32.BÖLÜM "ANILAR"
Kuvars'ın bakışları çıplak tenimde gezindi.
Çıplaklığımı algılamam geç olurken tenime çarpan rüzgârla kendime geldim.
Titreyerek onunla konuşan ellerimi kendime çekip üstümü örtmek isterken Kuvars hızla beni belimden tuttu ve onun vücuduna yapışmama neden oldu.
Yer yarılabilseydi şu dakika beni içine almalıydı. Acil dünyaya bir meteor düşmeliydi ve beni ezerek şu durumdan kurtarmalıydı. Işınlanma bulunmalı ve benim üzerimde denenmeliydi, yoksa şimdi şuracıkta bayılacaktım.
"Beni çok zorluyorsun," dedi Kuvars. Başımı kaldırıp onun gözlerine baktığımda gözbebeklerine kadar sinen yangını gördüm.
Eğildi ve sertçe dudakları dudaklarımı buldu. Düşecek gibi olurken ellerimi onun ensesinde birleştirdim.
Kendimi onun dudaklarına bırakırken içimden akıp giden sıcaklığa engel olamadım. Dişleri alt dudağımı kavrarken benimde ensesindeki ellerim ilkel bir iç güdüyle ceketine gitti.
Kuvars'ın dili benim dilimi buldu, dillerimiz birbirini okşarken Kuvars'ın da yardımıyla ceketi ayaklarımın hemen dibine, az önce elbisemin düştüğü yere gitti.
"Beni öldürmek istiyorsun sen, bunun başka bir açıklaması olamaz." Kuvars homurdanırken beni belimden tuttu ve pansumanıma dikkat ederek kucağına aldı.Beni öldürüyordu.
"Biz konuşacaktık."
Kuvars bana bakarken "Sikeyim konuşmayı," diye homurdandı.
Başımı göğsümün hemen altına ağırlık yaparken ağrıyan kaburga kemiklerim yüzünden acıyla inledim.Kuvars benim halimi anlamayıp biraz daha bedenimi ele geçirirken karnım alev alıyormuş gibi yandı, zorlukla onun göğsüne tutunurken bir elimi sargılı karnıma götürdüm.
"Güzelim?" Kuvars'ın dudakları benden koparken acıyan canım yüzünden cenin pozisyonunu aldım.
"İyi misin?" Gözlerimi sımsıkı kaparken kaburgalarıma ve karnıma saplanan acının geçmesini bekledim ama daha da kötü oldu.
Kuvars hızla doğruldu, beni kollarında sıkıca tutmayı bıraktı.
"Çok özür dilerim, çok özür dilerim..." Kuvars'ın endişeli bakışlarını gözüne bakmasam bile tahmin ettim.
Bugün çok zorlamıştım sadece bedenimi ve şu an ağrıyordu.
"Seni zorlamamalıydım... Ben... Hastaneye gidelim."
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Gerek yok, ilaç içtim zaten az önce, geçer birazdan. Uyusam biraz kendime geleceğim."
Kuvars endişeli gözlerle başını salladı.
"Benim de acil soğuk bir duş almam lazım, hemen geleceğim güzelim."
Ben başımı kaldırıp ona bakamadan Kuvars hızla banyoya doğru ilerledi, halime ağlamak onun haline gülmek arasında kalırken başımı eğip biraz olsun kaburgalarıma saplanan acı geçene kadar gözlerimi kapadım.
Gözlerimi açtığımda Kuvars'ın şampuanının kokusu burnuma doluyordu.Kuvars yanımdaydı ve ışıkları söndürmüştü, yatağın içindeydik, beni göğsüne çekmişti ama o uyanıktı. İlginç bir şekilde benim giymeme niyetlendiğim geceliğimi bana giydirdiğini fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAL
Romance"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işa...