13.BÖLÜM "YANGIN"

603K 21.9K 24.5K
                                    


13.BÖLÜM "YANGIN"

"Baba yardım et! Annem yine banyo yaptıracak bana! Baba!"

Benden geriye doğru kaçan yeşil gözlü, en fazla beş yaşlarındaki oğlan çocuğuna baktım. Ayaklarım ona yetişmek üzere harekete geçerken kendi dudaklarımın arasından kaçan kıkırtıya anlam veremedim, içim kıpır kıpırdı. Bacaklarımın arasında toparladığım eteğim, çıplak ayaklarım ve temiz hava... Nerede olduğumu, benden kaçan çocuğun kim olduğunu anlayamadım.

"Babaa! Kime diyorum, baba!"

Bir siluet aniden içinde bulunduğum sahneye nüfuz ederken üzerinde sadece siyah bir şort olan Kuvars Demirhan'ı gördüm, Kuvars bu çocuğu kucaklayıp omzuna atarken poposuna vurdu. "Sen yine annenden mi kaçıyorsun?" Kaşları çatılmıştı.

"Baba," diye şikâyet etti çocuk beni Kuvars'a. "Her gün her gün duş mu alırmış erkek adam."

"Erkek adam" benzetmesine tek kaşım havaya kalkarken bu çocuğun bu çokbilmiş, üstenci ve maçomsu tavırlarını kimden almış olduğunu bulmakta zorlanmadım.

"Kuvars," diye kızdım ben bile kendime şaşarken. "Hep sen öğretiyorsun bu çocuğa bunları!" Aman Allah'ım, kelimeler dudaklarımdan özgürce azat oluyorlar ve bu cümleleri kuran ben buna şaşırmak yerine karşımdaki başımın belası iki adama bakıyordum.

"Oğlum sanırım beraber kaçmak en iyisi, yoksa annen bizi yakalayınca fena yapacak!"

Kuvars hızlı adımlarla oğlumun gülüşleri arasında benden uzaklaşırken yerimde donakaldım. Oğlum? İkimizin oğlu?

"Sizi yakalayınca çok fena yapacağım! Yemin ederim!" Ben onlara bağıra bağıra koşmaya çabalarken ayaklarım geri geri gitti.

Gördüğüm rüyanın içine bir ses sızarken irkilerek gözkapaklarım açıldı, nefes nefese kalmıştım. Az önce gerçekliğine emin olduğuma yemin ettiğim o mutluluk dolu birkaç dakika gözümden hızlı bir damla yaş dökülmesine neden olurken, ağrıyan başımla bana seslenen kişiye başımı çeviremeden yastığı alıp yüzümün üstüne bastırdım. Tek yapmak istediğim uyumak ve uzun bir uyku boyunca hiç rahatsız edilmemekti, kafamın içi çatlayacak şekilde zonkluyordu, belimdeki sızı ise birkaç saniye aralıklarla kendini gösteriyor kıvranmama neden oluyordu. Tükenmişim gibi hissediyordum.

"Hadi Cemre," dedi yine aynı ses, ben ona aldırmayıp duymamak için yastığı daha çok bastırırken bir el yastığı çekip aldı benden.

Ben senin...

Gözlerim açılmamak için direnirken "Hadi, hastaneye gideceğiz erkenden," dedi başucumda beni yalnız bırakmamaya kararlı olan kişi. Hastane lafını duyunca beynim irkilerek kendine geldi, aniden gözkapaklarım açılırken karşımda Kuvars Demirhan'ı gördüm. Onun odasında, dahası onun yatağında, hatta üstüne üstlük onun eşofmanlarıyla duruyordum.

 Ya siktir, yine mi ya?

Utançtan yüzüm yanarken ayağa kalkmak için çabalayıp belime saplanan ağrılar nedeniyle sadece kalakaldım. Zihnim onun yeşillerinden kaçıp hızla dünü tararken en son maçı izlediğimizi ve Trabzonspor'un önde olduğunu ve benim bir birayı götürdüğüm anları sundu bana. Ne yapmıştım ki, kazanmanın zaferiyle daha fazla içip bugün dünü hatırlamayacak kadar sarhoş mu olmuştum? Uff! İlk durağımda sürekli durup durup geldiğim bu oda mı olmuştu?

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin