanıdık yüzleri gösterdim. "Ne?"
"Anne! Baba! İyi misiniz?"
"Nim?"
Vampir hızıyla yanımıza geldiğinde şaşkınlığı atıp sıkıca sarıldım. "Kurtları ormana attık. Ormanda da sınır büyüsü yapılı sabaha kadar çıkamazlar."
"Diğerleri nerde?"
Elijah ile yanıma doğru gelen Cassie'nin gülümseyen yüzünü gördüm. "Sizin burda ne işiniz var?!"
"Sizi görünce yardım ettik anne, bence bunu evde konuşalım."
Klaus onlara sarılırken etrafta bizi inceleyen cadılar ve vampirler dikkatimi çekmişti.
"Klaus sen onları eve götür. Nerina ve ben de görgü tanıklarımızın doğru şeyleri gördüğünden emin olalım." Onlar arabayla uzaklaştıklarında ne yapacağını anlamak için Elijah'ı izledim. "Büyünle yardım etmen lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN: IŞIĞIN BATIMI
FanfictionEcnadeyn kitabının devamıdır. İlkini okumalısınız.