"Hyung başımız belaya girecek!"
Şuanda Hyunjin'in odasındalardı ve plan yapmaları gerekiyordu.
"Hayır bir şey olmayacak. Çağırıyorum Jeongyeon noonayı."
Felix tereddüt etse de kafasını olumlu anlamda salladı.
"Noonaaaa!"
Jeongyeon hemen içeri girdi.
"Efendim, bir şey mi istiyorsunuz?"
"Oh, hayır. Jihyo'nun morali bozukmuş. Ne yaptıysam kıza. Git gönlünü odun."
Jeongyeon'un eli ayağına dolandı ve hemen kapıyı kapatıp Jihyo'nun odasına ilerledi.
"Ben demiştim."
"Hyung, duygularıyla oynuyoruz ama."
"Felix çok vaktimiz yok."
Hyunjin Felix'in elini tutup yataktan kaldırdı ve ayakkabılarını giydirdi. Kendisi de giydikten sonra odadan çıktılar. Fakat kapıdaki görevlileri hesaba katmamışlardı.
Hyunjin fısıldayarak Felix'e asansörün içinde kalmasını söyledi.
"Hyung yemekh-"
Felix'i asansörde bırakıp ilerledi ve hemen yanındaki büyük saksıdan çakıl taşları aldı.
Ceplerine yeterince koyduktan sonra merdiven boşluğuna saklandı. Taşları tam zıt yönüne bir anda fırlattı. Görevlinin dikkatinin dağılmasına sebep olmuştu.
Görevli seslerin olduğu yere doğru ilerlerken hızlıca Felix'i alıp çıkışa yöneldi.
Binadan çıktıktan sonra her zaman buluştukları kör nokta, kameraların görmediği banka oturdular.
"Hyung, neden her zaman yaptığımız gibi yemekhane kapısından çıkmadık?"
"Ya hay sikiyim benim aklıma neden gelmedi?! Boşuna mı uğraştum ulan!"
"Konuşmama izin verseydin söylerdim. Öyle olduğun gibi kalırsın işte!"
Hyunjin Felix'i banktan kaldırdı ve üstlerini sirkeledi.
"Söz bundan sonra asla seni susturmayacağım miniğim. Salak mıyım neyim ya!"
Miniğinin elini tuttu ve diğer küçük binaya ilerlediler. Bu binada çok ciddi sorunları olmayan, sadece psikolojik desteğe ihtiyacı olanlar kalıyordu. Changbinin dikkat dağınıklığı ileri düzeyde olduğu için yatılı kalmak zorundaydı. Jisung'ın anksiyetesi vardı ve bazen bu rahatsızlığı onun için aşırı sorun oluyordu.
"56 ve 59. odalar. Jeongyeon'un telefonundan geleceğimizi haber verdim."
Felix yüzünü Hyunjin'e çevirdi ve sorar gibi tek kaşını kaldırdı.
"Ne zamandan beri Jeongyeon noonanın telefonunu kurcalıyorsun?"
"Okuma yazma bildiğimden beri."
Felix ona kötü bakışlarını yollarken, Hyunjin gayet rahat bir şekilde miniğiyle el ele önündeki binaya ilerliyordu.
"Bu yanlış."
"Hı hı, evet evet."
Felix göz devirdi ve daha hızlı yürümeye başladı.
"Jin hyung öğrenirse bittik."
-
"Ooo kimler gelmiş?"
Hyunjin ve Felix hızlıca içeriye girdiler. Kimseye yakalanmak istemiyorlardı. Hyunjin birkaç kez yine kaçıp buraya gelmişti ama Felix ilk defa geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stars and Dreams / hyunlix
FanfictionPsikolojik açıdan yara almış, sevgiyi birbirlerinde bulmuş iki minik beden... Hwang Hyunjin x Lee Felix [mpreg]