Merhaba güzellerim, bölüme oy verip yorum yaparsanız dünyada benden mutlusu olmaz<3 Satır içi yorumlarınızı okumaya bayılıyorum, bol bol bekliyorum sizden <3 Keyifli okumalar <3
Instagram: hikayelerindeyasar
Twitter: lalmaglup
68.BÖLÜM "HER ŞEYE RAĞMEN"
Zaman ikimizi de birbirimizin gözlerinin içine baktığımız ana kilitlemişti sanki. Ne ileri ne geri gidebildik.
Ellerim az önce gözyaşının akıp gittiği yüzünde korkarcasına gezindi, beni reddedecek zannederken parmaklarımın dokunuşu altında gözleri kapandı. Özlemle parmaklarım yüzünü ezberlemek ister gibi her karesinde gezindi. Ben de gözlerimi kapatırken, kokusunu ciğerlerime hapsettim, mümkün olsaydı bir ömür orada saklardım.
Ellerim kirpiklerini buldu, hep utandığım bir şeyi yapıp ayak parmak uçlarımda yükseldim ve dudaklarım onun kirpiklerinin hemen üzerine, az önce gözyaşının döküldüğü yere dokundu. Kuvars gözlerini araladı. Azap dolu ifadesinin yerini huzur alırken, ellerimi onun yüzünden çektim. "Çok özledim seni," dedim hasretle. "Çok."
Dayanamayıp onun boynuna sarılırken benim belimden tuttu, kemiklerimi kıracak kadar bir güçle sımsıkı sarıldı. Dudakları boynuma değdi, onun da benim kokumu içine hapsettiğini anlarken "Ben de," dedi Kuvars acıyla. "Her güneşin doğumunda, batımında, her gece, her an çok özledim..."
Onun dudaklarından dökülenlerle hiç olmadığım kadar iyi hissederken içimi kasıp kavuran mutluluğa engel olamadım. Geri çekildim, elleri zorlukla benden uzaklaştı. "Gerçekten mi?"
"Gerçekten," dedi Kuvars büyük bir ciddiyetle. "Gerçekten, seni unutmak hiç kolay değildi."
Bütün hissettiklerimle beraber kafamın karışmasını önleyemedim. "Ne demek bu?"
Kuvars benden bir adım uzaklaştı, yeniden tamamen kopardı kendini benden. "Seni bu dünyadaki her şeyden, mümkün olabilecek tüm ölçülerden çok daha fazla sevdim. Sensizlik çok zordu, her Allah'ın günü dönüp yeniden seni kendime ait kılmak istedim." Kuvars zorlukla yutkundu. "Hâlâ istiyorum belki ama her şey bitti, seni içimden söküp attım ben."
"Onca anlattığım şeye rağmen mi söylüyorsun bunu? Sana söylüyorum açıklama yapıyorum, hiç mi önemi yok?"
"Yaşananlar yaşandı ve bitti Cemre. Geriye dönemeyiz, yaptığın hiçbir açıklama yaşananları değiştirmez. Her şey biteli çok oldu. Seni tüm gücümle tamamen unutmaya çalışıyorken sen de zorlaştırma."
"Bitmedi," dedim tekrar titreyen ellerimle. "Benim için gözyaşların hâlâ çok taze. Gözlerin yalan söyleyemiyor."
Kuvars bakışlarını benden kaçırdı. "Çık artık Cemre, kendi başına başardığın her şeyi sonuna kadar yaşa. Mutlu ol, hayatına devam et. Her şeyin en güzelini hak ediyorsun."
"Ben seninle olan hayatımı özlüyorum."
"Peki," dedi Kuvars bana doğru ilerlerken. "O gün benden gitmediğini ve evlendiğimizi varsayalım, bugün mutlu olur muydun bana sadece bunun cevabını vermeni istiyorum."
Öylece ona baktım. Tıp okumak için hem hafta içi hem hafta sonu ayrı işlerde çalışıyordum, eve gelince yorgunluktan tüm kemiklerim sızlıyordu, bir de oturup ders çalışmam gerekiyordu. Yine de her şeye rağmen kendi paramı harcıyor, kimseden destek almadan kendi ayaklarımın üzerinde duruyordum. Kuvars'la evlenseydim, parmağımda bir yüzük olurdu, her zaman ona sahip olurdum, benim için önceden düşünüp üniversitemi ayarlardı, bir işte çalışmama gerek kalmazdı, bu kadar yorulmazdım, onunla çok mutlu olabilirdik. Ancak bu benim felaketim olurdu. Hiçbir zaman kendi ayaklarımın üzerinde duramaz, hep ona muhtaç olduğum için eksiklik duygusuyla baş etmeye çalışırdım. Her gittiğimiz davette, her arkadaş ortamında kocasının maddi gücüyle bir yerlere gelmiş bir kadın olurdum sadece ve bu beni tekrar öldürürdü. Kaldıramazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAL
Romance"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işa...