Merhaba, uzun süredir pazarlık yapmıyorduk, yeniden var mısınız? :D
Çok yorum + Çok oy( yıldız) : Salı yeni bölüüm :)
15.BÖLÜM "HASTA"
Sonbahar.
İçinde olduğumuz değil ama içimde hissettiğim mevsimdi.
Yapraklarım sararıp solar, içimde esen kurak rüzgârlar o yaprakları uçururken zihnimin içinde en son bıraktığım günden bu yana epey çok takvim yaprağı devrildi, günler birbiri üzerine iliklenirken içinde bulunduğum karanlık sürmeye devam etti, bir gece vakti artık birbirine yapıştığından emin olduğum gözlerim açılana dek.
Bir hastane odasındaydım, yorgunluktan yapıştığım yatak bir bataklığın içinde gibi hissettirirken kurumuş dudaklarımı kıpırdattım. En son korkunç bir yangının ortasında kaldığımı hatırlıyordum, tek başıma... Herkesin dışarıda olduğunu, bana oradan bağırdıklarını ama benim evin içinde öylece bilincimi yitirdiğimi...
Korkunç anılar ve hisler beni yeniden bulurken korkuyla titredim. Öyle bir karanlığın içine düşmüşüm gibi hissediyordum ki sanki hiç çıkamayacaktım, şimdiyse ne ara buraya getirildiğimi, nasıl kurtulduğumu hiç bilmiyordum. Başımı geriye yaslarken sargılı ellerimle bilek kısmı kapatılmış sağ bacağıma iç geçirerek baktım, yazmadan ya da işaret dilini kullanmadan şimdi nasıl derdimi anlatacaktım?
Çok uyuduğum için ağrıyan saç diplerim iyice sızlarken yattığım hastane odasının kapısının açılma sesini duydum.
"Evet bir hafta önce ben dönüş uçağındayken çıkmış yangın, eksper raporuna göre kundaklama." Küçük bir duraksamadan sonra ses devam etti. "Bu işin sorumlusunu sen buluyorsun Aytekin, en kısa zamanda." Telefondan bir onaylama gelmiş olacak ki konuşma devam etmedi, Kuvars Demirhan yatağın olduğu kısma gelip elini telefonundan kaldırıp yataktaki uyumasını beklediği bana bakarken onunla gözlerimiz buluştu.
Onun yeşillerine uzun uzun bakamayıp hemen çevirdim bakışlarımı. Maalesef bunu yapanın kim olduğuna dair güçlü bir tahminim vardı ve eğer düşündüğüm gibi, bu olayın öncesinde o evi benim başıma yıkacağını söyleyen yengemse eğer bütün bu olanların sorumlusu, bu yükün altında gerçekten ezilecektim. Kendi canımı boş versem bile, evin kaç milyonluk zararı vardı Allah bilir, sonra Kuvars Bey'in çalışma odasındaki bir yığın işiyle alakalı evrak, çalışmalarını belgelediği dosyalar... Yengemin yapacaklarının bir sınırının olmadığını bilip onu durdurmak için çabalamam gerekirdi belki, belki de bir şekilde onu oyalamam... Ya içeride benden başka birisi daha kalsaydı ne yapardım bu vicdan azabıyla? Ya Kuvars Demirhan o gece Amerika'da olmak yerine İstanbul'da o alevlerin ortasında kalsaydı? Ya onu kaybetseydim...
"Uyanmışsın." Kuvars'ın şaşkın ses tonu kulaklarıma kadar gelirken yeniden ona bakamadım, bana doğru ilerleyip hemen başucumda durduğunu hissettim ama.
Parmakları ona bakmayan yüzümdeki çeneme kilitlenir beni kendi gözlerine doğru çevirirken eğilip dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Şükür," dedi hemen sonra. "Uyandın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAL
Romance"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işa...