45.BÖLÜM "MÜCADELE"

334K 19.6K 25.2K
                                    

SELAM:)

Hayatımın en uzun bölümünü yazdım. Hafta içi yazdım. Dün yazdım. Hatta dün gece tam üçte uyudum, alarm kurup sabah yediden beri devam ettim, akşam yeni bitti. Yarın sınavım var, sınava çalışmayı bırakıp yeni bölümü yazmaya devam ettim, şu an sırt ağrısından ölmek üzereyim. Toplamda kitap formatında 50 sayfadan fazla oldu... Gözlerim ekrana bakmaktan yanıyor. Bu nedenle bu verdiğim emeğin karşılığı olarak yalnızca bir yıldıza dokunmanız ve yorum bırakmanız yeterli. Çok müteşekkir olurum...

Gerçekten o yıldız sayısını görüp de nasıl mutlu olduğumu size anlatamam... Geçen bölüm on bine yakın yıldız geldi mesela, evde sirtaki oynadım, horon teptim, halay çektim... Yapmadığım delilik kalmadı, gerçekten o yıldız bana bölümü okuduğunuzu anlatıyor. O yüzden ekrana dokunup en altta çıkan yıldıza basmayı unutmayın <3

Keyifle okuyun <3

45.BÖLÜM "MÜCADELE"

"Merhaba güzelim..."

Kuvars'a olabildiğine sarılıp onun kokusunu içime çekerken gözlerim sızlamaya başladı. Bana verilmiş yeni bir müziceydi bu. Yeniden yanımdaydı, yeniden ona sarılabiliyordum, yeniden güzelim diyordu...

Hıçkırıklarım boğazıma dizilirken hemen boynunun kıyısını öptüm. Buradasın... Buradasın... Benimlesin... Gitmedin...

Tekrar öptüm, tekrar ve tekrar... Sımsıkı sarılırken o da beni tuttu, burnunu benim köprücük kemiğime yasladı, onun her zaman yaptığı gibi kokumu içime çektiğini anlarken canım daha çok yandı. İçim ezildi.

Ağlayarak çekildim ondan. "Özür dilerim... Özür dilerim... Özür dilerim..."

Tekrar sımsıkı sarılırken ona, öyle utanıyordum ki onun yüzüne bakmaktan bile... Benim yüzümden burada, bir sürü çile çekmişti, benim yüzümden hayatla yaşam savaşı vermişti.

Tekrar ondan başımı çevirip gözyaşlarıyla ona baktığımda çöken gözaltlarını ve kan sinmiş gözlerini gördüm. Her şeyin sorumlusu bendim...

Hıçkırıklarım boğazımı tıkarken tekrar parmaklarımı kullandım. "Kuvars ben çok özür dilerim, çok özür dilerim, her şey benim yüzümden oldu. Her şeyin sorumlusu benim. Ben başlangıcında böyle olabileceğini, işin bu raddeye varabileceğini bilemedim. O kadar canım yanıyor ki, anlatamam sana... Çok özür dilerim, çok özür dilerim..." Gözyaşlarımın arasında hıçkırdım. Kuvars beni belimden çekip göğsüne yaslarken hıçkırıklarım giderek arttı.

"Ağlama..."

Bana hep bunu dediği için gözyaşlarımın arasında acı acı tebessüm ettim.Ölümden dönen oydu ama yine onu ben teselli ediyordum.

"Bak sen ağlayınca kalbim ağrıyor tamam mı? Ağlama."

Hızla başımı onun göğsünden kaldırıp gözyaşlarımı silmeye çalıştım.

"İyiyim ben. Çok iyiyim."

Ardından içine düştüğüm buhrandan sıyrılıp öfkeyle ona baktım. "Sen ne hakla kalp krizi geçiriyorsun ya?"

Kuvars'ın dudakları yana doğru büküldü. "Efendim?"

"Sen ne hakla kalp krizi geçirirsin diyorum. Senin yüzünden ne yaşadık biz biliyor musun, bir de utanmadan yoğun bakıma giriyorsun. Ölüyorduk biz dışarıda."

"Kusura bakma, bir dalgınlığıma geldi kalp krizi geçireyim dedim."

Ne yaptığımın yeni farkına varırken onun üzerimde dolaşan yeşil gözlerine utançla bakamadım. "Bir daha olmasın."

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin