25.BÖLÜM "SEVİLMEK"
Kuvars bir adım geriledi, neredeyse çarpışmak üzere olan dudaklarımız birbirinden uzaklaşırken başımı kaldırıp onun yeşilin en güzel tonunu taşıyan gözlerinin içine baktım.
"Ne gitmesinden bahsediyorsun lan sen?" Birazdan beni sarsacakmış gibi bir ifade Kuvars'ın yüzünü ele geçirirken dudaklarımı birbirine bastırıp derdimi anlatmak için ellerimi havaya kaldırdım.
"Bugün uzun uzun düşündüm. Ben bu şekilde devam etmek istemiyorum."
Kuvars'ın dudaklarından alaycı bir gülüş duyuldu. "Bütün bunların sebebi siktiğimin parası mı?"
Onun yine ve yine küfür etmesine gözlerimi devirdim, işi yokuşa sürmesine değil beni anlamasına ihtiyacım vardı.
"Hayır, sadece o değil, ben artık bu şekilde bunu, bu aramızdaki her neyse sürdürmek istemiyorum, senden maaş almak, senin evinde sana çalışmak istemiyorum. Zaten tedavimi karşılıyorsun ve bu yüzden sana minnettarken bir de üstüne üstlük diğer masraflarımı üstlenmeni istemiyorum. Kuvars ben sadece kendi ayaklarımın üstünde, ben kendim, durmak istiyorum."
Kuvars alnı kırışmış bir şekilde hızlı hızlı kullandığım ellerime baktı. "Tamam," dedi hemen sonra geri adım atarmış gibi. "Bu evde kalırsın yine ama benim için çalışmazsın. Sınava hazırlanırsın, tedavin için hastaneye gider gelirsin."
Hızla başımı olumsuz anlamda salladım. "Ben gitmek istiyorum Kuvars, kalıp her fırsatta senin yardımınla yaşayıp kendime hakaret etmek istemiyorum. Ben bu değilim, bu olmak istemiyorum. Lütfen beni anla ve işleri daha fazla yokuşa sürme."
"İşleri daha fazla yokuşa sürmeyeyim öyle mi?" Kuvars güldü. "Söylediklerinin tek bir mantıklı yanı yok. Tamam parayı sana sormadan ödemem bir hataydı, borçla onu bana geri ödersin, hepsi bu mu, için rahatladı mı, artık şu boktan konuyu kapatır mısın?"
Ağlamamak için gözyaşlarımı tuttum. Daha fazla böyle olmasını istemediğimi neden anlamıyordu? Neden her şeyi bu kadar zorlaştırıyordu? Eliza'nın bana nasıl davrandığı gözlerimin önüne geldi. Bu evdeydim ve tek vasfım evin patronunu yoldan çıkaran çalışan olmaktı. Bir hiçtim. Kalıp işe devam etmesem bile, onun himayesinde kalıp onun parasını dolaylı yoldan yemeğe devam edecektim ve bu benim kendime karşı duyduğum saygıyı öldürecekti. Neden anlamıyordu? Tek istediğim normal sevgililer gibi olmaktı, arada o bana gelirdi, arada ben ona giderdim, bazen dışarı da buluşurduk. O zaman bu gece eve gelen kadının sorduğu gibi biri bana Kuvars'ın nesi olduğumu sorduğunda apışıp kalmazdım. Birine mesleğimi anlatırken utanç krizleri geçirmezdim...
"Hayır, ben bu evde çalışmadan da duramam. Bana her şey çok fazla geliyor, boğulmaya başladım atık, eziliyorum. Biraz nefes almaya ihtiyacım var, kendi hayatımı kendim kurmaya ihtiyaç duyuyorum."
Kuvars'ın gözlerine sinen bir duyguyu gördüm ama tam çözemedim, neydi, hayal kırıklığı mıydı?
"O yüzden mi benden gitmek istiyorsun?"
Ondan gitmeyi tabii ki istemiyordum, o benim hayatımın mucizesiydi, onu bırakmaya hiç ama hiç niyetim yoktu. Ama onunda benim isteklerime saygı duymayı öğrenmesi gerektiğini düşünüyordum ve bu yüzden gitmek en doğru seçimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAL
Romance"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işa...