74. BÖLÜM "LAL SEVGİLİM"

70.4K 3.8K 1.6K
                                    

Sevgili dostlarım, bugün çok heyecanlı bir haberim var sizlere. LAL KİTAP KAPAĞINI BU AKŞAM SAAT 21.00'DA INSTAGRAM HESABIM: hikayelerindeyasar 'da duyuracağım. Heyecandan ellerim titriyor, beni bu güzel günde yalnız bırakmazsanız çok müteşekkir olurum <3 Hepinizi bu akşam 9'da instagram hesabım hikayelerindeyasar'a bekliyorum.

Biliyorsunuz, Lal yeniden bir kitaplaşma süreci yaşıyor. Bu nedenle bu akşam 21'de Lal serisinin ilk kitabı Lal Umutlar'ı, yarın akşam 21.00'da da ikinci kitap Lal Özgürlükler'in kapağını duyuracağım <3 Hepinizi bekliyorumm<3

74. BÖLÜM "LAL SEVGİLİM"

Derler ki, mucizeler ansızın gelir. Kuvars gibi... Okuduğum tıp fakültesi gibi... Sesim gibi... Karnımdaki diğer mucizem gibi...

Ben öğrendim ki, bu hayatın tek bir doğrusu, tek bir çizgisi yokmuş. İnsan düşüyormuş ama kalkıyormuş, hayat vurduğu, kırdığı yerden insanı tutup kaldırıyor ve yaralarını sarıyormuş. Şimdi benim için inanılmaz bir duygu olsa da, dudaklarımdan cümleler öylece dökülüyordu.

Zorlanıyordum, kelimeler birbirine karışıyordu, cümle aralarımda uzun esler vermek zorunda kalıyordum. Yine de konuşabiliyordum, sesim dudaklarımdan azad oluyordu. Özgürce... Hayatımın çoğunluğunda hayal ettiğim gibi...

Gözlerim dolu dolu, havaalanında Kuvars'a bakarken, bunun hayatımın en büyük dönüm noktalarından biri olduğunu biliyordum. Şimdi yanımda, küçük Cemre vardı sanki, ilk defa sustuğu, sessizliği kendine bir sığınak gören küçük Cemre. Bana gururlu gözlerle bakıyordu. Elinde annesinin ona diktiği oyuncak ayısı vardı, sımsıkı sarılmıştı. Dolu gözleri bizi izliyordu.

Kuvars da yaşlı gözleriyle bana bakıyordu.

"Kalıyorum," dedi. "Gitmem mümkün mü artık?"

Ellerimi öptü. "Benim lal sevgilim..." Duraksadı, gülümsemesi göz çizgilerime kadar taştı. "Pardon, artık lal değil."

Ona dair bie başka mucize gerçek olurken, zaman aktı geçti. Yaşanan tüm acıları beraberinde götürdü. Çok mu acı çekmiştim, sonuna kadar... Ama hayat, yara açtığı yerde, yaralarımda da çiçekler açtırıyordu aynı zamanda.

Kuvars'la havaalanından çıkarken, onun arabasında, beni kendine çekip karnımı iki eliyle sarıp dudakları dudaklarımı bulurken, tüm dertlerimi bu havaalanı gibi arkamda bıraktığımı biliyordum.

***

Havaalanından çıkınca, ilk işimiz, Kuvars'ın zoruyla hastaneye gelmek olmuştu. Küçük bir odada, karnımı sıyırmış, az önce tanıştığım orta yaşlarda olan doktorum Asiye Hanım'ın yüzüne odaklanmıştım. Kuvars sabırsızlıkla ultrasonografiye dikmişti yeşil gözlerini.

"Cemre bir kaza geçirmişti, o zamanki doktoru hamile kalmasının mümkün olmadığını söylemişti," dedi. Yerinde bile duramıyordu. Yeşil gözlerindeki sabırsızlığı buradan okuyabiliyordum.

"Burada," dedi Asiye Hanım gülümseyerek. "Henüz çok küçük, dokuz haftalık."

Oradaydı. Küçücüktü, bir üzüm tanesi kadar anca vardı, ama oradaydı... Benden ve sevdiğim adamdan bir parça orada duruyordu.

Kuvars'ın ıslak kirpiklerine bakarsam, ben de ağlayacağım için gözlerimi Asiye Hanım'a çevirdim.

"Sağlık durumu nasıl?"

"İyi," dedi Asiye Hanım gülümseyerek Kuvars'a. "Sadece daha önce rahminizden yaralandığınız için Cemre Hanım, düşük riskiniz var. Çok dikkat etmeli, ağır kaldırmamalısınız. Kendinizi yormamaya çalışın, 15 günde bir mutlaka sizi görmeliyim."

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin